Hem Fenerbahçe'ye hem Galatasaray'a bizden destek... Söz...

Cumartesi akşamından beri F.Bahçe'nin 90 artı 6'daki penaltısı konuşuluyor... Olay öyle bir duruma evrildi ki iş penaltı mı değil mi tartışmasından çıkıp top çocuğun eline değdi mi değmedi mi kısmına geçmiş... İşte biz buna algı yönetimi diyoruz..... Topçunun elini toptan çekmeye çalışması, Pozisyonun içinde hiçbir Fenerli'nin olmaması dikkate bile alınmıyor... Değdi mi değmedi mi?!! Bütün meseleyi buraya montelemişler... Niye? Çünkü top mevzu bahis topçunun vücut bölgesindeyken hafif ivme yapıyormuş!!! Oraya yaslamışlar sırtlarını.... E! birader... Velev ki iddia ettiğin ivme çocuğun elinden alıyor bombeyi... Ki öyle bir şey yok Hepsi halisünasyon... Vatandaş toptan çekiyor elini, el topa gitmiyor yani.... Burayı kimse konuşmuyor... Taraf olan hakemlerin ittirmeleriyle de haklı olmaya çalışıyorlar.... İşin tuhafı ve bir milyon öte garibi, G.Saray camiasının da bu karardan dolayı federasyonu istifaya çağırması!!!! Gazeteme bu satırlara bol kahkahalı gülmeyi nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama iş komedi dalında Kemal Sunal filmlerini geçti ha.... G.Saray bu açıklamayı yapar yapmaz Fenerbahçe de verilmediğini iddia ettiği penaltıları ortaya atıp sinir uçlarımızla oynamayı bırakın falan deyip bu Federasyondan memnuniyetsizliğini dile getiriyor... E madem iki taraf da bu federasyonu istemiyor Madem bu kadar samimisiniz, gelin yan yana ortak bir bildiriyle tüm hatları ve kurullarıyla federasyonun istifasını talep edin... Beşiktaş'ın duruşu ve görüşü senelerdir zaten belli. Her türlü destek de bizden size... Söz... Yoksa yeni bir felsefe dalına geçtiniz de bizim mi haberimiz yok!!! Kediyi katmadan nasıl söylenir bilmiyorum ama.... Hani hem ülkemin bütün güzelliklerinden yararlanıyorsunuz hem de her şeye bağırıyorsunuz babında gibi.... Zarlar hileli mi? Icardi'nin A.Gücü maçındaki mal mülk (!) beyanından sonra oluşan kamuoyu baskısı sonucu federasyon bu cömert kardeşimizi PFDK'ya sevk etti.... Tedbirsiz....... Ne demek tedbirsiz? Ceza alana kadar maçlarda oynayabilir demek... Şimdi bu haftaki Antalya maçında oynar yani Sonrasına sonra bakarlar!!! Ya da maç sabahı cezayı keserler fişi çekip tartışmayı bitirirler... Ceza verdik mi verdik hadi eyvallah hesabı!!!! Peki böyle mi olmalı... Tabii ki hayır... Niye? Çünkü daha önce ülkede aynı konuda yaşanmış örnekler var... Nouma var Rosier var Sadık var Var oğlu var... Bi'VAR yok zaten!!!!!!!! E! Hal böyle olunca insan soruyor tabi... Caner'e bir gecede toplanıp ceza veren sistem neyi bekliyor? Sevk et tedbirli ver dört maç ceza Sonra tahkim indirir mi indirmez mi tartışırsınız... Hele ki Beşiktaş maçı haftasına denk gelmesi işin ciddiyetini daha da artırıyor... Biz Beşiktaş camiası olarak açıklanacak kararlarda yüzde yüz ceza bekliyoruz... Üstüne G.Saray'ın federasyonu istifaya davet ettiği bir dönemdeyiz.. Yani federasyonun madem öyle deyip ceza vermesi insan ihtirasları dahilinde.... Bakalım zarlar hileli mi değil mi!!! ONUR BULUT.... Sahada en az üç yerli oynama prosedürüne ilişkin, sağ tarafta oynayan Rosier'in de alternatifi olur düşüncesiyle Onur Bulut'u transfer ettik... Nereden? Kayserispor'dan.... Aldığımızda F.Bahçe'nin de bu çocuğun peşinde olduğu bilgisi spor medyasının merdivenlerinde debelenip duruyordu... Neyin nasıl olduğuna girmeyeceğim ama baya bir sancılı dönem atlattık... Ve Onur'un yüksek para yerine Beşiktaş'ı seçmesi de gazete sayfalarında baya bir boy gösterdi... Kayseri'de oynarken sergilediği performans Beşiktaş'a gelmesinde büyük etkendi... Ve geldiği ilk maçlarda da göze girip camiadan yüksek not aldı.... Buraya kadar tamamız değil mi? Pekiii! Ne oldu da bu Onur her maçta ıslıklanan Top ayağına geldiğinde homurdanılan Ve burun kıvrılan bir topçu oldu... Zaman zaman benim de eleştirdiğim bu kardeşimiz nerede yanlış yaptı... Ya da camia olarak biz neyi gördük de çocuğu maçtan sonra çağırıldığı tribüne gitmeyecek kadar soğuttuk..... Mesela ilk oynadığı maçlardaki performansından uzaklaşması ve bu süre içinde düşük enerjiden kaynaklanan özgüven kaybı, taraftarı kendisinden itmiş olabilir mi? Mesela o özgüvensizlikte aldığı her topu geriye dönüp kaleciye kadar oynaması etken midir bu süreçte? Kayseri'de hata yapmaktan korkmadan oynamasıyla, Beşiktaş'ta hata yaparım korkusu Onur'un en büyük sıkıntısı bence... Bunların hepsi birebir yaşandı maalesef Hem Onur'un kendisi hem taraftarın sıkıntılı yanları aşikar.... Madem biz tarafız ve taraf olduğumuz yerin iyi olması ana hedefimiz Ve madem bu çocukta belirli bir yetenek var Bu Onur kardeşimizi kazanmanın yollarına bakacağız.... Tribünden sahaya bir dokunuş kafi gelecektir... Sevgili Mustafa Doğan'a sorun anlatsın!!! Önce Beşiktaş sonra Onur kazansın.... Alen Markaryan