Wizard
Forum Üyesi
- Katılım
- 13 Eyl 2022
- Mesajlar
- 8,994
- Puanları
- 0
Bilim insanları, Grönland'ın en kuzey noktasında, bilinen en eski olduğu belirtilen 2 milyon yıllık DNA örneği tespit etti.
Nature dergisinde yayımlanan çalışmada araştırmacılar, topraktan alınan DNA örnekleriyle, çorak bir kutup çölü olan Grönland'da 2 milyon yıl önce ağaç, bitki örtüsü ve hayvanların bulunduğunu ifade etti.
Bilim insanları, soğuk havanın DNA parçalarının korunmasına yardımcı olduğunu ve elde edilen bulguların iklim değişikliği yaşanmadan önce, on binlerce yıl boyunca oluşmuş ve donmuş olabileceğini aktardı.
Cambridge Üniversitesinde genetikçi Eske Willerslev de DNA'yı farklı türler ile karşılaştırdıklarını ve eşleşme bulmaya çalıştıklarını ifade etti.
DNA'nın mastodon, kaz, tavşan, ren geyiği ve yaban sıçanı gibi hayvanların da izlerini içerdiğini söyleyen Willerslev, çoğu mastodon fosilinin, daha önce Kuzey Amerika'daki ormanlarda görüldüğünü kaydetti.
Willerslev, bu bitkilerin ve hayvanların iklim değişikliği sürecinde hayatta kaldığını ve bunun, mevcut küresel ısınmaya alışılması açısından genetik bir yol haritası sunabileceğini belirtti.
Stockholm Üniversitesinde evrim genetiği alanında araştırmacı Love Dalen, "Grönland'ın kuzeyinde mastodon bulmayı hiç beklemiyordum" değerlendirmesinde bulundu.
Kopenhag Üniversitesinde jeolog ve buzul uzmanı Kurt Kjar da bu çalışmanın kayıp geçmişe ışık tuttuğunu ifade etti.
Uzmanlar, güncel verilerle kesin olarak bu türlerin o bölgede yaşadığının söylenemeyeceğini ancak bu tür DNA araştırmalarının, eski yaşam bölgelerinde 'gizli çeşitliliği' göstermesi açısında değerli olduğunu belirtiyor.
Nature dergisinde yayımlanan çalışmada araştırmacılar, topraktan alınan DNA örnekleriyle, çorak bir kutup çölü olan Grönland'da 2 milyon yıl önce ağaç, bitki örtüsü ve hayvanların bulunduğunu ifade etti.
Bilim insanları, soğuk havanın DNA parçalarının korunmasına yardımcı olduğunu ve elde edilen bulguların iklim değişikliği yaşanmadan önce, on binlerce yıl boyunca oluşmuş ve donmuş olabileceğini aktardı.
Cambridge Üniversitesinde genetikçi Eske Willerslev de DNA'yı farklı türler ile karşılaştırdıklarını ve eşleşme bulmaya çalıştıklarını ifade etti.
DNA'nın mastodon, kaz, tavşan, ren geyiği ve yaban sıçanı gibi hayvanların da izlerini içerdiğini söyleyen Willerslev, çoğu mastodon fosilinin, daha önce Kuzey Amerika'daki ormanlarda görüldüğünü kaydetti.
Willerslev, bu bitkilerin ve hayvanların iklim değişikliği sürecinde hayatta kaldığını ve bunun, mevcut küresel ısınmaya alışılması açısından genetik bir yol haritası sunabileceğini belirtti.
Stockholm Üniversitesinde evrim genetiği alanında araştırmacı Love Dalen, "Grönland'ın kuzeyinde mastodon bulmayı hiç beklemiyordum" değerlendirmesinde bulundu.
Kopenhag Üniversitesinde jeolog ve buzul uzmanı Kurt Kjar da bu çalışmanın kayıp geçmişe ışık tuttuğunu ifade etti.
Uzmanlar, güncel verilerle kesin olarak bu türlerin o bölgede yaşadığının söylenemeyeceğini ancak bu tür DNA araştırmalarının, eski yaşam bölgelerinde 'gizli çeşitliliği' göstermesi açısında değerli olduğunu belirtiyor.
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.