Futbol yorumcusu Önder Özen, Beşiktaş'ın genel durumunu ve oyuncu performanslarını değerlendirdi.
Özen'in Rachid Ghezzal ve Tayyip Talha Sanuç'a ilişkin değerlendirmeleri dikkat çekti.
İşte Önder Özen'in açıklamaları:
"BARDAÐIN BOŞ TARAFI HEP ISMAEL'E YAZILIYOR"
Yabancı hocalar bizde hep daha çabuk tartışmaya açılır çünkü onların burada bir futbolcu geçmişleri, tanıyıp arkadaş oldukları, futbolcuyken onlara hayran olan gazeteci ve yazarları yoktur. Futbolcuyken daha ulaşılmaz, havası suyu yerinde insanlarsınızdır. Size hayran olanların sayısı fazladır. Yabancı hocaların bu ilişkileri kullanma şansı yok. Yerli antrenörler, yabancı hocalara daha fazla şans verildiğini, üstlerine gidilmediğini savunur ama öyle değildir. Büyük takımlarda futbol oynamış ve oynadığınız dönemde hayranlık uyandırmışsanız, bu sizin antrenörlükte çok işinize yarar. Taraftarlarınız sizi desteklemeye devam ederler, yabancı teknik adamların böyle bir şansı yoktur. Jorge Jesus daha büyük bir kariyerle geldi, doğal olarak da geçmişte başarmış olduklarıyla daha kredisi yüksek bir statüde Fenerbahçe'ye imza attı. Valerien Ismael geçmişteki karnesiyle Beşiktaş'a ilk seçildiğinde de daha iyisi olmalıydı diyenler vardı, yerli teknik adam isteyenler vardı, bunu istemeyiz diyenler vardı. Zaten düşük bir kredi notuyla geldi. Valerien Ismael ile ilgili olarak bardağın boş kısmına odaklanılıyor. Evet bardağın tamamı dolu değil ama dolu tarafında da epey şeyler var. Bardağın dolu tarafı hiç Ismael'e bağlanmadı. Muleka ne kadar iyi oyuncuymuş dendi, vay be Weghorst ne santrformuş dendi, Ghezzal iş yaptığı zaman büyük oyuncu dendi. Biz de biliyoruz, iyi oyuncu. İşler yolundayken, Beşiktaş gümbür gümbür rakip kaleye giderken, yüksek skorlu maçlar oynarken kimse "Valerien Ismael harika bir teknik adammış" demedi ama kötü olan her şey ona atfediliyor. Bardağın dolu kısmında yüksek başlangıç, baskılı futbol var, Beşiktaş taraftarı bu oyunu sever. İkincisi, Valerien Ismael'in takımın oluşmasına da katkısı vardır muhakkak. Transferleri ona sormadan veya ona rağmen yapmamıştır Beşiktaş yönetimi. Bazı maçları ezici bir üstünlükle kazandı Beşiktaş, hakkını verelim. Ancak İstanbulspor maçındaki düşük tempo, büyük güç farkına rağmen ortaya çıkmayan büyük oyun farkı... Başakşehir maçının hafifletici sebepleri vardır. Alanya maçının devresi konuşulur. Fenerbahçe maçında güçlü taraflarını göstermedi Beşiktaş. Fazla saygı gösterdi, epey geride karşıladı. Bana sorarsanız hataydı ama iyi olan her şeyi Valerien Ismael'e yıkıp kötü olan her şeyde "vay be, bizim çocuklar iyi futbolcuymuş" demek olmaz.
"GHEZZAL BU LİGİN EN ÖZEL 1-2 OYUNCUSUNDAN BİRİ"
Ghezzal hakikaten izlemesi çok keyifli, özel bir oyuncu. Ligimizde böyle bir oyuncunun olması rakipler için bile önemli. Özel bir oyuncuyla karşı karşıyayız. Ligin en değerli oyuncuları sıralaması yapılsa ya bir, ya ikinci sırada Ghezzal çıkacaktır. Henüz anlaşılmadı ama akıllı olması sebebiyle savunma katkısı da yüksek. Tek yönlü bir oyuncu değil. Onunla birlikte Rosier'in de performansının artması, oyunu sağ kenardan kurabilme, pozisyon zenginliği, gol adedinin artması Ghezzal'li oyunun bize vaat ettiği şeyler. Arka direk Larin'in sözünün çıkması sağ kanattaki o Ghezzal - Rosier etkinliğiyle oluştu. N'Koudou için belki o etkiyi yapmayacak ama Weghorst için de, Redmond veya Muleka için de büyük katkı yapacak, oradaki beklentiyi de yukarı çıkaracak.
