Gün güzel, gün özel, gün aktif, kısmetli ve enerjik, aslında haftamız da hayat da öyle.
Her şey senin nereden baktığına, ne gördüğüne, ne görmek, ne anlamak, ne yaşamak istediğine bağlı ya da kendini neye kapadığına, neyi ret ettiğine, neyi kabul etmeyip neye direnç gösterdiğine göre değişiyor gün ve hayatla olan ilişkin.
Gerçekte gün gündür, hayat hayattır, deneyim deneyimdir, insan insandır. Her biri kendi içinde çok özel, değerli ve anlamlıdır.Hepsi birbirinin içinde birlikte çok güzeldir.
Güne, hayata, yaşananlara anlam katmaya başlayan, buradan hikayeler yaratan insan, yaptığı seçimlerle kendini ve yaşam şeklini belirliyor. Nasıl yaşaması gerektiğinin kararlarını alıyor.
Bakış açın, duyguların, düşünce yapın, davranışların, öğrendiklerin, duyduklarınla kendi hikayeni oluşturuyorsun.
Peki senin için her gün nasıl başlıyor? Güne nasıl uyanıyorsun? Gününü kim şekillendiriyor? Neyin etkisi altında kalıp kendinle ve hayatla ilgili kararlar veriyorsun? Neye göre, kime göre hareket ediyorsun? İnanmak ve yaşamak istediğin şey ne? Kimin hayatını sanki kendi hayatınmış gibi yaşıyorsun?
Sana öğretilen, öğrendiğin neyi sırtında yük olarak taşıyorsun ya da yolunun ışığı yapıyorsun?
Hiç bir şeyin etkisi altında kalmadan 'Bugün kim olduğumu, nasıl bir gün yaşamak istediğimi ben belirlerim, ben seçerim ve öylede olur' diyebiliyor musun?
Bir kitle var. İyi ve güzel olan her şeyin altında bir sorun arıyor.
Bir kitle, mutlu ve başarılı insanların hayatlarını nasıl mutsuzluk, üzüntü ve acıya çevirebilirim peşinde.
Başka bir kitle, olan her şeyden kendine göre bir çıkarımda bulunup, iyi hissedebileceği bir hikaye yaratıyor.
Bir kitle var, sadece olumsuzluk ve korku odaklı yaşayıp bunu hayata yansıtıyor, yayıyor, başkalarının da aynı korkuyu,güvensizliği yaşaması için büyük bir çaba gösteriyor.
Başka bir kitle gerçekten mutluluk düşmanı, mutlu, gülen, başarılı, hayattan keyif alan insanlara tahammülü yok diyebiliriz. İnatla hayat böyle değil, hayat ve insanlar kötü, kimseye güvenmeyeceksin, başarı ve mutluluk uzun sürmez, yakında kaybedersin, başaramazsın ispatı peşinde.
Hem kendilerine, hem de insanlara ve hayata düşman olanlar var.
Her şeyi sevebilen ve mutlu olmak için çaba gösteren, barış ve sevgi odaklı iyilikle yaşayan insanlar var.
Hayat içinde ayrımcılık, ötekileştirme hızla artıyor. İnsanlar barışta birleşmesin diye özel bir çaba gösteriliyor sanki.
Hak edilen başarılar bile sorgulanıyor. Hırsızlık, haksızlık, tanıdığının olması, çıkar odaklı ilişkiler, babası zengin yada sevgili şöyle böyle vs diye her insanın hayatı için herkesin söyleyecek bir sözü oluyor.
SEBEPNE?
Şimdi, hedeflerini gerçekleştiren, hayatla barış içinde yaşayan, insanların mutlu ve keyifli olmalarına asla tahammül edemeyen insanlara soruyorum.
NEDEN İNSANLARI BİR UÇURUM KENARINDA YAŞIYORMUŞ GİBİ HİSSETTİRMEYE, DEVAMLI BAŞLARINA KÖTÜ BİR ŞEY GELECEKMİŞ DUYGUSUNA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ?
SEN KENDİNLE, AİLENLE,HAYATLA KAVGALISIN DİYE NEDEN ÇOCUKLARINA ÇEVRENE BENİM GİBİ YAŞAYIN, BENİM YANIMDA DURUN, BENİM DEDİKLERİM DOÐRU GÖRECEKSİN BİLİNCİ İÇİNDESİN Kİ?
NEDEN HEM KENDİNE, HEM ÇEVRENE İYİ HİSSETMEYECEK ŞEKİLDE BİR HAYAT YAŞATIYORSUN?
