Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindek, depremler Türkiye'de Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkıma yol açarken, Suriye'nin kuzeyinde binlerce can kaybına neden oldu. Bölgede adeta sağlam bina kalmazken, kurtarma çalışmaları zor koşullarda devam ediyor. Enkazın altında göbek kordonu annesine bağlı halde bulunan ve mucize bebek olarak adlandırılan bir çocuğun ailesinden acı haber geldi.
Suriye'nin kuzeybatısındaki bir kasabada çökmüş bir binayı kazan mahalle halkı,* enkaz altında doğan bir bebeği kurtardı. Yeni doğan kız çocuğunun göbek bağının bulunduğu esnada hayatını kaybeden annesi Afraa Abu Hadiya'ya bağlı olduğu belirtildi.
The Associated Press'e konuşan bebeğin akrabalarından Ramadan Sleiman,* onun geçen pazartesi günü Türkiye sınırına yakın Jinderis kasabasında çöken binanın ailesinden sağ kurtulan tek üyesi olduğunu söyledi.
Önceki gün merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 9 saat arayla meydana gelen 7,7* ve 7,6 büyüklüğündeki depremler ve çok sayıda artçı sarsıntı, Türkiye'nin güneyindeki illerin yanı sıra Suriye'nin kuzeyinde de geniş çapta yıkıma neden oldu.
Suriye'de şimdiye kadar 2 bin 500'ü aşkın kişinin hayatını kaybederken, ülkede arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Jinderis'in başka bir yerinde de küçük bir kız evinin enkazı altında betona gömülmüş halde canlı bulundu.
Bununla birlikte, yeni doğan bebek, depremin ardından 10 saatten fazla bir süre sonra Pazartesi öğleden sonra kurtarıldı. Kurtarıcıları, onu çıkardıktan sonra bir kadın komşunun kordonunu kesmesi üzerine bebeği hemen yakındaki Afrin kasabasındaki bir çocuk hastanesine götürüldü.
Sosyal medyada dolaşan kurtarma videosunda ise* bebeğin enkazdan çıkarılmasından sonraki anları görülüyor. Videoda,* bir adamın göbek bağı hala sarkan bebeği kaldırdığı, başka bir adamın ise bebeği bir battaniyeye sardığını gösteriyor.
Çocuğu tedavi eden Dr. Hani Maarouf, "Bebek hastaneye geldiği esnada* vücut ısısı 35 santigrat dereceye düşmüştü ve sırtında büyük bir tane de dahil olmak üzere çeşitli morluklar vardı. Buna rağmen durumu stabil." diye konuştu.
Diğer taraftan, Dr. Maarouf, Ebu Hadiya'nın doğum sırasında bilincinin açık olması ve kısa süre sonra ölmüş olması gerektiğini söyledi. Maaruf, ayrıca bebeğin, ateşinin düştüğü miktar göz önüne alındığında, çocuğun bulunmadan birkaç saat önce doğduğunu tahmin etti.
Maarouf, "Eğer, bebek* depremden hemen önce doğmuş olsaydı, soğukta bu kadar uzun süre hayatta kalamazdı. Bir saat daha fazla enkaz altında kalsaydı muhtemelen ölürdü." dedi.
Abu Hadiya, kocası ve dört çocuğunun 7,7 büyüklüğündeki deprem esnasında* apartmanlarından dışarıya çıkmaya çalışırken binanın üzerlerine çöktüğü kaydedildi. Bebek, bulunduktan hemen sonra olay yerine gelen Sleiman, cesetlerin binanın girişinin yanında bulunduğunu söyledi.
Sleiman, "Molozların kaldırılmasının ardından annesinin bacaklarının arasında bulundu." dedi.
Dr. Maarouf, bebeğin 3,175 kilogram ağırlığında olduğunu, yeni doğmuş bir bebek için ortalama bir ağırlık olduğunu belirtti. Bebeğin, kollarını ve bacaklarını normal şekilde hareket ettirdiğini söyleyen* doktor, "Tek endişemiz sırtındaki morluklar ve omuriliğinde bir sorun olup olmadığı" dedi.
Öte yandan, Suriye'nin kuzeybatısında muhaliflerin* kontrolündeki yerleşim bölgesinde yer alan Jinderis, onlarca binanın çökmesi ile depremden sert bir şekilde etkilendi. Kendisini Salih el-Badran olarak tanıtan bir akraba, onların aslen doğu Deyrizor vilayetindeki Khsham köyünden olduklarını, ancak 2014 yılında DAEŞ'in köylerini ele geçirmesinden sonra oradan ayrıldığını söyledi.