Bülent Bilirgen Duhuliye.com için yazdı
Enerji birikiyor Beşiktaşlı karşı gruplar içerisinde. İsmaelcilere karşı İsmaelden bir halt olmaz diyenciler karşılıklı söylemleri sertleştirmeye başladılar. Harika bir taraftar iklimi. Ne kadar hayırlı bir ortam yaratıldı istemeyerek de olsa. Emeği geçenlere teşekkürler.
Valerian İsmael geçen basin toplantısında eleştirleri okumuyorum okusam da Türkçe bilmediğim için anlamıyorum demişti. Buradan hareket ile sayın İsmael hocama bir mektup yazayım istiyorum. Kusura bakmaz inşallah Türkçe'den dolayı ama başlığı Fransızca attım. İnşallah yakınında olandan birileri de devamını okur, işaret dili vs birazını anlatır..
Başlayalım bakalım..Evet kabul edelim ki hocam kötü gidiyorsun. Teknik taktikten bağımsız söylüyorum İstanbul maçında yaptığın Necip adaletsizliği benim için ağır yöneticilik becerisi eksikliğidir. Zaten Başak maçında hemen oyundan alarak taraftarın önüne atmış idin bir de üstüne diğer maçta sosyal medya baskısı ile tam da ihtiyaç anında oyuna atmadın Rosier, Weli falan bir şeyler saçmaladın. Zaten ilk geldiğin günden beri kutsal kitapları savunduğun gibi 3'lü oyununu savunurken bir anda sihirli el değmiş gibi sistemini çöpe atıp sağın solun istediğini oynatmaya başladın (bence futbolculardan da baskı yedin). Üstüne çevre etkisi ile yapılmış kaprisli hareketler..
Şimdi tecrübeli bir ülke futbolu izleyicisi olarak biraz da spor ile ilgili bilgimi işin içine katarak sayın hocam sana diyorum ki takım içinde ve dışında böyle tutarsız hareket edersen seni bu ülkede barındırmazlar. Yani aslında geldiğin ilk günden itibaren futbol oynadığın kulüpler, ülkeler, aldığın eğitimler diplomalar hepsi çöp idi birileri için zaten. Bir de bu tip yöneticilik zaafiyetleri ile takım içinden altın yavaş yavaş oyulmaya başlamıştır büyük ihtimalle. Allahın bildiğini kuldan esirgemeyelim, yüzüne gülen topçu perde arkasında neler yapar bilemezsin. Yöneticiye gammazlayan topçu mu ararsın yoksa gazeteciye içerden okuyan topçu mu. Sağına soluna olumsuz konuşup takımı bölenini mi.. Bir anda hepsini bulursun karşısında hocam. Dilini, huyunu anlamayan gazeteci ahbap çavuş olduğu eski yerli kurt hocaları getirmek için oya gibi işler tezgahı. Yönetimde keza arkanda gibi duranların arkandan ne yaptığını bilemezsin. Onların uzantıları sosyal medyadaki beslemeleri zaten ilk günden beri hep sana karşı etrafına adam toplamak ile meşgul üstüne bir de twitterda çok takipçisi olan atarlı giderli taraftar abiler bu hoca Beşiktaş'ın hocası değil yaftasını daha da yüksek konuşmaya başlarlar. Benim gibi uzun yıllar futbol seyretmiş dinazorlarda şak diye bundan bir cacık olmaz demişlerdi zaten hatırlasan şimdi gerine gerine bakın ben demiştim diye geziniyorlardır. Haa diyeceksin ki bu nasıl iş sizler yani bu saydıkların aynı camiaya ait değil misiniz?
Yok öyle olmuyor artık işler hocam. Eskiden öyle idik. Eskiden stadımız vardı, tribünümüz vardı. Şimdi açık hava tiyatromuz var içinde de izleyici. Şimdi bu müşteri grubu hep iyi futbol hep galibiyet hep başarı peşinde. Sende de maşallah henüz bunların hiçbiri yok. Bakma sen benim gibi senin daha doğrusu senin anlayışında sistem kurup bir dönem zorluk yaşayıp sonrasında uzun süreli başarı elde edelim planında olanlara. Bu sayı diğer tarafa göre zaten az idi günler geçtikçe daha da azalıyor. Ha bir de başkanın dediklerine de çok inanma. Yok hocamız çalışkan yok hocamızın takım ile ilişkileri iyi falan laflarına. Sona, bir Giresun maçı kadar uzaksın. Olmadı Trabzon kadar onda da kurtarırsan Hatay'dan Fransa'ya direkt uçabilirsin. Stres mi dersin panik ortamı mı dersin bu 5 -6 haftaya bilemem de ya tamam ya devam haftalarıdır senin için. Ha merak etme senden sonra da bu camia böyle devam edecek. Yerine gelecek olanın karşısına bu sefer oncu olmayanlar çıkacak. Yani işin özeti sana da bize de geçmiş olsun hocam. Au revoir..