Esas soru bunların etkisi altında kalanlara ve hayatına bu kişiler önderliğinde yön verenlere gelsin.
SEN NEDEN SANA İYİ GELMEYEN, DEÐER VERMEYEN, SANA KENDİNİ KÖTÜ HİSSETTİREN, ENERJİNİ DÜŞÜREN, MUTSUZ EDEN İNSANLARLA AYNI YOLDA YÜRÜMEK İÇİN ISRAR EDİYORSUN? BUNA NEDEN İZİN VERİYORSUN?
ONLARIN SENİN HAYATININ PUSULASI OLMASINA NE YAPMAN GEREKTİÐİNİ SÖYLEMESİNE NEDEN İZİN VERİYORSUN?
YAPAMAZSIN, KAYBEDERSİN, BAŞARAMAZSIN, OLMAZ DİYEN, SENİ EZEN, KENDİ KORKULARINI SANA AŞILAYAN,GÜVENİNİ YOK EDEN İNSANLARIN ETKİSİ ALTINDA KALARAK NEDEN KENDİNİ DURDURUYORSUN? YA DA NEDEN BU İNSANLARA KENDİNİ ANLATMAYA, İSPAT ETMEYE ÇALIŞIYORSUN?
BİL Kİ SEN NE İSTİYORSAN O ŞEKİLDE YAŞAMA ÖZGÜRLÜÐÜNE SAHİPSİN.
ASLINDA YAŞADIÐIN TÜM HİKAYELERDE HİSLERİNİZE ODAKLANIN, HAYAT İÇİNDE HER ZAMAN İKİ ŞEYE BAKIN.
BU İNSAN BANA İYİ GELİYOR MU, BANA İYİ HİSSETTİRİYOR MU? İYİ GELMİYOR MU?
YAPTIÐIM SEÇİM, DAVRANIŞ, ATTIÐIM ADIM BANA İYİ HİSSETTİRİYOR MU? BANA İYİ GELİYOR MU? GELMİYOR MU?
SÖYLENEN SÖZLER BANA İYİ HİSSETTİRİYOR MU? İYİ HİSSETTİRMİYOR MU?
BENİM SÖYLEDİÐİM SÖZLERİ KARŞI TARAF BANA SÖYLESE, BEN İYİ HİSSEDER MİYİM ? HİSSETMEZ MİYİM?
YAŞADIÐIM HAYAT BANA İYİ GELİYOR MU? GELMİYOR MU?
HAYAT İÇİNDE BEN DURUYOR MUYUM? İLERLİYOR MUYUM? BANA İYİ GELEN ŞEY NE? İYİ GELMEYEN ŞEY NE? BENİ ENGELLEYEN ŞEY BENİM DÜŞÜNCELERİM Mİ BAŞKALARININ DÜŞÜNCELERİ Mİ?
*İYİ HİSSETMEK yani kalbinizin ferahlaması, açılması bir güneş gibi parlamak, sevinçle dolmak, yüzünüzün gülümsemesi, sıcacık bir duygunun yaşamınıza yayılması...
ya da
İYİ HİSSETMEMEK sanki sıkışmak, boğulmak, üzülmek, ağlama isteği, içinizde karmaşık öfkeli duygular oluşması, patlayacak bir bomba gibi saldıracak yer aramak...
KENDİNİZE SORUN.
BANA İYİ HİSSETTİREN ŞEYLER NE? BEN KENDİMİ İYİ HİSSETMEK İÇİN NE YAPIYORUM?
BAŞKALARINA KENDİLERİNİ NASIL HİSSETTİRİYORUM? BU BANA NASIL HİSSETTİRİYOR?
SONUÇTA, NASIL BİR YOLDA, HANGİ HİSLERLE, HANGİ DUYGULARLA ,KİMLERLE YÜRÜMEK İSTEDİÐİNE, NASIL YAŞAMAK İSTEDİÐİNE KARAR VERECEK OLAN KİŞİ SENSİN.
Hayatındaki insanlardan, yaşamdan ne öğreniyorsun? Ne öğretiyorsun?
Neyi neden kabul ediyorsun?
Sadece sen sen olarak kendine bak. Her şeyden bağımsız, özgür bir şekilde bak kendine. Ne görüyorsun? Her zaman sana iyi gelen şeyleri arayabilirsin. Kendini yeniden keşfedip bulabilirsin. Yaşadığın topraklarda, işinde, hayatında , evliliğinde ne görüyor ne yaşıyorsun? İyi olan, sana iyi gelen neler var?
