İki insanın ömür boyu birlikteliği hem zordur hem de hoştur.
Zordur; çünkü insanın belirsizliği ve kolayca çerçeveye girmemesi, ilişkiyi bir maceraya dönüştürür.
Hoştur; çünkü her şeye rağmen insan kalbine mukabil bir kalbi bulmakla, neşelerini ve sevinçlerini çoğaltır, hüzünlerini ve kaygılarını azaltır.
Bu zor ve hoş birlikteliğin başlangıcında iki insanın birbirlerine üstü kapalı söz verişleri vardır. Değişik kültürlerde, bu söz verişler, bir tür nikâh manifestosu, evlilik yemini ya da duası adıyla açık edilir. Örneğin, Apaçi Kızılderililerinin ‘evlilik yemini’ aynen şöyledir:
Artık yağmurda hiç ıslanmayacaksınız; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sığınak olacaksınız.
Artık hiç üşümeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sıcaklık olacaksınız.
Artık hiç yalnızlık çekmeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğerinize yoldaş olacaksınız.
Artık bir bedensiniz; çünkü önünüzde tek bir hayat var.
Şimdi yuvanıza gidin, birlikteliğinize tanık olacak günlere başlayın.
Her gününüz mutlulukla dolsun, ömrünüz mutlulukla uzasın.
Bu fikirden hareketle, yeni evlenen çiftlerin ağzından, nikâhlarına şahit olan herkese söyleyebileceklerini/söylemek isteyebileceklerini/söylemek isteyip de söyleyemediklerini dillendirecek ‘evlilik yeminleri’ oluşturmaya çalıştım.
Dikkatinize ve rikkatinize sunuyorum ki, sizin de ekleyeceğiniz/teklif edeceğiniz bir şeyler olsun, siz de bir zamanlar birbirinize nasıl bir söz verdiğinizi hatırlayın…
I.
Ben ... / Ben... (Noktalı yerlere gelin ve damadın adı yazılır.) Biz ikimiz birbirimizi sevdik. / Biz ikimiz birbirimizi seçtik. / Biz ikimiz birbirimize eş olduk.
Biz ikimiz yolcuyuz. / Hayat yolunu birlikte adımlamaya söz verdik. / Yokuşları da, inişleri de beraber yürüyeceğiz. / Mutlulukları da, hüzünleri de beraber karşılayacağız. / Bizim için iyi yolculuk duası edin.
Biz ikimiz yoksuluz. / Başka herkesi terk edip birbirimizi tercih ettik. /
Başka her şeyi bırakıp aşkımıza razı olduk. / Birbirimize verdiklerimizle zenginleşeceğiz. /
Bizim için bereketli kazanç duası edin.
Biz ikimiz öksüz ve yetimiz. / Annelerimizi ve babalarımızı bırakıp da geldik. / Anne ve babamız çoğu kez yanımızda olmayacaklar. / Birbirimize şefkat edip birbirimizi sevindireceğiz. / Bizim için teselli duası edin.
Biz ikimiz kör ve sağırız. / Birbirimizden başkasını görmeyecek gözlerimiz. / Kulaklarımıza başkalarının fısıltıları erişmeyecek. / Birbirimize göz kulak olacağız. / Bizim için hayır duası edin.
Biz ikimiz evliyiz. / Aşkı oldurmak için paylaşacağız hayatı. / Kalplerimize gizli kapılar açılacak evliliğimizle. / Birbirimizi daha çok seveceğiz bundan böyle. / Bizim için mutluluk duası edin.
II.
Ben... / Ben... …
Biz ikimiz birbirimizi sevdik. / Sizi sevincimizi çoğaltmaya çağırdık. / Biz ikimiz birbirimizi seçtik. / Sizi seçimimize tanıklık etmeye çağırdık.
Rabb’imizin lûtfuyla ısındı kalplerimiz birbirine. / O kalplerimize aşkı vermeseydi birbirimizi sevemezdik, hep yabancı kalırdık. / Yaratıcı’mızın izniyle helal olduk birbirimize. / O ruhlarımızı terbiye etmeseydi birbirimizi seçemezdik, hep uzak kalırdık.
Biz biliyoruz ki, Rabb’imiz bizi birbirimize örtü eyledi. / Her kötülüğe karşı birbirimize örtü olacağız. / Hatalarımızı ve eksiklerimizi hoş görüp örteceğiz.