Enerji birikiyor Beşiktaşlı karşı gruplar içerisinde. İsmaelcilere karşı İsmaelden bir halt olmaz diyenciler karşılıklı söylemleri sertleştirmeye başladılar. Harika bir taraftar iklimi. Ne kadar hayırlı bir ortam yaratıldı istemeyerek de olsa. Emeği geçenlere teşekkürler.
Valerian İsmael geçen basin toplantısında eleştirleri okumuyorum okusam da Türkçe bilmediğim için anlamıyorum demişti. Buradan hareket ile sayın İsmael hocama bir mektup yazayım istiyorum. Kusura bakmaz inşallah Türkçe'den dolayı ama başlığı Fransızca attım. İnşallah yakınında olandan birileri de devamını okur, işaret dili vs birazını anlatır..
Başlayalım bakalım..Evet kabul edelim ki hocam kötü gidiyorsun. Teknik taktikten bağımsız söylüyorum İstanbul maçında yaptığın Necip adaletsizliği benim için ağır yöneticilik becerisi eksikliğidir. Zaten Başak maçında hemen oyundan alarak taraftarın önüne atmış idin bir de üstüne diğer maçta sosyal medya baskısı ile tam da ihtiyaç anında oyuna atmadın Rosier, Weli falan bir şeyler saçmaladın. Zaten ilk geldiğin günden beri kutsal kitapları savunduğun gibi 3'lü oyununu savunurken bir anda sihirli el değmiş gibi sistemini çöpe atıp sağın solun istediğini oynatmaya başladın (bence futbolculardan da baskı yedin). Üstüne çevre etkisi ile yapılmış kaprisli hareketler..
Şimdi tecrübeli bir ülke futbolu izleyicisi olarak biraz da spor ile ilgili bilgimi işin içine katarak sayın hocam sana diyorum ki takım içinde ve dışında böyle tutarsız hareket edersen seni bu ülkede barındırmazlar. Yani aslında geldiğin ilk günden itibaren futbol oynadığın kulüpler, ülkeler, aldığın eğitimler diplomalar hepsi çöp idi birileri için zaten. Bir de bu tip yöneticilik zaafiyetleri ile takım içinden altın yavaş yavaş oyulmaya başlamıştır büyük ihtimalle. Allahın bildiğini kuldan esirgemeyelim, yüzüne gülen topçu perde arkasında neler yapar bilemezsin. Yöneticiye gammazlayan topçu mu ararsın yoksa gazeteciye içerden okuyan topçu mu. Sağına soluna olumsuz konuşup takımı bölenini mi.. Bir anda hepsini bulursun karşısında hocam. Dilini, huyunu anlamayan gazeteci ahbap çavuş olduğu eski yerli kurt hocaları getirmek için oya gibi işler tezgahı. Yönetimde keza arkanda gibi duranların arkandan ne yaptığını bilemezsin. Onların uzantıları sosyal medyadaki beslemeleri zaten ilk günden beri hep sana karşı etrafına adam toplamak ile meşgul üstüne bir de twitterda çok takipçisi olan atarlı giderli taraftar abiler bu hoca Beşiktaş'ın hocası değil yaftasını daha da yüksek konuşmaya başlarlar. Benim gibi uzun yıllar futbol seyretmiş dinazorlarda şak diye bundan bir cacık olmaz demişlerdi zaten hatırlasan şimdi gerine gerine bakın ben demiştim diye geziniyorlardır. Haa diyeceksin ki bu nasıl iş sizler yani bu saydıkların aynı camiaya ait değil misiniz?
Yok öyle olmuyor artık işler hocam. Eskiden öyle idik. Eskiden stadımız vardı, tribünümüz vardı. Şimdi açık hava tiyatromuz var içinde de izleyici. Şimdi bu müşteri grubu hep iyi futbol hep galibiyet hep başarı peşinde. Sende de maşallah henüz bunların hiçbiri yok. Bakma sen benim gibi senin daha doğrusu senin anlayışında sistem kurup bir dönem zorluk yaşayıp sonrasında uzun süreli başarı elde edelim planında olanlara. Bu sayı diğer tarafa göre zaten az idi günler geçtikçe daha da azalıyor. Ha bir de başkanın dediklerine de çok inanma. Yok hocamız çalışkan yok hocamızın takım ile ilişkileri iyi falan laflarına. Sona, bir Giresun maçı kadar uzaksın. Olmadı Trabzon kadar onda da kurtarırsan Hatay'dan Fransa'ya direkt uçabilirsin. Stres mi dersin panik ortamı mı dersin bu 5 -6 haftaya bilemem de ya tamam ya devam haftalarıdır senin için. Ha merak etme senden sonra da bu camia böyle devam edecek. Yerine gelecek olanın karşısına bu sefer oncu olmayanlar çıkacak. Yani işin özeti sana da bize de geçmiş olsun hocam. Au revoir..