Hayat içinde her birimiz için geçerli olan değerlerimiz var. Saygı, sevgi, güven duyulacak insanlar olmak gerek. Cesaretle hareket etmek gerek. Her şeye rağmen ilerlemek gerek. İyilikle yaşamak, kalplere sevgiyle dokunmak, birlikte hayatı barış içinde yaşamak ve paylaşmak gerek.
Bugün 24 Kasım Öğretmenler günü. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ve onun izinde ışığında yürüyen tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.Hayatımızdaki tüm öğretmenlerimize, anne ve babalarımıza, hayatımızda yer alan her kişiye sonsuz teşekkürler .
Bana bastığım bu topraklarda, ülkemde, Başöğretmenimiz, Dünya liderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK önderliğinde ve onun izinde, ışığında yaşamak ÇOK İYİ GELİYOR.
Ülkesinin gelişimine, insana, halkına, öğretmenine, doktora, köylüye,çocuğa, gence, yaşlıya,kanuna, hukuka, adalete, ağaca, toprağa, doğaya verdiği değer ve kıymet, gösterdiği özen, sevgi ve saygı doğrultusunda her şeyi düşünerek planlaması, yaşaması , değişimleri gerçekleştirmesi ve bunu halkına örnek olarak göstermesi, yaşatması muhteşem hissettiriyor. Ülkemde yaşarken nasıl yaşamam gerektiğini biliyorum. Umudum inancım tam. Yeniden ülke olarak onun ışığında doğacağız bunu biliyorum.
Çünkü bir insanın her türlü içten ve dıştan gelen tüm düşmanlığa, zorluklara rağmen nasıl dimdik ayakta kalarak tek başına da olsa neler yapabileceğini ondan öğrendik. En büyük öğretmenimiz O.
Bugün her anlamda şahane bir gün. Gökyüzünde Yeni ay ile birlikte yeryüzünde isteyen ve seçenler için yeni başlangıçlar, yeni hayatlar, yeni hikayeler, yeni bir sen yaratma günü.
Bugün Şükran günü
Dünyada 300 milyondan fazla insanın şükür dolu dualarda birleştiği gün. Ailelerin ve sevdiklerinin bir araya geldiği, özel olarak yemeklerle donatılan, aynı masada seven ellerin birbirine dokunarak buluştuğu, geçtiğimiz senenin hasat ve toplanan mahsülleri için, sahip oldukları her şey için sevinçle, mutlulukla, şükrederek toplandığı bir gün. Öylesine şükretmek değil kalpten şükürlerle yaşanan bir gün.
Belki bizlerde başımıza kötü bir şeyler gelmesini beklemeden, deprem, yokluk, kıtlık, pandemi, hastalıklar yaşamadan, sevdikleirmizi kaybetmeden, söylenmek , şikayet etmek, yanlışlar aramak yerine hayatımızda sevgisini, ilgisini, yemeğini, iyiliği, güzel sözleri, iyi hissettiren her şeyi paylaşmak ve şükürle dolmak için dünyada milyonlarca insanın aynı anda ettiği şükür dualarına eşlik edebiliriz. Bu muhteşem şükür dualarının artarak çoğalmasıyla dünyaya mucizevi bir güzellikte enerjinin nasıl da artarak çoğalarak yayılabileceğini hayal edin.
Belki bugün hepimiz için büyük bir hatırlatmadır. Sahip olduğun her şey için, hatta sahip olup farkında olmadığın her şey için şükürle dol, izin ver kalbin sevgiyle ışıkla genişlesin, parlasın.
İnanca, umuda, saygıya, sevgiye, şükre, iyiliğe, iyi hissetmeye ve bunların artarak çoğalmasına ihtiyacımız var.
İyilikte, barışta,güvende birleşmeye ihtiyacımız var.
Güç birliğine ihtiyacımız var.
Aydınlık bir gelecek için, kendimiz için, ülkemiz için, çocuklarımız için, özgürce yaşamak için BİZ OLMAYA İHTİYACIMIZ var.
İYİ HİSSETMEK! Bunu düşünün.
KENDİNİZE İYİ HİSSEDECEK BİR HAYAT YAŞATMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ? seçim ve kararlar, atacağınız adımlar, vereceğiniz tüm izinler size ait.
Işık ve sevgiyle kendi değerinize sahip çıkarak yaşayın.