Biz biliyoruz ki, Rabb’imiz bizi birbirimize elbise eyledi. / Başkalarına aşklarımızı giyinip de görüneceğiz. / Birbirimizin varlığını birbirimize süs eyleyeceğiz.
Kalplerimize aşkı bahşeden Rabb’imizi, kalplere düşen aşklar sayısınca tesbih ediyoruz. / Ruhlarımızı birbirine tanış eyleyen Yaratıcı’mıza, kâinatı şenlendiren ruhlar sayısınca şükrediyoruz.
III.
Ben... / Ben...…
Biz ikimiz/Birbirimizi sevdik. / Birbirimizi seçtik. / Birbirimize söz verdik. / Birbirimize eş olduk.
Şimdi birbirimize verdiğimiz söze tanık olmanızı isteriz.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en yakınıyız. / Yalnızlığımızda ilk birbirimizi bulacağız. /
Sırlarımızı önce birbirimize açacağız. / Sevinçlerimizi birlikte çoğaltacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimiz için en iyi kılavuzuz. / Hep birbirimizin iyiliğini istiyor olacağız. /
Olur da şaşırırsak doğruyu birlikte bulacağız. / Olur da düşersek birlikte ayağa kalkacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin yol arkadaşıyız. / Yokuşlarda ve inişlerde hep el ele kalacağız. / Dağlarda ve çöllerde yan yana yürüyeceğiz. / Yolun sonuna birlikte varacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en büyük yardımcısıyız. / Eksiklerimizi birlikte tamamlayacağız. / Kusurlarımızı örtüp hatalarımızı hoş göreceğiz. / Yuvamızı birlikte şenlendireceğiz.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en yakın dostuyuz. /
Üzüldüğümüzde birbirimizi teselli edeceğiz./
Sevinçlerimizde birbirimize sarılacağız. /
Mutluluklarımızı birlikte tamamlayacağız.
Bundan böyle; / Birbirimizi daha çok seveceğiz. /
Birbirimizi seçtiğimize daha çok sevineceğiz...
Bundan böyle; / İkimiz birbirimize emanet olacağız.
Senai Demirci
Zordur; çünkü insanın belirsizliği ve kolayca çerçeveye girmemesi, ilişkiyi bir maceraya dönüştürür.
Hoştur; çünkü her şeye rağmen insan kalbine mukabil bir kalbi bulmakla, neşelerini ve sevinçlerini çoğaltır, hüzünlerini ve kaygılarını azaltır.
Bu zor ve hoş birlikteliğin başlangıcında iki insanın birbirlerine üstü kapalı söz verişleri vardır. Değişik kültürlerde, bu söz verişler, bir tür nikâh manifestosu, evlilik yemini ya da duası adıyla açık edilir. Örneğin, Apaçi Kızılderililerinin ‘evlilik yemini’ aynen şöyledir:
Artık yağmurda hiç ıslanmayacaksınız; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sığınak olacaksınız.
Artık hiç üşümeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sıcaklık olacaksınız.
Artık hiç yalnızlık çekmeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğerinize yoldaş olacaksınız.
Artık bir bedensiniz; çünkü önünüzde tek bir hayat var.
Şimdi yuvanıza gidin, birlikteliğinize tanık olacak günlere başlayın.
Her gününüz mutlulukla dolsun, ömrünüz mutlulukla uzasın.
Bu fikirden hareketle, yeni evlenen çiftlerin ağzından, nikâhlarına şahit olan herkese söyleyebileceklerini/söylemek isteyebileceklerini/söylemek isteyip de söyleyemediklerini dillendirecek ‘evlilik yeminleri’ oluşturmaya çalıştım.
Dikkatinize ve rikkatinize sunuyorum ki, sizin de ekleyeceğiniz/teklif edeceğiniz bir şeyler olsun, siz de bir zamanlar birbirinize nasıl bir söz verdiğinizi hatırlayın…
I.
Ben ... / Ben... (Noktalı yerlere gelin ve damadın adı yazılır.) Biz ikimiz birbirimizi sevdik. / Biz ikimiz birbirimizi seçtik. / Biz ikimiz birbirimize eş olduk.
