"Güneş açıklasın..."

Beşiktaş, son iki maçta oynadığı futbol ve aldığı sonuçlar ile hayal kırıklığı yarattı. Ümraniye’de suratlar asık. Moraller bozuk. Ancak futbolda dün yok. Ayağa kalkıp Güneş’e bakma vakti. Dimdik durup hedefe kilitlenme dönemi. Lig ve Avrupa’nın başındayız. Bazen kaybederken kazanımlar olur. Ders alıp ileri gitme vakti. Zira, bugün Kayseri ile başlayacak olan maratonda üç günde bir maç var. Kartal, zordan kaçmaz. Tam aksine zorlukları tek tek aşıp zirveye çıkar. Galatasaray maçına kadar geçilecek kayıpsız süreçte en iddialı takım konumuna gelir. Bu kadro, kapasite ve güç takımda fazlası ile var. Güneş açıklasın... Şenol hoca yeni transferleri bir türlü kullanamıyor. Geçen yıl yaşanan Dele Alli sendromu Chamberlain ile sürüyor. Onana tam bir muamma. Rebic istikrarsız. Yahu hocam, bu isimler yıldız. Geleli çok oldu. Hazır değiller ise hazırlamak sizin göreviniz. Kadroda olup yanınızda oturtma lüksü nedir Allah aşkına. Lige verilen arada günde üç idman, yetmedi iki de özel antrenman yap, bak nasıl çakı gibi olmuyorlar mı! Sizi tutan mı var! Tek Aboubakar ile olmaz Gelelim Kayseri maçına. Rakip takviyeler yaptı. İç, dış saha demeden iyi oynuyor. Kolay gol atıp yiyor da. Bunların fazla önemi yok. Taraftarı önünde kendi oyununu oynasın elini kolunu sallayarak üç puan gelir. ‘Ama Aboubakar var. Nasıl olsa bir tane atar, gerisi yatar’ mantığı olursa hayal kırıklığı yaşanır. Bir yenilgi, erken havlu atmak demek. İşte bu yüzden, sadece on birde olanlar değil, kenar hatta tribüne çıkanlara da iş düşüyor. Gedson’un yanı sıra; Rashica, Muleka, Rebic, Amir ve Cenk sorumluluk almalı. Ghezzal’a özel parantez açma vakti. Artık vakti geldi. Maçı çevirme. Gol atıp, attırma yeteneğini sahaya sunma anı geldi çattı. Geçiyor bile. En az bunlar kadar önemlisi de Şenol Güneş. Doğru kadro ve hamleler direk tabelaya yansır.