Lüften kendinize iyi davranın.
Her şey senin nereden baktığına, ne gördüğüne, ne görmek, ne anlamak, ne yaşamak istediğine bağlı ya da kendini neye kapadığına, neyi ret ettiğine, neyi kabul etmeyip neye direnç gösterdiğine göre değişiyor gün ve hayatla olan ilişkin.
Gerçekte gün gündür, hayat hayattır, deneyim deneyimdir, insan insandır. Her biri kendi içinde çok özel, değerli ve anlamlıdır.Hepsi birbirinin içinde birlikte çok güzeldir.
Güne, hayata, yaşananlara anlam katmaya başlayan, buradan hikayeler yaratan insan, yaptığı seçimlerle kendini ve yaşam şeklini belirliyor. Nasıl yaşaması gerektiğinin kararlarını alıyor.
Bakış açın, duyguların, düşünce yapın, davranışların, öğrendiklerin, duyduklarınla kendi hikayeni oluşturuyorsun.
Peki senin için her gün nasıl başlıyor? Güne nasıl uyanıyorsun? Gününü kim şekillendiriyor? Neyin etkisi altında kalıp kendinle ve hayatla ilgili kararlar veriyorsun? Neye göre, kime göre hareket ediyorsun? İnanmak ve yaşamak istediğin şey ne? Kimin hayatını sanki kendi hayatınmış gibi yaşıyorsun?
Sana öğretilen, öğrendiğin neyi sırtında yük olarak taşıyorsun ya da yolunun ışığı yapıyorsun?
Hiç bir şeyin etkisi altında kalmadan 'Bugün kim olduğumu, nasıl bir gün yaşamak istediğimi ben belirlerim, ben seçerim ve öylede olur' diyebiliyor musun?
Bir kitle var. İyi ve güzel olan her şeyin altında bir sorun arıyor.
Bir kitle, mutlu ve başarılı insanların hayatlarını nasıl mutsuzluk, üzüntü ve acıya çevirebilirim peşinde.
Başka bir kitle, olan her şeyden kendine göre bir çıkarımda bulunup, iyi hissedebileceği bir hikaye yaratıyor.
Bir kitle var, sadece olumsuzluk ve korku odaklı yaşayıp bunu hayata yansıtıyor, yayıyor, başkalarının da aynı korkuyu,güvensizliği yaşaması için büyük bir çaba gösteriyor.
Başka bir kitle gerçekten mutluluk düşmanı, mutlu, gülen, başarılı, hayattan keyif alan insanlara tahammülü yok diyebiliriz. İnatla hayat böyle değil, hayat ve insanlar kötü, kimseye güvenmeyeceksin, başarı ve mutluluk uzun sürmez, yakında kaybedersin, başaramazsın ispatı peşinde.
Hem kendilerine, hem de insanlara ve hayata düşman olanlar var.
Her şeyi sevebilen ve mutlu olmak için çaba gösteren, barış ve sevgi odaklı iyilikle yaşayan insanlar var.
Hayat içinde ayrımcılık, ötekileştirme hızla artıyor. İnsanlar barışta birleşmesin diye özel bir çaba gösteriliyor sanki.
Hak edilen başarılar bile sorgulanıyor. Hırsızlık, haksızlık, tanıdığının olması, çıkar odaklı ilişkiler, babası zengin yada sevgili şöyle böyle vs diye her insanın hayatı için herkesin söyleyecek bir sözü oluyor.
SEBEPNE?
Şimdi, hedeflerini gerçekleştiren, hayatla barış içinde yaşayan, insanların mutlu ve keyifli olmalarına asla tahammül edemeyen insanlara soruyorum.
NEDEN İNSANLARI BİR UÇURUM KENARINDA YAŞIYORMUŞ GİBİ HİSSETTİRMEYE, DEVAMLI BAŞLARINA KÖTÜ BİR ŞEY GELECEKMİŞ DUYGUSUNA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ?
SEN KENDİNLE, AİLENLE,HAYATLA KAVGALISIN DİYE NEDEN ÇOCUKLARINA ÇEVRENE BENİM GİBİ YAŞAYIN, BENİM YANIMDA DURUN, BENİM DEDİKLERİM DOÐRU GÖRECEKSİN BİLİNCİ İÇİNDESİN Kİ?
NEDEN HEM KENDİNE, HEM ÇEVRENE İYİ HİSSETMEYECEK ŞEKİLDE BİR HAYAT YAŞATIYORSUN?
