İsrail'de, Başbakan Binyamin Netanyahu öncülüğündeki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı protestolar 34. haftada da sürdü. Protestocular, bu yıl 159 Filistinlinin cinayete kurban gitmesini protesto etmek için kefeni temsil eden beyaz kıyafetler giyerek ve sembolik tabutlar taşıdı.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesi ve sağ politikalarına karşı her hafta cumartesi akşamı kitlesel gösteriler düzenleyen İsrailliler, protestoların 34. haftasında ülke genelinde yine meydanlardaydı.
Başta Tel Aviv, Batı Kudüs, Hayfa ve Herzliya gibi kentler olmak üzere ülke genelinde onlarca farklı noktadaki gösterilere on binlerce İsrailli katıldı.
İsrail bayrakları taşıyan protestocular davullar, düdükler ve havalı kornalarla ritim tutarak "demokrasi" sloganları attı.
Kaplan Caddesi'nde her hafta bir ana sloganın yer aldığı dev pankart açan göstericiler, bu hafta Başbakan Netanyahu ve eşi Sara Netanyahu'nun fotoğrafı ile birlikte "Bırak ülke yansın" yazısı yer alan pankart taşıdı.
Her hafta olduğu gibi en yoğun katılımın olduğu Tel Aviv'de protestocular, İsrailli Arap toplumunda artan cinayetlere karşı "hükümetin kayıtsızlığı ve ihmaline" odaklandı.
Protestocular, bu yıl 159 Filistinlinin cinayete kurban gitmesini protesto etmek için kefeni temsil eden beyaz kıyafetler giyerek ve sembolik tabutlar taşıyarak Habima Meydanı'ndan Kaplan Caddesi'ne yürüdü.
Kaplan Caddesi'ndeki Hükümet Kompleksi'nin önünde toplanan göstericiler, Arap karşıtlığı ve ırkçı söylemiyle eleştirilen aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir'in ülkedeki kolluk kuvvetlerinden sorumlu Ulusal Güvenlik Bakanlığına getirildiği 2023'te İsrailli Araplar (48 Arapları) arasında organize suç kaynaklı cinayetlerde artış yaşanmasına tepkilerini gösterdi.
Tel Aviv'deki bazı protestocular da Ben-Gvir'in Filistinlilerin hareket özgürlüğüne ilişkin ırkçı sözlerine karşı Filistinlilerle dayanışma amacıyla "Üzgünüm Muhammed" dövizleri taşıdı.
Protestocular, "Üzgünüm Muhammed" ifadesiyle Ben-Gvir'in bu hafta başında katıldığı bir televizyon programında, tartıştığı Filistinli bir gazeteciye hitaben kullandığı, "Benim, eşimin ve çocuklarımın Batı Şeria'da seyahat etme hakkı Arapların seyahat etme hakkından daha önemli. Üzgünüm Muhammed, ama gerçek bu." sözlerine gönderme yaptı.
Öte yandan Batı Kudüs'teki göstericiler de Başbakan Netanyahu'nun konutunun yakındaki Azza Caddesi'nde toplandı.
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin'in 5 Ocak'ta duyurduğu "yargı reformu" Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.
Başbakan Netanyahu, 27 Mart'ta, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini açıklamış ancak 2023-2024 bütçesinin mayıs sonunda Meclis'ten geçmesinin ardından yargı düzenlemesini tekrar gündeme getireceklerini duyurmuştu.
Hükümet, muhalefetle müzakerelerin tıkanmasının ardından yakın zamanda yargı düzenlemesi için yeniden düğmeye basmıştı.
Netanyahu hükümeti, Yüksek Mahkemenin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısını ülke çapında kitlesel protestolar ve yoğun kamuoyu tartışmalarına rağmen 24 Temmuz'da Meclis'te muhalefetin boykot ettiği oturumda kabul etmişti.
Hükümetin "yargı reformuna" karşı çıkan; aralarında savaş pilotları, denizaltı subayları ve diğer elit birliklerin yer aldığı binlerce İsrailli, gönüllü yedek askerlik görevini bırakma kararı almıştı.
Yüksek Mahkeme, hükümetin yargı düzenlemesinde Meclis'ten geçen iki yasayı eylülde görüşeceğini açıklamıştı.
İsrail'de siyaset, ordu, güvenlik, ekonomi ve yargıda üst düzey görevlerde bulunmuş isimler, hükümetin yargı düzenlemesine karşı olduklarını açıklamıştı.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi karşıtı protesto hareketi, yaklaşık 8 aydır gösterilerine devam ediyor.