İltifat mı? Hakaret mi? Kulaklarına Değil Burcuna İnan?

Bazen yüzünüz güler ama içiniz cız eder! Bir rüzgâr eser, neydi bu şimdi dercesine arkasından bakakalır, dövdü mü sevdi mi anlamazsınız! Güler yüzle söylenince iltifat sanır, dilin çatalını gözden kaçırır, kelimelerin sivri uçlarına maruz kalırsınız! İşte iltifat kılığına giren hakaretlerde sıra! Senin burcun en çok hangisine maruz kalıyor?
Koç


Özellikle Koç kadınları sıkça duyar; “Nice erkeğe taş çıkarırsın! Delikanlı hatunsun!”. Öyle olmayı da meziyetten sayar! Oysa kendi kimliğin içinde yaşamanın nesi var! Kadınları aşağılayan bu söylem bir yandan türünü ikinci plana atar, erkeği yüceltir! Eksik mi der fazla olduğu mu ima eder, bilinmez! Ama bu tarz maskülen söylemler, Koç kadınının koltuklarını kabartmaya yeter.
Boğa







Boğa keyfini uzun uzadıya yaşamayı, sakinliği içinde vaktinin çoğunu dinlenceye ayırmayı sever! Hayatı maraton sanıp koşarken sözde dingin bir hayatı arzulayan, yan gelip yatanlara öykünen insanların “Koca gün evde yatıp sıkılmıyorsun da ne güzel!” iğneli iltifatlarını sıkça duyar! Boğa kendinden sıkılanlar gibi insana susamaz, kendine yeter, kimseleri aramaz diye kıskanılıyor mu yoksa?
İkizler







“Ne tatlı bir ceket, genç kız gibi olmuşsun.” İltifatı karşısında İkizler önce güler, zihni hemen sıradaki fikre geçer, ansızın suratı düşer! “Ne yani, aslında yaşlı mıyım?” sorusu çok geçmeden kafasında bir ampul olup yanar! İkizler çocuk ruhunu içinde hapseder, rengarenk kıyafet tercihleri ve bitmek bilmez enerjisiyle hep genç kalmak ister!
Yengeç


Yengeç mutfakta harikalar yaratır, elinin lezzetiyle baharatladığı sevgisini kattığı yemeklerden de müsaadenizle eni kodu bir porsiyon alır! E o kadar uğraşır, didinir, mis kokular içinde gün geçirir, mutlu sonu doyasıya yaşamayı da hak eder! Bu arada tadımın ucu fazla kaçar, kendim yaptım diye demiyorum ama parmaklarımı yedim self övgüleri ayyuka çıkar, kilolar alır başını gider! Ama sorsanız Yengeç hep diyet yapar! Zaten alınmaya yer arayan Yengeç “Beş kilo daha versen fıstık gibi olursun!” iltifat görünümlü hakaretine de pek kırılır!
Aslan


Aslan için kendinden özeli, güzeli, en değerlisi, tek geçileni yoktur! Kendine hayran olan Aslan, aynada eksik kusur görmez, yağını kas sayar, göbeğini ayva deyip fazlalıklarına şirinlik katar, kas o kas deyip yalana da başlar! Kendine toz konduramayan Aslan başkalarının sözünden elbette nem kapar! “Amma fotojeniksin. Fotoğraflarında bambaşka birisin.” Sözde iltifatı karşısında Aslan, bozulsa da aldırmamış gibi yapar!
Başak


Başak sadece başkalarına değil kendine karşı da eleştirilerinde oldukça acımasızdır! Hatta en çok kendini eksik görür, göze değmeyen kusurlarını bulur çıkarır, sırtına yük, içine dert eder! Başkalarını durmaksızın yerdiği yetmiyormuş gibi kendine de zulmeder! Çoğu zaman takdire şayan işleriyle gündeme gelen Başak’a insanlar iltifat etmekten çekinebilir! “İnsan seni övmeye korkuyor!” iltifatı temelinde az da olsa sitem barındırır.
Terazi