Esas soru bunların etkisi altında kalanlara ve hayatına bu kişiler önderliğinde yön verenlere gelsin.
SEN NEDEN SANA İYİ GELMEYEN, DEÐER VERMEYEN, SANA KENDİNİ KÖTÜ HİSSETTİREN, ENERJİNİ DÜŞÜREN, MUTSUZ EDEN İNSANLARLA AYNI YOLDA YÜRÜMEK İÇİN ISRAR EDİYORSUN? BUNA NEDEN İZİN VERİYORSUN?
ONLARIN SENİN HAYATININ PUSULASI OLMASINA NE YAPMAN GEREKTİÐİNİ SÖYLEMESİNE NEDEN İZİN VERİYORSUN?
YAPAMAZSIN, KAYBEDERSİN, BAŞARAMAZSIN, OLMAZ DİYEN, SENİ EZEN, KENDİ KORKULARINI SANA AŞILAYAN,GÜVENİNİ YOK EDEN İNSANLARIN ETKİSİ ALTINDA KALARAK NEDEN KENDİNİ DURDURUYORSUN? YA DA NEDEN BU İNSANLARA KENDİNİ ANLATMAYA, İSPAT ETMEYE ÇALIŞIYORSUN?
BİL Kİ SEN NE İSTİYORSAN O ŞEKİLDE YAŞAMA ÖZGÜRLÜÐÜNE SAHİPSİN.
ASLINDA YAŞADIÐIN TÜM HİKAYELERDE HİSLERİNİZE ODAKLANIN, HAYAT İÇİNDE HER ZAMAN İKİ ŞEYE BAKIN.
BU İNSAN BANA İYİ GELİYOR MU, BANA İYİ HİSSETTİRİYOR MU? İYİ GELMİYOR MU?
YAPTIÐIM SEÇİM, DAVRANIŞ, ATTIÐIM ADIM BANA İYİ HİSSETTİRİYOR MU? BANA İYİ GELİYOR MU? GELMİYOR MU?
SÖYLENEN SÖZLER BANA İYİ HİSSETTİRİYOR MU? İYİ HİSSETTİRMİYOR MU?
BENİM SÖYLEDİÐİM SÖZLERİ KARŞI TARAF BANA SÖYLESE, BEN İYİ HİSSEDER MİYİM ? HİSSETMEZ MİYİM?
YAŞADIÐIM HAYAT BANA İYİ GELİYOR MU? GELMİYOR MU?
HAYAT İÇİNDE BEN DURUYOR MUYUM? İLERLİYOR MUYUM? BANA İYİ GELEN ŞEY NE? İYİ GELMEYEN ŞEY NE? BENİ ENGELLEYEN ŞEY BENİM DÜŞÜNCELERİM Mİ BAŞKALARININ DÜŞÜNCELERİ Mİ?
*İYİ HİSSETMEK yani kalbinizin ferahlaması, açılması bir güneş gibi parlamak, sevinçle dolmak, yüzünüzün gülümsemesi, sıcacık bir duygunun yaşamınıza yayılması...
ya da
İYİ HİSSETMEMEK sanki sıkışmak, boğulmak, üzülmek, ağlama isteği, içinizde karmaşık öfkeli duygular oluşması, patlayacak bir bomba gibi saldıracak yer aramak...
KENDİNİZE SORUN.
BANA İYİ HİSSETTİREN ŞEYLER NE? BEN KENDİMİ İYİ HİSSETMEK İÇİN NE YAPIYORUM?
BAŞKALARINA KENDİLERİNİ NASIL HİSSETTİRİYORUM? BU BANA NASIL HİSSETTİRİYOR?
SONUÇTA, NASIL BİR YOLDA, HANGİ HİSLERLE, HANGİ DUYGULARLA ,KİMLERLE YÜRÜMEK İSTEDİÐİNE, NASIL YAŞAMAK İSTEDİÐİNE KARAR VERECEK OLAN KİŞİ SENSİN.
Hayatındaki insanlardan, yaşamdan ne öğreniyorsun? Ne öğretiyorsun?
Neyi neden kabul ediyorsun?
Sadece sen sen olarak kendine bak. Her şeyden bağımsız, özgür bir şekilde bak kendine. Ne görüyorsun? Her zaman sana iyi gelen şeyleri arayabilirsin. Kendini yeniden keşfedip bulabilirsin. Yaşadığın topraklarda, işinde, hayatında , evliliğinde ne görüyor ne yaşıyorsun? İyi olan, sana iyi gelen neler var?
