Fotospor'dan Mehmet Eyip Yardımcı'nın köşe yazısı
Kafalarda kağıttan şapkalar ile izlediğimiz, uzun soluklu şampiyon olmayan bir Beşiktaş'ı bize bağlayan dün, bugün ve yarınlarda değişmeyecek tek gerçek armaya olan sevdadır.
Hani sizlerin sahadaki futbolcunun giydiği formaya koymayı unuttuğunuz arma...
Beşiktaş galibiyetler alırken, eksiklikleri dilimiz döndüğünce yazmaya çalıstık ama beklenen müdahaleler geçikince iki maçta her şey bitti, atı alan Üsküdar'ı geçt, bu noktadan sonra elinizdeki kalan son lig umudunu çöpe attınız ve Beşiktaş şubat ayı itibariyle benden şampiyon olmaz hatta böyle giderse Avrupa bile zor dedi.
Bugün gelinen noktada Sivasspor karşılaşması Şenol Güneş'e yazdığı gibi temelde suçlu idari yönetimdir.
Beşiktaş'ın son zamanlardaki hikâyesi hep aynı satırlarla yazılıyor. Yönetimsel başarısızlık sonrası Beşiktaş başkanı TFF başkan adayı olarak lanse edilirken, yerine bırakacağı yönetim ise üç aşağı, beş yukarı listeleniyor.
Beşiktaş kimliğine sahip çıkamayan yönetimlerin geride bıraktığı enkaz ise sadece sportif başarısızlık olarak yazılmıyor bu işlerin birde mali tablosu var.
Şimdi o tablo önümüzdeki sezon için haneye yazılacak mali artış ile Beşiktaşlıları bekliyor.
Yeni bir yönetim, yeni bir proje ve sabır sözlerini duyacağız tıpkı Beşiktaş Erkek Basketbol takımı için duyduklarımız gibi...
İşin acı başka bir tarafı ise bu olanlara karşı tepki verecek, kendi iç hesaplaşmasını yapacak bir Beşiktaş kongre yapısı yok.
Birileri çıkıp arkasındaki oy potansiyeli ile başlangıçların altına imza atacak, hemde bil alkış tufanıyla.
Sürdürülebilir başarılar için, sürdürülebilir bir sistem ve anlayıs lazım tabi araki bulasın.
Tüm branşlarıyla bu kadar başarısızlık yaşanmış son zamanlarda bir Beşiktas görmedik.
Bundan sonra şunu yapalım Necip sahada oynamaya çalıştığı her bölgeyi hatta formayı bıraksın ve son olarak Beşiktaş başkanlığı koltuğuna geçsin.
Valerien İsmael ve proje ile yola çıkanlar erken havlu atıp rotayı Şenol Güneş'e çevirenler, yanlıs kadro yapılanmasıyla bugünkü tabloyu oluşturanlarda kendi asli işlerine dönsünler.
Çünkü Besiktaş'ın ortadaki yükü kaldıracak gücü tükenmek üzere, kimse kimseyi hele hele Beşiktaş'ı üzmesin.
Beşiktaş'ın endüstriyel futbol yolculuğu karanlık bir tünelin içinde ve sonunda ışıkta görünmüyor.
Beşiktaş kongre üyeleri verdikleri oyu sandığa atmadan önce artık iyi düşünsün çünkü gidişatın asıl suçlusu onlardır.
Kafalarda kağıttan şapkalar ile izlediğimiz, uzun soluklu şampiyon olmayan bir Beşiktaş'ı bize bağlayan dün, bugün ve yarınlarda değişmeyecek tek gerçek armaya olan sevdadır.
Hani sizlerin sahadaki futbolcunun giydiği formaya koymayı unuttuğunuz arma...
Beşiktaş galibiyetler alırken, eksiklikleri dilimiz döndüğünce yazmaya çalıstık ama beklenen müdahaleler geçikince iki maçta her şey bitti, atı alan Üsküdar'ı geçt, bu noktadan sonra elinizdeki kalan son lig umudunu çöpe attınız ve Beşiktaş şubat ayı itibariyle benden şampiyon olmaz hatta böyle giderse Avrupa bile zor dedi.
Bugün gelinen noktada Sivasspor karşılaşması Şenol Güneş'e yazdığı gibi temelde suçlu idari yönetimdir.
Beşiktaş'ın son zamanlardaki hikâyesi hep aynı satırlarla yazılıyor. Yönetimsel başarısızlık sonrası Beşiktaş başkanı TFF başkan adayı olarak lanse edilirken, yerine bırakacağı yönetim ise üç aşağı, beş yukarı listeleniyor.
Beşiktaş kimliğine sahip çıkamayan yönetimlerin geride bıraktığı enkaz ise sadece sportif başarısızlık olarak yazılmıyor bu işlerin birde mali tablosu var.
Şimdi o tablo önümüzdeki sezon için haneye yazılacak mali artış ile Beşiktaşlıları bekliyor.
Yeni bir yönetim, yeni bir proje ve sabır sözlerini duyacağız tıpkı Beşiktaş Erkek Basketbol takımı için duyduklarımız gibi...
İşin acı başka bir tarafı ise bu olanlara karşı tepki verecek, kendi iç hesaplaşmasını yapacak bir Beşiktaş kongre yapısı yok.
Birileri çıkıp arkasındaki oy potansiyeli ile başlangıçların altına imza atacak, hemde bil alkış tufanıyla.
Sürdürülebilir başarılar için, sürdürülebilir bir sistem ve anlayıs lazım tabi araki bulasın.
Tüm branşlarıyla bu kadar başarısızlık yaşanmış son zamanlarda bir Beşiktas görmedik.
Bundan sonra şunu yapalım Necip sahada oynamaya çalıştığı her bölgeyi hatta formayı bıraksın ve son olarak Beşiktaş başkanlığı koltuğuna geçsin.
Valerien İsmael ve proje ile yola çıkanlar erken havlu atıp rotayı Şenol Güneş'e çevirenler, yanlıs kadro yapılanmasıyla bugünkü tabloyu oluşturanlarda kendi asli işlerine dönsünler.
Çünkü Besiktaş'ın ortadaki yükü kaldıracak gücü tükenmek üzere, kimse kimseyi hele hele Beşiktaş'ı üzmesin.
Beşiktaş'ın endüstriyel futbol yolculuğu karanlık bir tünelin içinde ve sonunda ışıkta görünmüyor.
Beşiktaş kongre üyeleri verdikleri oyu sandığa atmadan önce artık iyi düşünsün çünkü gidişatın asıl suçlusu onlardır.