Biz ikimiz yolcuyuz. / Hayat yolunu birlikte adımlamaya söz verdik. / Yokuşları da, inişleri de beraber yürüyeceğiz. / Mutlulukları da, hüzünleri de beraber karşılayacağız. / Bizim için iyi yolculuk duası edin.
Biz ikimiz yoksuluz. / Başka herkesi terk edip birbirimizi tercih ettik. /
Başka her şeyi bırakıp aşkımıza razı olduk. / Birbirimize verdiklerimizle zenginleşeceğiz. /
Bizim için bereketli kazanç duası edin.
Biz ikimiz öksüz ve yetimiz. / Annelerimizi ve babalarımızı bırakıp da geldik. / Anne ve babamız çoğu kez yanımızda olmayacaklar. / Birbirimize şefkat edip birbirimizi sevindireceğiz. / Bizim için teselli duası edin.
Biz ikimiz kör ve sağırız. / Birbirimizden başkasını görmeyecek gözlerimiz. / Kulaklarımıza başkalarının fısıltıları erişmeyecek. / Birbirimize göz kulak olacağız. / Bizim için hayır duası edin.
Biz ikimiz evliyiz. / Aşkı oldurmak için paylaşacağız hayatı. / Kalplerimize gizli kapılar açılacak evliliğimizle. / Birbirimizi daha çok seveceğiz bundan böyle. / Bizim için mutluluk duası edin.
II.
Ben... / Ben... …
Biz ikimiz birbirimizi sevdik. / Sizi sevincimizi çoğaltmaya çağırdık. / Biz ikimiz birbirimizi seçtik. / Sizi seçimimize tanıklık etmeye çağırdık.
Rabb’imizin lûtfuyla ısındı kalplerimiz birbirine. / O kalplerimize aşkı vermeseydi birbirimizi sevemezdik, hep yabancı kalırdık. / Yaratıcı’mızın izniyle helal olduk birbirimize. / O ruhlarımızı terbiye etmeseydi birbirimizi seçemezdik, hep uzak kalırdık.
Biz biliyoruz ki, Rabb’imiz bizi birbirimize örtü eyledi. / Her kötülüğe karşı birbirimize örtü olacağız. / Hatalarımızı ve eksiklerimizi hoş görüp örteceğiz.
Biz biliyoruz ki, Rabb’imiz bizi birbirimize elbise eyledi. / Başkalarına aşklarımızı giyinip de görüneceğiz. / Birbirimizin varlığını birbirimize süs eyleyeceğiz.
Kalplerimize aşkı bahşeden Rabb’imizi, kalplere düşen aşklar sayısınca tesbih ediyoruz. / Ruhlarımızı birbirine tanış eyleyen Yaratıcı’mıza, kâinatı şenlendiren ruhlar sayısınca şükrediyoruz.
III.
Ben... / Ben...…
Biz ikimiz/Birbirimizi sevdik. / Birbirimizi seçtik. / Birbirimize söz verdik. / Birbirimize eş olduk.
Şimdi birbirimize verdiğimiz söze tanık olmanızı isteriz.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en yakınıyız. / Yalnızlığımızda ilk birbirimizi bulacağız. /
Sırlarımızı önce birbirimize açacağız. / Sevinçlerimizi birlikte çoğaltacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimiz için en iyi kılavuzuz. / Hep birbirimizin iyiliğini istiyor olacağız. /
Olur da şaşırırsak doğruyu birlikte bulacağız. / Olur da düşersek birlikte ayağa kalkacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin yol arkadaşıyız. / Yokuşlarda ve inişlerde hep el ele kalacağız. / Dağlarda ve çöllerde yan yana yürüyeceğiz. / Yolun sonuna birlikte varacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en büyük yardımcısıyız. / Eksiklerimizi birlikte tamamlayacağız. / Kusurlarımızı örtüp hatalarımızı hoş göreceğiz. / Yuvamızı birlikte şenlendireceğiz.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en yakın dostuyuz. /
Üzüldüğümüzde birbirimizi teselli edeceğiz./
Sevinçlerimizde birbirimize sarılacağız. /
Mutluluklarımızı birlikte tamamlayacağız.
Bundan böyle; / Birbirimizi daha çok seveceğiz. /
Birbirimizi seçtiğimize daha çok sevineceğiz...
Bundan böyle; / İkimiz birbirimize emanet olacağız.
Senai Demirci