"TAYYİP TALHA UYGUN ADIM MİLLİ TAKIMA GİDER"
Tayyip Talha'yı geçtiğimiz sezon İstanbul takımlarına ve Trabzonspor'a karşı odaklanarak izleme şansı bulduk. Bir stoper için fiziksel seviyesi gerçekten yeterli. Bir kere çabuk, manevra kabiliyeti yüksek. Hareketlenmesi, çabuk ivmelenmesi, bunlar stoper için olmazsa olmazlar. Bunlar var, yay gibi çocuk. Ben çabukluk olarak Ulvi Güveneroğlu'na benzetiyorum. Ulvi hoca çok girmezdi oyuna, Talha iyi kullandı topu. Demirspor'dayken o rahatlığı benim çok dikkatimi çekmişti, Trabzonspor maçında rahat top kullanıp Demirspor'u çıkarmıştı. Normal gelişimi devam ederse, sekteye uğratacak sakatlık olmazsa A Milli Takım'a doğru yavaş yavaş, uygun adım gideceğini düşünüyorum. Biz Metin Hoca'yla konuşuyorduk, böyle bir çocuk var büyükler neden görmüyor diye. Saiss gibi deneyimli, derli toplu bir stoperle oynamak yeni gelmiş bir stoper için avantaj. Talha kendi yaşlarında, daha düşük profilli bir stoperle oynuyor olsaydı ciddi anlamda zorlanabilirdi. Beşiktaş savunmasında oynamak kolay değil. Rakip sahaya yerleşip orada oynayan bir takım Beşiktaş. Dolayısıyla riskleri daha fazla. Rakipler daha az gelir ama zorlanırsınız. O zorluğu daha az yaşatacak olan yanınızdaki stoper. Saiss deneyimli, akıllı oyuncu, oyun görüşü çok iyi, savunmadan çok akıllı paslarla çıkarıyor Beşiktaş'ı. Talha'da da bu özellikler var. İyi bir stoper ikilisi izleyeceğiz.
Duhuliye.com
Özen'in Rachid Ghezzal ve Tayyip Talha Sanuç'a ilişkin değerlendirmeleri dikkat çekti.
İşte Önder Özen'in açıklamaları:
"BARDAÐIN BOŞ TARAFI HEP ISMAEL'E YAZILIYOR"
Yabancı hocalar bizde hep daha çabuk tartışmaya açılır çünkü onların burada bir futbolcu geçmişleri, tanıyıp arkadaş oldukları, futbolcuyken onlara hayran olan gazeteci ve yazarları yoktur. Futbolcuyken daha ulaşılmaz, havası suyu yerinde insanlarsınızdır. Size hayran olanların sayısı fazladır. Yabancı hocaların bu ilişkileri kullanma şansı yok. Yerli antrenörler, yabancı hocalara daha fazla şans verildiğini, üstlerine gidilmediğini savunur ama öyle değildir. Büyük takımlarda futbol oynamış ve oynadığınız dönemde hayranlık uyandırmışsanız, bu sizin antrenörlükte çok işinize yarar. Taraftarlarınız sizi desteklemeye devam ederler, yabancı teknik adamların böyle bir şansı yoktur. Jorge Jesus daha büyük bir kariyerle geldi, doğal olarak da geçmişte başarmış olduklarıyla daha kredisi yüksek bir statüde Fenerbahçe'ye imza attı. Valerien Ismael geçmişteki karnesiyle Beşiktaş'a ilk seçildiğinde de daha iyisi olmalıydı diyenler vardı, yerli teknik adam isteyenler vardı, bunu istemeyiz diyenler vardı. Zaten düşük bir kredi notuyla geldi. Valerien Ismael ile ilgili olarak bardağın boş kısmına odaklanılıyor. Evet bardağın tamamı dolu değil ama dolu tarafında da epey şeyler var. Bardağın dolu tarafı hiç Ismael'e bağlanmadı. Muleka ne kadar iyi oyuncuymuş dendi, vay be Weghorst ne santrformuş dendi, Ghezzal iş yaptığı zaman büyük oyuncu dendi. Biz de biliyoruz, iyi oyuncu. İşler yolundayken, Beşiktaş gümbür gümbür rakip kaleye giderken, yüksek skorlu maçlar oynarken kimse "Valerien Ismael harika bir teknik adammış" demedi ama kötü olan her şey ona atfediliyor. Bardağın dolu kısmında yüksek başlangıç, baskılı futbol var, Beşiktaş taraftarı bu oyunu sever. İkincisi, Valerien Ismael'in takımın oluşmasına da katkısı vardır muhakkak. Transferleri ona sormadan veya ona rağmen yapmamıştır Beşiktaş yönetimi. Bazı maçları ezici bir üstünlükle kazandı Beşiktaş, hakkını verelim. Ancak İstanbulspor maçındaki düşük tempo, büyük güç farkına rağmen ortaya çıkmayan büyük oyun farkı... Başakşehir maçının hafifletici sebepleri vardır. Alanya maçının devresi konuşulur. Fenerbahçe maçında güçlü taraflarını göstermedi Beşiktaş. Fazla saygı gösterdi, epey geride karşıladı. Bana sorarsanız hataydı ama iyi olan her şeyi Valerien Ismael'e yıkıp kötü olan her şeyde "vay be, bizim çocuklar iyi futbolcuymuş" demek olmaz.
