Faizlerin ısrarla düşürülmesiyle başlayan ve 2021 yılının sonlarına doğru ekonomik kriz olarak halka yansıyan süreçte ibre tamamen muhalefete dönmüş, ilk genel seçimde iktidarın değişeceği ihtimali bir hayli yükselmişti. Muhalefet, “128 milyar dolar nerede” gibi haklı sorularla ve “Beşli çete” adını verdiği oluşumlara karşı çıkmasıyla konuyu hep gündemde tutuyor ve iktidar kanadını sıkıştırmaya devam ediyordu. Gündem sürekli ekonomik krizdi ve iktidarın gücü bunu değiştirmeye yetmiyordu.
Ancak iktidarın yapamadığını muhalefet yaptı. Seçime iki buçuk ay kala altılı masada çıkan aday belirleme krizi, ekonomik krizin önüne geçerek gündeme yerleşti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık ısrarı ve Meral Akşener’in yanlış tutumu, ana gündemi değiştirerek ibreyi tekrar Erdoğan’a döndürdü ve seçimi kazanmasını sağladı. Ekonomik sorunların önüne altılı masanın uzlaşamama sorunu geçmiş, seçim öncesinde anlaşamayan liderlerin, iktidara geldikten sonra uzlaşı içerisinde ülkeyi nasıl yönetebilecekleri sorusu kafalarda yer etmişti.
Seçimi kazanmalarına rağmen ekonomik krizin önüne geçemeyen Erdoğan ve ekibi, 2024 yerel seçimlerine de aynı gündemle girilmesine sebep oldu. Bu defa en çok konuşulan konu emeklilerin durumuydu. İktidar gündemi yine değiştiremiyor, yaşanan geçim sıkıntısına çare olabilecek formüller üretemiyordu. Bu defa 2023’ün aksine muhalefet de doğru hamleler yapınca CHP uzun yıllar sonra sandıktan birinci parti olarak çıktı ve AKP tarihinde ilk defa seçim kaybetmiş oldu.
Ekonomik sorunlar karşısında iktidarın gündemi değiştirmekte zorlanması durumu, genel seçimden sonra belki de ilk defa geçtiğimiz ay tersine döndü. Gerçi gelir dengesizliği, enflasyon, geçim sıkıntısı, barınma problemi halen bütün şiddetiyle sürüyordu. İktidar da buna karşı çare üretmek bir yana sorunları daha da derinleştiren bir anlayış içerisindeydi. İşte böyle bir durum içerisinde bulunan ve sorun çözme kabiliyetini çoktan yitirmiş olan Erdoğan, tabiri caizse can havliyle yeni anayasa konusunu ortaya atarak gerçek gündemden sapılmasını sağladı. Artık her kanalda öncelikli olarak bu konu tartışılıyor, muhalefet de konuyu gündemine alarak iktidarın ekmeğine yağ sürüyordu.
Mevcut tabloya bakıldığında bu yeni gündemin uzun süre halkı meşgul edemeyeceği anlaşılmış olacak ki, anayasanın ardından tekrar çözüm süreci gündeme getirildi. AKP-MHP ortaklığının anayasa yapacak çoğunlukta olmaması, ittifakı yeni ortaklar aramaya itmiş, akla ilk gelen DEM Parti olmuştu.
İşte bu gerekçeyle, iktidarın önümüze sürdüğü suni gündem aylardır ülkeyi meşgul ediyor. Dün anayasa konuşulurken bugün konuşulan mesele muhtemel yeni çözüm süreci. Oysa ikisi birbiriyle bağlantılı ve Cumhur ittifakını ayakta tutmak amacıyla piyasaya sürülen gündemler.
Muhalefetin bu oyuna gelmeyerek gündemi tekrar halkın gerçeklerine döndürmesi, bir türlü çözülemeyen ve bu iktidarın yönetimi altında çözüm şansı kalmayan ekonomik sorunlara ağırlık vermesi elzemdir. Aksi durumda kazanan, suni gündemler yaratma becerisiyle yine iktidar kanadı olacaktır.
Ancak iktidarın yapamadığını muhalefet yaptı. Seçime iki buçuk ay kala altılı masada çıkan aday belirleme krizi, ekonomik krizin önüne geçerek gündeme yerleşti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık ısrarı ve Meral Akşener’in yanlış tutumu, ana gündemi değiştirerek ibreyi tekrar Erdoğan’a döndürdü ve seçimi kazanmasını sağladı. Ekonomik sorunların önüne altılı masanın uzlaşamama sorunu geçmiş, seçim öncesinde anlaşamayan liderlerin, iktidara geldikten sonra uzlaşı içerisinde ülkeyi nasıl yönetebilecekleri sorusu kafalarda yer etmişti.
Seçimi kazanmalarına rağmen ekonomik krizin önüne geçemeyen Erdoğan ve ekibi, 2024 yerel seçimlerine de aynı gündemle girilmesine sebep oldu. Bu defa en çok konuşulan konu emeklilerin durumuydu. İktidar gündemi yine değiştiremiyor, yaşanan geçim sıkıntısına çare olabilecek formüller üretemiyordu. Bu defa 2023’ün aksine muhalefet de doğru hamleler yapınca CHP uzun yıllar sonra sandıktan birinci parti olarak çıktı ve AKP tarihinde ilk defa seçim kaybetmiş oldu.
Ekonomik sorunlar karşısında iktidarın gündemi değiştirmekte zorlanması durumu, genel seçimden sonra belki de ilk defa geçtiğimiz ay tersine döndü. Gerçi gelir dengesizliği, enflasyon, geçim sıkıntısı, barınma problemi halen bütün şiddetiyle sürüyordu. İktidar da buna karşı çare üretmek bir yana sorunları daha da derinleştiren bir anlayış içerisindeydi. İşte böyle bir durum içerisinde bulunan ve sorun çözme kabiliyetini çoktan yitirmiş olan Erdoğan, tabiri caizse can havliyle yeni anayasa konusunu ortaya atarak gerçek gündemden sapılmasını sağladı. Artık her kanalda öncelikli olarak bu konu tartışılıyor, muhalefet de konuyu gündemine alarak iktidarın ekmeğine yağ sürüyordu.
Mevcut tabloya bakıldığında bu yeni gündemin uzun süre halkı meşgul edemeyeceği anlaşılmış olacak ki, anayasanın ardından tekrar çözüm süreci gündeme getirildi. AKP-MHP ortaklığının anayasa yapacak çoğunlukta olmaması, ittifakı yeni ortaklar aramaya itmiş, akla ilk gelen DEM Parti olmuştu.
İşte bu gerekçeyle, iktidarın önümüze sürdüğü suni gündem aylardır ülkeyi meşgul ediyor. Dün anayasa konuşulurken bugün konuşulan mesele muhtemel yeni çözüm süreci. Oysa ikisi birbiriyle bağlantılı ve Cumhur ittifakını ayakta tutmak amacıyla piyasaya sürülen gündemler.
Muhalefetin bu oyuna gelmeyerek gündemi tekrar halkın gerçeklerine döndürmesi, bir türlü çözülemeyen ve bu iktidarın yönetimi altında çözüm şansı kalmayan ekonomik sorunlara ağırlık vermesi elzemdir. Aksi durumda kazanan, suni gündemler yaratma becerisiyle yine iktidar kanadı olacaktır.
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.