Ülkedeki gıda krizi nedeniyle yetersiz beslenemeyip sütten kesilen Afgan annelerin bebekleri, dünyadaki ilk yıllarında ülkelerinin makus kaderini yansıtırcasına açlıkla boğuşmak zorunda kalıyor. Bebekler yaşının gerektirdiği şekilde yürüyemiyor, ayakta duramıyor ve emekleyemiyor. Sütten kesilen binlerce anne klinikler önünde çocuklarının tedavisi edilmesini bekliyor.
Her bir çocuk incecik kol ve bacaklarının bir gün kalınlaşmasını, güçlenmesini ve diğer ülkelerdeki akranları gibi koşup eğleneceği günü sabırsızlıkla bekliyor.
Geçen yıl ABD'nin çekilmesini müteakip Afganistan'a yönelik uluslararası yardımların kesilmesi ve bunun sonucu olarak ekonomik krizin derinleşmesi, ilk olarak anneleri ve çocukları etkiledi.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 6 milyon Afgan, acil durum seviyesinde gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalırken 2023'te ülke nüfusunun üçte ikisine tekabül eden 28 milyondan fazla insanın yaşamlarını sürdürebilmek için temel insani yardıma ihtiyacı olacak. Halbuki 2022'de bu sayı yaklaşık 22-23 milyon civarındaydı.
Afganistan'da şiddetlenen ekonomik problemler gıda krizini derinleştirirken yeterli kalitede beslenemeyen anneler sütten kesiliyor, annelerin bebeklerini emzirememesi ya da bunu ikame edecek gıdaları bulamamalarının sonucu olarak, bebekler yaşlarına paralel olarak gelişip büyüyemiyor.
2-3 yaşlarındaki bebekler, 8-10 aylık gibi görünüyor. Yaşları gelmesine rağmen emekleyemiyor, oturamıyor ve ayaklarının üstünde duramıyor. Hatta kimisi, annesinden süt emecek gücü dahi bulamıyor. Bu durumun devam etmesi de çocuğu ölüme götürüyor.
Miktar olarak ihtiyaç duyulan besin ögelerinin yeterli tüketilememesi ya da kötü beslenme sonucu ortaya çıkan sağlık sorunları olarak tanımlanan malnütrisyon, ilk önce annede başlıyor.
Hayati temel gıdalara dahi erişemeyen anneler kısa sürede sütten kesiliyor. Bu nedenle, malnütrisyondan muzdarip bebekler de en temel hakları anne sütünden mahrum kalıyor. Gerekli gıda takviyelerinin de olmaması bebek ve çocuklarda gözle görünür gelişim yavaşlığına neden oluyor.
Yetkililer, kliniklerdeki malnütrisyon hastası bebeklerin sayısında geçen yıla oranla ciddi artış olduğunu ifade etti.
Save The Children ve Yeryüzü Doktorları gibi uluslararası yardım kuruluşları ülke genelinde kurdukları kliniklerde malnütrisyon hastası bebeklere ve sütten kesilen annelerine gıda takviyesi yapıyor ve gelişimlerini düzenli takip ediyor.
Buralarda, gelişim göstermeyen ve durumu kötüleşen bebekler ise hastanelere kaldırılıyor.
Kliniklerde çocuk sayısının artması, ülkede tehlike çanlarının çaldığının en büyük işareti. Halihazırda hastaneler birçok imkansızlıkla boğuşurken malnütrisyon kliniklerinin önlerinde bebeklerinin temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamayan anneler, uzun kuyruklar oluşturuyor. Mecali kalmamış bilinci yarı açık bebekler, annelerinin kucağında sırada bekliyor.
Malnütrisyon aslında tedavisi zor bir hastalık değil. Söz konusu kliniklerde de tedavide başarı oranı yüksek. Ancak ailelerin Afganistan'da kronikleşen fakirlik döngüsünden çıkamaması, doğum oranının yüksek olması, çocuk beslemede bilinçsizlik, kardeşler arasındaki yaş farkının çok az olması gibi etkenler malnütrisyon döngüsünü kırmaya yetmiyor.
Ayrıca Afganistan'da uzun yıllar süren çatışmalı ortamın görece sona ermesi ve nispi güvenliğin sağlanması ile daha önce ulaşılması zor, ücra bölgelerden de insanların sağlık merkezlerine başvurması da söz konusu artışa neden oluyor. Çünkü daha önce kayda geçemeyen binlerce vakanın artık kaydı tutuyor. Bu da malnütrisyon hastası bebeklerin gerçek sayısını gözler önüne sürecek şekilde istatistiklerde artışa neden oluyor.
18 aylık Nezmin Terahil, bu bebeklerden sadece biri. Yeryüzü Doktorları Derneğinin kliniklerinden birinde kendine yer bulmuş şanslı bebeklerden. Ancak, 18 aylık olmasına rağmen hala yürüyemiyor. Ayakları üzerinde dahi duracak güçte olmadığı gibi oturamıyor ve emekleyemiyor da. Çünkü kol ve bacakları incecik ve bedenini taşıyamıyor.
Küçük Nezmin de 10-11 kilogram olması gerekirken sadece 5 kilo 400 gram. Kol kalınlığı ise sadece 9 santimetre. Boyu da 65 santimetre. Doktorlara göre, kolu en az 13 santimetre olmalı, boyu da 15-20 santimetre daha uzun olmalı.
Nezmin'in annesi Can Terahil'in, daha 20 yaşında olmasına rağmen 6 çocuğu var. 5 ay sonra sütten kesildiğini ifade eden Terahil, içinde bulundukları fakirliği şu şekilde aktardı:
"Doğru düzgün yemek bulamadım. Maddi durumunuz çok kötü. Çalışacağım bir iş de bulamıyorum. İş olsa da çalışıp kazansam ve yiyecek alsam. Uzun zamandır çay ile kuru ekmek yiyorum. 6 gün önce patatesli bir yemek yiyebildim. O kadar. Kocamın bir el arabası var ve onunla iş bulmaya çalışıyor. Ancak yok."
Malnütrisyondan muzdarip bir diğer bebek ise 7 aylık Atife Terahil. Annesi Atife'yi kilo alamaması ve gelişim gösterememesi nedeniyle birkaç hafta önce kliniğe getirdiğini söyledi.
Atife 7-7,5 kilo civarında olması gerekirken, 5 kilo 300 gram ağırlığında. Oturamıyor, emekleyemiyor ve denge kontrolünü sağlayamıyor. Atife, sesli uyarılara doğru düzgün yanıt veremiyor ve yeni doğan izlenimini veriyor.
Atife'nin annesi, 24 yaşındaki Latife Terahil'in, yiyecek doğru dürüst bir şeyi olmadığı için sütü kesilmiş durumda.
Terahil, klinikten takviye gıdaları alıyor ve hafta boyunca çocuğunu bunlarla besliyor. Çocuğunda olumlu gelişmeler kaydedildiğini aktaran Terahil ancak evde yiyecek doğru düzgün bir şey olmadığı için sürekli yardıma muhtaç halde olduklarını kaydetti.
"En son ne zaman güzel bir yemek yediniz?" sorusuna "Hatırlamıyorum bile" yanıtını veren anne Terahil, "Çocuğumu emziremiyorum. Maddi durumumuz çok kötü. Evde yiyecek hiçbir şey de yok. Kocam işsiz ve bir kuruş gelirimiz yok. Bu durumda çocuğumu nasıl doyurayım." dedi.
Yeryüzü Doktorları Derneği kliniğinde çalışan Dr. Ayşe Maruf, buraya gelen annelerin neredeyse yüzde 70'inin de yetersiz beslendiğini ve malnütrisyon hastası olduğunu kaydetti.
Şiddetli malnütrisyon seviyesindeki 6 aylık Beheşte Sedna ise şu an Kabil'deki İndira Gandi Çocuk Sağlığı Hastanesinin acil biriminde müşahede altında.
Tıpkı yeni doğan gibi görünen ve en az 6-7 kilogram olması gereken Beheşte Sedna, sadece 3 kilogram ağırlığında.
Anne Bibi Rayna Sedna yaşadıkları sıkıntılara dayanamayıp hastalandığını, iyi beslenemediğini ve sütten kesildiğini anlattı.
35 yaşındaki 7 çocuk annesi Sedna, kızı Beheşte'nin sağlık durumu hakkında "6 aylık ve 3 kilogram ağırlığında. 6 kilogram olmalı. Yaşam koşullarının getirdiği sorunlar nedeniyle böyle oldu. Bir oğlum kayboldu. Bu nedenle hastalandım. Babası da kalp krizi geçirdi. Şu an evde yatıyor. Kimse de yardım etmedi." diye konuştu.
İndira Gandi Hastanesinin Malnütrisyon Bölümünde, küçük kliniklerde gelişim göstermeyip sağlık durumu ağırlaşan bebekler tedavi görüyor.
Burada ülkenin her vilayetinden vakalar görülebiliyor. Anneler, çocuklarının başında günlerce bekliyor. Bazı aileler, tedavi için varını yoğunu satmak zorunda kalıyor.
Hastanenin Malnütrisyon Birimi Müdürü Dr. Aka Muhammed Şirzad, geçen yıla göre hastaneye yatan hasta sayısının ikiye katlandığını aktardı.
Şu an acil müşahede altında 20 çocuğun olduğunu ifade eden Şirzad, şöyle konuştu:
"Özellikle bu mevsimde hastanede kışın 8-10 yatan hasta olurdu. Ancak düne kadar 20-25 yatılı hastamız vardı. Son 12 ayda aşağı yukarı 70-80 hasta hayatını kaybetti. Aylık 6-7 ile 10 arasında hasta yaşamını yitiriyor. Geçen ay 107 hastamız vardı ve bunların arasından 10 hasta hayatını kaybetti."
Afganistan'da yaz aylarında yaşanan sel ve deprem gibi doğal afetlerin sonucu binlerce ailenin muhtaç duruma düştüğünü aktaran Şirzad, bunun çocuklara da doğrudan yansıdığını ve afet bölgelerinden çok sayıda çocuğun hastaneye yatırıldığını anlattı.
Hastane Müdürü Dr. Muhammed Hasib ise uzun yıllar süren çatışmalı ortamının sona etmesiyle daha önce sağlık merkezlerine erişemeyen, ücra bölgelerden de insanların artık başvuru yaptığını belirterek "Sayıların yükselmesi, tüm insanların sağlık merkezlerine erişiminin olduğunu gösteriyor. Yoksa yetersiz beslenme hastalığı Afganistan'da daha önce de vardı." ifadelerini kullandı.