"GHEZZAL BU LİGİN EN ÖZEL 1-2 OYUNCUSUNDAN BİRİ"
Ghezzal hakikaten izlemesi çok keyifli, özel bir oyuncu. Ligimizde böyle bir oyuncunun olması rakipler için bile önemli. Özel bir oyuncuyla karşı karşıyayız. Ligin en değerli oyuncuları sıralaması yapılsa ya bir, ya ikinci sırada Ghezzal çıkacaktır. Henüz anlaşılmadı ama akıllı olması sebebiyle savunma katkısı da yüksek. Tek yönlü bir oyuncu değil. Onunla birlikte Rosier'in de performansının artması, oyunu sağ kenardan kurabilme, pozisyon zenginliği, gol adedinin artması Ghezzal'li oyunun bize vaat ettiği şeyler. Arka direk Larin'in sözünün çıkması sağ kanattaki o Ghezzal - Rosier etkinliğiyle oluştu. N'Koudou için belki o etkiyi yapmayacak ama Weghorst için de, Redmond veya Muleka için de büyük katkı yapacak, oradaki beklentiyi de yukarı çıkaracak.
"TAYYİP TALHA UYGUN ADIM MİLLİ TAKIMA GİDER"
Tayyip Talha'yı geçtiğimiz sezon İstanbul takımlarına ve Trabzonspor'a karşı odaklanarak izleme şansı bulduk. Bir stoper için fiziksel seviyesi gerçekten yeterli. Bir kere çabuk, manevra kabiliyeti yüksek. Hareketlenmesi, çabuk ivmelenmesi, bunlar stoper için olmazsa olmazlar. Bunlar var, yay gibi çocuk. Ben çabukluk olarak Ulvi Güveneroğlu'na benzetiyorum. Ulvi hoca çok girmezdi oyuna, Talha iyi kullandı topu. Demirspor'dayken o rahatlığı benim çok dikkatimi çekmişti, Trabzonspor maçında rahat top kullanıp Demirspor'u çıkarmıştı. Normal gelişimi devam ederse, sekteye uğratacak sakatlık olmazsa A Milli Takım'a doğru yavaş yavaş, uygun adım gideceğini düşünüyorum. Biz Metin Hoca'yla konuşuyorduk, böyle bir çocuk var büyükler neden görmüyor diye. Saiss gibi deneyimli, derli toplu bir stoperle oynamak yeni gelmiş bir stoper için avantaj. Talha kendi yaşlarında, daha düşük profilli bir stoperle oynuyor olsaydı ciddi anlamda zorlanabilirdi. Beşiktaş savunmasında oynamak kolay değil. Rakip sahaya yerleşip orada oynayan bir takım Beşiktaş. Dolayısıyla riskleri daha fazla. Rakipler daha az gelir ama zorlanırsınız. O zorluğu daha az yaşatacak olan yanınızdaki stoper. Saiss deneyimli, akıllı oyuncu, oyun görüşü çok iyi, savunmadan çok akıllı paslarla çıkarıyor Beşiktaş'ı. Talha'da da bu özellikler var. İyi bir stoper ikilisi izleyeceğiz.
Duhuliye.com