Metehan90
Forum Üyesi
Hipertansiyonun sebebi böbrekleriniz olabilir
Yüksek kan basıncı olan hastaların yüzde 95'inde kan basıncının yükselmesine yol açan bir neden bulunamıyor ve bu duruma "esansiyel hipertansiyon" adı veriliyor.
Hipertansiyonu olan hastaların sadece yüzde 5'inde neden biliniyor. "Sekonder hipertansiyon" olarak tanımlanan bu durumdan, çoğunlukla böbrek hastalıkları sorumlu tutuluyor.
Hipertansiyonun en sık görülen belirtilerinin baş ağrısı, sersemlik, bulanık görme, halsizlik, burun kanaması, kalpte ritim bozukluğu ve kulaklarda çınlama ile uğuldama olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, "Birçok kişide hiçbir belirti olmayabilir. Bazı tıbbî kaynaklarda hipertansiyon için 'silent killer' (sessiz katil) tanımlaması kullanılıyor. Çünkü tedavi edilmeyen hipertansiyon zaman içinde kalp, damarlar, beyin ve böbreklerde hasara neden oluyor." diyor.
Doç. Dr. Atasoyu, hipertansiyonun etkin şekilde tedavi edilmezse zaman içinde koroner arter hastalığı ve buna bağlı kalp krizi, kalp yetmezliği, kalpte büyüme, beyin damarlarındaki tıkanıklıklara bağlı inme (felç), beyin kanaması, böbrek yetmezliği, idrarda protein kaçağı ile kol ve bacaklara giden atardamarlarda tıkanıklıklara yol açarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini aktarıyor.
Sekonder hipertansiyonu olan hastaların büyük bölümünde, altta yatan bir böbrek hastalığı (glomerülonefritler, polikistik böbrek hastalığı, bir böbreğin küçük olması gibi) veya böbreklere giden damarlarda darlık söz konusu oluyor. Daha nadir olarak hormonal hastalıklar (tiroit hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları-feokromasitoma, primer hiperaldosteronizm, cushing sendromu), damar hastalıkları (aort koarktasyonu, vaskülitler gibi) ve ilaçlar da (steroid, doğum kontrol hapı gibi) hipertansiyona neden olabiliyor.
Yüksek kan basıncı olan hastaların yüzde 95'inde kan basıncının yükselmesine yol açan bir neden bulunamıyor ve bu duruma "esansiyel hipertansiyon" adı veriliyor.
Hipertansiyonu olan hastaların sadece yüzde 5'inde neden biliniyor. "Sekonder hipertansiyon" olarak tanımlanan bu durumdan, çoğunlukla böbrek hastalıkları sorumlu tutuluyor.
Hipertansiyonun en sık görülen belirtilerinin baş ağrısı, sersemlik, bulanık görme, halsizlik, burun kanaması, kalpte ritim bozukluğu ve kulaklarda çınlama ile uğuldama olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, "Birçok kişide hiçbir belirti olmayabilir. Bazı tıbbî kaynaklarda hipertansiyon için 'silent killer' (sessiz katil) tanımlaması kullanılıyor. Çünkü tedavi edilmeyen hipertansiyon zaman içinde kalp, damarlar, beyin ve böbreklerde hasara neden oluyor." diyor.
Doç. Dr. Atasoyu, hipertansiyonun etkin şekilde tedavi edilmezse zaman içinde koroner arter hastalığı ve buna bağlı kalp krizi, kalp yetmezliği, kalpte büyüme, beyin damarlarındaki tıkanıklıklara bağlı inme (felç), beyin kanaması, böbrek yetmezliği, idrarda protein kaçağı ile kol ve bacaklara giden atardamarlarda tıkanıklıklara yol açarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini aktarıyor.
Sekonder hipertansiyonu olan hastaların büyük bölümünde, altta yatan bir böbrek hastalığı (glomerülonefritler, polikistik böbrek hastalığı, bir böbreğin küçük olması gibi) veya böbreklere giden damarlarda darlık söz konusu oluyor. Daha nadir olarak hormonal hastalıklar (tiroit hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları-feokromasitoma, primer hiperaldosteronizm, cushing sendromu), damar hastalıkları (aort koarktasyonu, vaskülitler gibi) ve ilaçlar da (steroid, doğum kontrol hapı gibi) hipertansiyona neden olabiliyor.