Küresel ısınma ve insan faaliyetleri dünyayı adım adım sona yaklaştırırken ABD'li bilim insanlarından çevre için çok kötü sonuçları olabilecek yeni bir felaket uyarısı geldi. Araştırmacılar, dünyadaki okyanus ve deniz ekosisteminin var oluşunda temel bir unsur olan mercan resiflerinin yarısının gelecek 13 yıl içinde yok olabileceği konusunda uyardı.
ABD'de yapılan yeni bir çalışma, küresel ısınmanın şu anda olduğu şekilde devam etmesi halinde* 2035 yılına kadar dünyadaki mercan resiflerinin yarısının kalıcı olarak hasar göreceğini ortaya koydu.
Hawaii Üniversitesi'nden araştırmacılar, deniz yüzeyi sıcaklığındaki değişikliklerin okyanus asitlenmesinin, tropik fırtınaların, arazi kullanımının ve insan nüfusundaki artışın dünyanın mercan resifleri üzerindeki etkilerini tahmin etti.
Çalışmanın bulguları, en kötü senaryoda, dünyadaki tüm mercan kayalığı ekosistemlerinin yarısının sadece 13 yıl içinde zarar göreceğini gösterdi.Bununla birlikte önceki çalışmalar da mercan resiflerinin çevrelerindeki değişikliklere karşı ne kadar hassas olduğunu göstermişti. Örneğin denizdeki ısı dalgalarının büyük resif alanlarının ağartılmasına neden olduğu kanıtlanmıştı.
Ancak yeni çalışmada, araştırmacılar bu etkilerin zaman çizelgesini ortaya çıkardı. Bilim insanlarının elde ettikleri sonuçlar, mevcut koşullar altında tek bir zararlı etkene bakıldığında, dünyadaki mercan resiflerinin yarısının 2050 yılına kadar kalıcı olarak hasar göreceğini ortaya koydu. Ancak birden fazla faktör hesaba katıldığında bu tarih 2035'e kadar yaklaştı.
Buna ek olarak, araştırmacılar 2055 yılına kadar dünyadaki mercan resiflerinin yüzde 99'unun beş faktörden en az birine bağlı olarak uygun olmayan koşullarla karşı karşıya kalacağını buldu. Çalışmaya göre, 2100 yılına kadar resiflerin yüzde 93'ü iki veya daha fazla zararlı faktörün tarafından tehdit altında olacak.
Çalışmanın başyazarı Renee Setter, "Küresel ısınmanın mercan resifleri üzerindeki olumsuz etkileri iyi bilinmesine rağmen, bu araştırma, iklim değişikliğinin neden olduğu stres faktörlerinin geniş bir kombinasyonu nedeniyle aslında beklenenden daha kötü olduklarını gösteriyor" dedi.
Mercan resifleri canlı organizmaların ürettiği yapılardan oluşuyor ve az miktarda besin içeren deniz ve okyanus sularında bulunuyor. Çoğu resifte, baskın organizmalar kalsiyum karbonattan oluşan bir dış iskelete sahip taş mercanları, çok çeşitli hayvanlar ve bitkilerden oluşan sualtı* yaşamını destekleyen kalsiyumlu bir oluşum meydana getiriyor ve bu yüzden deniz ve okyanus yaşamı için büyük bir önem teşkil ediyorlar.
Dünyanın en büyük mercan resifi olan Avustralya'daki Büyük Set Resifi, birbirinden ayrı 2 bin 900 resif ve 900 adadan oluşuyor ve 344 bin 400 kilometre alanı ile dünyanın en büyük resif sistemi olarak kabul ediliyor. Bununla birlikte, zengin bir biyoçeşitliğe sahip resif sistemi, Mink balinası, kambur balina ve mavi balina gibi birçok balina ve dugong gibi soyu tehlikedeki birçok deniz memelisi, 6 çeşit deniz kaplumbağası ve 1 milyondan fazla balık, mercan, köpekbalığı, vatoz, denizanası gibi canlı türlerine ev sahipliği yapıyor.
Mercan ağarması diye tabir edilen durum, mercanların küresel ısınma karşısında okyanus sularının aşırı ısınması ile meydana geliyor.* Su çok sıcak olduğunda, mercanlar dokularında yaşayan algleri (zooxanthellae) dışarı atarak resifin tamamen beyazlamasına neden oluyor. Mercanlar ağardıktan sonra hayatta kalabiliyor, ancak bu onların stres altında olduğunu gösteriyor ve toparlanmaları onlarca yıl sürüyor. Suyun ısınması önlenemediğinde ise ölüm gerçekleşiyor.