Terazi güzelliğine düşkündür, bakımlarını yapar, genelde oyunu doğallıktan yana kullansa da ihtiyacı varsa estetik operasyonlara da kapı aralar! Zira yüzünde, fiziğinde, dengeyi sarsan, uyumun bozulmasına neden olan bir şey varsa müdahalesini yapar! Terazi sadece güzel değildir, aynı zamanda zevkli, şık ve tarzdır! “Makyaj yapınca çok güzel oluyorsun.” diyen birinin karşısında kırılsa da zarafeti elden bırakmaz, teşekkür etmekle yetinir.
Akrep


Akrep’in güzellikle ilgili belirgin bir takıntısı yoktur. Onun karanlık ruhu gözlerine gizem katar, ihtiraslı hali seksi olmasını sağlar! Akrep erkeği de kadını da ilk bakışta zihnin derinine sızar, büyülü bakışlarıyla herkesi etkisi altına alıp, görünmez bir enerjiyle sarar! Akrep’e güzelliğiyle ilgili iltifat edemeyen, seksiliğinden, aurasından söze başlar, “Çok karakteristik bir burnun var!” diyerek sohbetini tamamlar. Akrep bunu unutmaz, zamanı gelince en dikenli iltifatı patlatır.
Yay


Yay bire bin kattığı hikayeleriyle, yerinde durmasını engelleyen enerjisiyle, abartılı kişiliğiyle pek çok kişinin hem sahip olmak istediği hem de bolca eleştirdiği bir profil çizer! Herkes dünyayı gezmek, işi gücü boşverip gününü gün etmek, yüksek kahkahalı ortamlarda gönlünü şenlendirmek ister ama kedi de uzanamadığı ete mundar der! “Dışardan pek aklı havada görünüyordun ama mantıklıymışsın.” İltifat görünümlü eleştirisine Yay gülüp geçer!
Oğlak


Oğlak hayatı boyunca artan bir ivmeye sahip olmalıdır ve yaratılışı gereği öyle de olur! Zira bunu tanrının bir lütfu olarak değerlendirip yan gelip yatmaz, fırsatların yollarına serilmesini umarsızca beklemez! Kuru kuru inanmaz Oğlak, gerekli gayreti gösterir, mücadelesini verir ve sonunda emeline ulaşır. Oğlak’ı yetişkinliğinde kariyerinin zirvesinde görenlerin aklına hemen torpil gelir, “Vay, vay! Neydin ne olmuşsun!” küstahlıkları dillerden dökülür! Ama Oğlak umursamaz, zira ilgilenmesi gereken daha mühim işleri vardır! İltifat olarak kabul eder!
Kova


Eski çağlardan bu yana henüz keşfedilmemiş olan, ilk bakışta anlaşılmayacak bir gizemi bulunan ya da basbayağı farklı olandan korkulur! Zira insan bilmediğinden çekinir ve kendinden farklı olanı aşağı görme eğilimi gösterir! Kova toplumsal normların dışında kalmayı seçer, modaya uymaz, hiçbir şeyi öyle olması gerektiği için yapmaz! Uzaktan görenler için garip bir fotoğraf olsa da yakınındakileri zekasıyla tavlar! “Göründüğünden daha zekiymişsin.” sözde iltifatına ise sıradanlığı dolayısıyla itibar etmez!
Balık







Balık’ın saflıktan anladığı, merhamet dolu bir kalptir! Herkesin derdine kendinde derman geliştirmeyi başaran, bu hava kirliliğine direnmiş bir yürektir. “Bu kadar saf kalabilmeyi nasıl başardın?” imalı olduğu her halinden belli olan alaycı soruya, Balık her zamanki iyi niyetiyle yanıt verir; “Aşkla!” Zira Balık kolay kolay öfke duymaz, tün kâinatı sever kullanmayacağı kin duygusunu beyhude taşımaz! Bu yüzden içini karartmaz!