Bir metropol, onu anlatmak için tarihine girmeye gerek yok, bugünkü nüfusu ile onlarca ülkeden daha büyük bir metropol, İstanbul.
Öyle sessiz sakin yönetilen bir şehir de değil. Her anı olay, her günü sancılı ama bir saat gibi tıkır tıkır işlemek zorunda olan 18 milyonluk dev.
Bu büyükşehrin Belediye Başkanları da her daim dikkat çekici. Geçmişleri, icraatları, geleceğin getireceği makamları... İşte bu şehrin şimdiki belediye başkanı neredeyse eski mevkidaşı olan şimdinin tek adamı kadar konuşuluyor. Her gittiği, her yediği, her projesi, kılık kıyafeti hariç neredeyse her adımı ses getiriyor. Hem seviliyor hem bol eleştiriliyor.
Uzun bir süredir adı Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla bile anılıyor.
Hikayenin bir diğer kahramanı ise,
Basının tek sese dönüştüğü dönemde yayın hayatına başlayan, ülkenin aydın yüzünün altın bulmuşçasına sarıldığı ve gün be gün zirveye taşıdığı günlük gazete, Sözcü. Okuyucusunun haber almak kadar takım tutarcasına sahiplendiği bu gazete son dönemde üstte bahsettiğim ismi yok sayıyor.
Evet, yaklaşık 2 aydır Sözcü Gazetesi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun haberlerini görmüyor. İBB haberleri gazetede yer alıyor ama Belediye Başkanı en son 2 Eylül'de yer bulabilmiş kendine Sözcü'de.
Bu konu sosyal medya dışında pek irdelenmedi. Muhalif.ın haberinden başka, konuya dair pek bilgi de yok.
Şahsen ilk aklıma gelen aralarında bir ilan-reklam anlaşmazlığı olduğu idi. Ben fazla masum düşünüyormuşum çünkü bugün belediyenin adını kullanan ama resmi olmayan bir hesaptan ortaya şu iddia atıldı; Sözcü Gazetesi İmamoğlu'nun 29 Ekim Kutlaması ilanını geri çevirdi.!
Anlaşılan aralarındaki konu ufak bir zıtlaşma ya da yanlış anlaşılmadan çok daha büyük.
Ülkenin 2 iletişim dehasının iletişememesi yine bize özgü bir kara mizah.
Tüm olabilecek ihtimallere rağmen oralarda işler yarın değişir, hayat normale döner elbet ama ben tüm siyasi teorileri bırakarak, bu şehirde oy kullanan bir Sözcü okuru olarak şu sorunun yanıtını merak ediyorum:
Okuduğum gazetede ülkedeki önemli bir siyasal figürün bana asla gösterilmemesi benim haber alma hakkıma engel değil midir?
Yada
Ekrem İmamoğlu'nun son 55 günde gazetede yer alması gereken hiçbir icraati olmamış mıdır? Haber değeri yok mudur?
İmza;
Bir okur yazar
Öyle sessiz sakin yönetilen bir şehir de değil. Her anı olay, her günü sancılı ama bir saat gibi tıkır tıkır işlemek zorunda olan 18 milyonluk dev.
Bu büyükşehrin Belediye Başkanları da her daim dikkat çekici. Geçmişleri, icraatları, geleceğin getireceği makamları... İşte bu şehrin şimdiki belediye başkanı neredeyse eski mevkidaşı olan şimdinin tek adamı kadar konuşuluyor. Her gittiği, her yediği, her projesi, kılık kıyafeti hariç neredeyse her adımı ses getiriyor. Hem seviliyor hem bol eleştiriliyor.
Uzun bir süredir adı Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla bile anılıyor.
Hikayenin bir diğer kahramanı ise,
Basının tek sese dönüştüğü dönemde yayın hayatına başlayan, ülkenin aydın yüzünün altın bulmuşçasına sarıldığı ve gün be gün zirveye taşıdığı günlük gazete, Sözcü. Okuyucusunun haber almak kadar takım tutarcasına sahiplendiği bu gazete son dönemde üstte bahsettiğim ismi yok sayıyor.
Evet, yaklaşık 2 aydır Sözcü Gazetesi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun haberlerini görmüyor. İBB haberleri gazetede yer alıyor ama Belediye Başkanı en son 2 Eylül'de yer bulabilmiş kendine Sözcü'de.
Bu konu sosyal medya dışında pek irdelenmedi. Muhalif.ın haberinden başka, konuya dair pek bilgi de yok.
Şahsen ilk aklıma gelen aralarında bir ilan-reklam anlaşmazlığı olduğu idi. Ben fazla masum düşünüyormuşum çünkü bugün belediyenin adını kullanan ama resmi olmayan bir hesaptan ortaya şu iddia atıldı; Sözcü Gazetesi İmamoğlu'nun 29 Ekim Kutlaması ilanını geri çevirdi.!
Anlaşılan aralarındaki konu ufak bir zıtlaşma ya da yanlış anlaşılmadan çok daha büyük.
Ülkenin 2 iletişim dehasının iletişememesi yine bize özgü bir kara mizah.
Tüm olabilecek ihtimallere rağmen oralarda işler yarın değişir, hayat normale döner elbet ama ben tüm siyasi teorileri bırakarak, bu şehirde oy kullanan bir Sözcü okuru olarak şu sorunun yanıtını merak ediyorum:
Okuduğum gazetede ülkedeki önemli bir siyasal figürün bana asla gösterilmemesi benim haber alma hakkıma engel değil midir?
Yada
Ekrem İmamoğlu'nun son 55 günde gazetede yer alması gereken hiçbir icraati olmamış mıdır? Haber değeri yok mudur?
İmza;
Bir okur yazar