Hayat içinde her birimiz için geçerli olan değerlerimiz var. Saygı, sevgi, güven duyulacak insanlar olmak gerek. Cesaretle hareket etmek gerek. Her şeye rağmen ilerlemek gerek. İyilikle yaşamak, kalplere sevgiyle dokunmak, birlikte hayatı barış içinde yaşamak ve paylaşmak gerek.
Bugün 24 Kasım Öğretmenler günü. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ve onun izinde ışığında yürüyen tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.Hayatımızdaki tüm öğretmenlerimize, anne ve babalarımıza, hayatımızda yer alan her kişiye sonsuz teşekkürler .
Bana bastığım bu topraklarda, ülkemde, Başöğretmenimiz, Dünya liderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK önderliğinde ve onun izinde, ışığında yaşamak ÇOK İYİ GELİYOR.
Ülkesinin gelişimine, insana, halkına, öğretmenine, doktora, köylüye,çocuğa, gence, yaşlıya,kanuna, hukuka, adalete, ağaca, toprağa, doğaya verdiği değer ve kıymet, gösterdiği özen, sevgi ve saygı doğrultusunda her şeyi düşünerek planlaması, yaşaması , değişimleri gerçekleştirmesi ve bunu halkına örnek olarak göstermesi, yaşatması muhteşem hissettiriyor. Ülkemde yaşarken nasıl yaşamam gerektiğini biliyorum. Umudum inancım tam. Yeniden ülke olarak onun ışığında doğacağız bunu biliyorum.
Çünkü bir insanın her türlü içten ve dıştan gelen tüm düşmanlığa, zorluklara rağmen nasıl dimdik ayakta kalarak tek başına da olsa neler yapabileceğini ondan öğrendik. En büyük öğretmenimiz O.
Bugün her anlamda şahane bir gün. Gökyüzünde Yeni ay ile birlikte yeryüzünde isteyen ve seçenler için yeni başlangıçlar, yeni hayatlar, yeni hikayeler, yeni bir sen yaratma günü.
Bugün Şükran günü
Dünyada 300 milyondan fazla insanın şükür dolu dualarda birleştiği gün. Ailelerin ve sevdiklerinin bir araya geldiği, özel olarak yemeklerle donatılan, aynı masada seven ellerin birbirine dokunarak buluştuğu, geçtiğimiz senenin hasat ve toplanan mahsülleri için, sahip oldukları her şey için sevinçle, mutlulukla, şükrederek toplandığı bir gün. Öylesine şükretmek değil kalpten şükürlerle yaşanan bir gün.
Belki bizlerde başımıza kötü bir şeyler gelmesini beklemeden, deprem, yokluk, kıtlık, pandemi, hastalıklar yaşamadan, sevdikleirmizi kaybetmeden, söylenmek , şikayet etmek, yanlışlar aramak yerine hayatımızda sevgisini, ilgisini, yemeğini, iyiliği, güzel sözleri, iyi hissettiren her şeyi paylaşmak ve şükürle dolmak için dünyada milyonlarca insanın aynı anda ettiği şükür dualarına eşlik edebiliriz. Bu muhteşem şükür dualarının artarak çoğalmasıyla dünyaya mucizevi bir güzellikte enerjinin nasıl da artarak çoğalarak yayılabileceğini hayal edin.
Belki bugün hepimiz için büyük bir hatırlatmadır. Sahip olduğun her şey için, hatta sahip olup farkında olmadığın her şey için şükürle dol, izin ver kalbin sevgiyle ışıkla genişlesin, parlasın.
İnanca, umuda, saygıya, sevgiye, şükre, iyiliğe, iyi hissetmeye ve bunların artarak çoğalmasına ihtiyacımız var.
İyilikte, barışta,güvende birleşmeye ihtiyacımız var.
Güç birliğine ihtiyacımız var.
Aydınlık bir gelecek için, kendimiz için, ülkemiz için, çocuklarımız için, özgürce yaşamak için BİZ OLMAYA İHTİYACIMIZ var.
İYİ HİSSETMEK! Bunu düşünün.
KENDİNİZE İYİ HİSSEDECEK BİR HAYAT YAŞATMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ? seçim ve kararlar, atacağınız adımlar, vereceğiniz tüm izinler size ait.
Işık ve sevgiyle kendi değerinize sahip çıkarak yaşayın.
Lüften kendinize iyi davranın.