Gaziantep'te yolcu otobüsünün kaza yapan araca müdahale edenlere çarpması sonucu 16 kişinin hayatını kaybettiği kazayla ilgili davada, duruşma savcısı esasa ilişkin mütalaasında sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.
Gaziantep'te 16 kişinin öldüğü kazaya ilişkin otobüs şoförüne üst sınırdan ceza talebinde bulunuldu. Duruşma savcısı, Nizip Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu esasa ilişkin mütalaasında olay günü bir aracın şarampole yuvarlandığını, yardım ve müdahale amaçlı polis, sağlık, itfaiye ve vatandaşların olay mahalline geldiklerini hatırlattı. Otomobildeki yaralanan kişinin sağlık, itfaiye ve vatandaşlarca ambulansa götürüldüğü esnada, tutuklu sanık Abdulkadir Memiş'in idaresindeki 33 SR 157 plakalı "Özel Diyarbakır" firmasına ait otobüsün kontrolünü kaybederek sağa sola manevralar yaptığı aktarılan mütalaada, "Sonrasında aracın devrilmesi ve sağ yan tarafına yatar vaziyette yol üzerinde sürüklenerek olay mahallinde bulunan 27 AHN 054 plakalı ambulansın arka kısımlarına ve 27 AHN 050 plaka sayılı ambulansın arka kısımlarına çarpması, bu çarpmanın etkisiyle ters dönen 27 AHN 050 plakalı ambulansın da savrularak önünde bulunan 27 ABG 058 plaka sayılı itfaiye aracının sol arka ve yan kısımlarına çarpması sonucu birden fazla kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı bahse konu trafik kazası meydana gelmiştir." denildi.
"GEREKEN DİKKATİNİ YOLA VERMEDİ" Sanığın gereken özeni göstermediği ifade edilen mütalaada, şu ifadeler yer aldı: "Otobüse ait fren izleri ve bu izlerin, kaza alanında bulunan polis, itfaiye ve ambulanslara olan mesafesi, otobüsün yan yatarak sürüklenmesi, sürüklenme mesafesi ve aracın kayar vaziyette kazaya karışmış olması, bu hususlarla birlikte olay mahallinde bulunan araçların emniyet şeridinde bulunmaları, vaktin gündüz olması, mahalde bulunan trafik kazası levhası yol daraltma dubaları, kaza alanındaki taşıt ve yaya yoğunluğu, idaresindeki otobüste bulunan yolcuların, sanığın sürüş esnasındaki eylemlerine yönelik ifadeleriyle birlikte diğer tüm bilgi ve belgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, sanığın meydana gelen kazada, sevk ve idaresindeki otobüs ile seyri sırasında herhangi bir kaza neticesinin meydana gelebileceğini öngörmesine rağmen, şoförlük bilgi ve deneyimine, içinde bulunduğu koşullara, önceki tecrübelerinin olumsuz neticelenmemesine olan güveni sebebiyle, ölüm veya yaralanma ile neticelenebilecek herhangi bir kazanın meydana gelmeyeceğine ya da meydana gelse dahi bu türden bir kazayı önleyebileceğine güvenerek hareketine devam etmek suretiyle, öngördüğü ancak gerçekleşmesini istemediği kaza neticesine sebebiyet verdiği, bu nedenle bilinçli taksirle hareket ederek gereken dikkatini yola vermediği, ön görüş alanını yeterince kontrolü altında bulundurmadığı, ileride bulunan polis, itfaiye ve ambulans araçlarını, yol daraltma dubalarını ve trafik kazası levhasının varlığını zamanında fark ederek hızını uygun seviyeye düşürmediği, aracın kontrolünü kaybederek sağa sola manevralar yaptığı ve sağ yan tarafına yatık vaziyette yol üzerinde sürüklenerek asli kusurlu olduğu anlaşılmıştır."
Mütalaada, sanığın bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği sabit olduğundan, eylemine uyan TCK 85/2. maddesi uyarınca TCK 22/3 atfı ile teşdiden üst sınırdan cezalandırılmasına karar verilmesi talep edildi. 21 Eylül'de görülecek duruşmada karar çıkması bekleniyor.
NE OLMUŞTU? Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nun Nizip bölümünde 20 Ağustos 2022'de meydana gelen kazada, aralarında 2 basın mensubunun da bulunduğu 16 kişi hayatını kaybetmiş, 30 kişi yaralanmıştı. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığınca, "Özel Diyarbakır" isimli firmaya ait otobüsü kullanan Abdulkadir Memiş hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmıştı.