Haberci
Forum Üyesi
- Katılım
- 13 Eyl 2022
- Mesajlar
- 6,412
- Puanları
- 0
Esra Gezginci ile Esrarengiz İstanbul, pazar günü NTV ekranlarında seyirciyle buluşan bu haftaki bölümünde Topkapı Sarayı'nı mercek altına aldı. Özel izinle girilen bölümler İlk kez ekrana yansıdı.
Topkapı Sarayı... Üç kıtaya yayılan bir imparatorluğun yönetim merkezi. Osmanlı hanedanının ikametgâhı, imparatorluk yönetiminde görev alacak devlet adamlarını ve onların eşlerini yetiştiren mükemmel bir eğitim merkezi. Esrarengiz İstanbul ekibi sırlarla anılan bu ihtişamlı sarayı Cumhurbaşkanlığı Millî Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız ile birlikte keşfetti.
"400 yıl bir devletin hem de 3 kıtada yer almış bir devletin yönetim merkezi. Yani bugün konuştuğumuz Ukrayna topraklarının, Polonya topraklarının, Orta Avrupa'nın ve Balkanlar'ın...* İşte Kuzey Afrika'nın, Arabistan topraklarının, Karadeniz'e çevre ülkelerin bütün bunların hepsinin yönetim merkezi olduğu için beslendiği hinterland da çok geniş."
"Şimdi Topkapı Sarayı İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet, Fatih Köşkü ve Çinili Köşk ile beraber Topkapı Sarayı'nı burada inşa ettirmeye başlıyor. Ama tabii Topkapı Sarayı'nın inşaat sürecinde en önemli husus Topkapı Sarayı'nın bir defada inşa edilmemesi. Tabii sürekli eklenerek büyüyen bir saray. Kanuni Sultan Süleyman döneminde harem saraya eklenerek saray özellikle Haliç tarafına doğru da genişlemesini sürdürüyor."
"Divan-ı Hümayun tabii ki Osmanlı Devleti'nin en önemli yönetim organı, padişahtan sonra. Hemen Adalet Kulesi'nin altında konumlandırılmış. Osmanlı devlet yönetiminde divan en önemli karar organı. Burada sadrazamın başkanlığında Rumeli ve Anadolu beylerbeyleri, kazasker, nişancı, defterdar, kaptan-ı deryadan oluşan bir ana gövdesi var. Buraya diğer vezirler de konularıyla ilgili gelip katılabiliyorlardı. Hemen yanımızdaki mekanda da iradeler yazılıyordu. Ardından padişahın onayına sunuluyordu yan taraftaki katipler eliyle."
"Şu an en üst kotundayız Adalet Kulesi'nin. Manzara olarak evet şanslı bir nokta. Evet burdan hem İstanbul'u hem tabi sarayı da görmek mümkün. Çinili Köşk'ü de bu açıdan görmek mümkün.* Arkeoloji Müzemizin bahçesinde Topkapı Sarayı'nın da ilk inşaa edilen yapılarından bir tanesi. Elbette ve bugün önemli bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Ve tabi sarayın içinde yer alan Aya İrini de. Hemen burdan Babüsselam Kapısı'nı kuleleriyle birlikte görüyoruz. Yani Osmanlı Devleti sistemi zaten adalet üzerine inşaa edilmiş bir sistem. Bu da bunun sembolik boyutunu Adalet Kulesi en net vurgulayan yapı Topkapı* Sarayı'nın içinde. Tarihi yarım adayı düşündüğümüz zaman döneminde İstanbul'un önemli bir kısmında görülebilen bir yapı. Bu özelliğiyle de zaten adaletin ne kadar Osmanlı devlet sisteminde önemli olduğunu vurgulamış oluyor. Evet burası biniş rampası dediğimiz bölüm. Hemen altta Şal Kapısı'ndan şehre karışmak mümkün. Yine tam Kara Ağalar Taşlığı'nın girişindeki bir bölüm."
"Tabii ismi çok merak ediliyor. Kara Ağa ne demek? Nereden kaynaklanıyor? Bu tamamen ten renkleriyle ilgili bir şey. Geleneksel olarak bunlar Afrika'dan, Sudan, Etiyopya ülkelerinden Mısır üzerinden Osmanlı sarayına getirilen birinci derece hizmetliler. Çok erken yaşta geliyorlar. Hepsi burada geçiyor. Tabii bu bölüm Kara Ağaların bölümü. Tam Harem'in giriş alanına konumlanmış durumdalar. Tabii özellikle. Kara Ağalar özellikle Harem ve Validesultan bölümüne girebilen çok ender simalar.* Bunlar hadım ağalar olduğu için oraya girebiliyorlar.* Tabiİ yani burası sarayın giriş kısmı olduğu için buradaki bütün güvenliği de onla sağlamış oluyorlar. Ak Ağalarla beraber yani Bab-u Sade'nin sorumlusu olan Ak Ağalarla beraber saray protokolündeki en önemli görevleri üstlenmiş oluyorlar."
"Tabii bu yönleriyle bunların başı olarak Darrüsade Ağası da Osmanlı Devlet protokolünde çok önemli bir yere sahip.* Çok meşhurları var Hacı Beşir Ağa gibi özellikle bunlar ciddi anlamda gelir sahibi bir de. Üst düzey olmadan olmalarından dolayı. Hatta Mekke ve Medine deki mukaddes mekanların da aynı zamanda hadimi olarak görevlendiriliyorlar, Kara Ağalar'ın şu an içinde bulunduğumuz koğuşu bu şeklini 1680'li yılların sonunda almış durumda. Burası restorasyonu yeni tamamlanan bir alan. Çok özgün bir alan. 3 katlı bir yapı ve Kara Ağalar'ın koğuşlarının bir arada bulunduğu sosyal alanları, hamamları lavabolarına kadar adeta bir yaşam alanı bir okul alanı ve sistematiği bir arada görebildiğimiz bir yapı."
"Osmanlı döneminde hayvanlar da sarayın bir parçası olarak görülüyordu. Sarayda kediler, köpekler ve kuşlara da yer veriliyordu. Öyle ki Topkapı Sarayı Karaağalar koğuşunda, kediler rahat girip çıksın diye özel bir kapı bile var. Hemen sizin arkanızda duran gizli bir merdivenimiz var aslında bir dolap kapağı gibi. Bu bir evcil hayvan için kedi için bırakılmış bir bölüm olduğunu görüyoruz. Burada hayvan sevgisini de gösteren önemli bir detay var. Konum olarak da bu taraftan Kara Ağalar taşlığına diğer taraftan da hemen Adalet Kulesi'nin arkasındaki rampaya bakan oldukça kritik bir bölgede yer alıyor. Kara Ağalar'ın buradaki güvenlik ile ilgili rolünü düşündüğümüzde son derece haremin girişine hakim bir nokta da bulunuyoruz. Tabii, burada ki saray ile ilgili yaşam o şekilde tezahür ediyor o da bir boyutu."
"Topkapı Sarayı'nın Cariyeler Taşlığı. Hareme hizmet eden cariyelerin yaşadığı alan aynı Kara Ağalar Taşığı'nda olduğu gibi. Harem bölümünde yer alan cariye koğuşları da yüzyıllar içerisinde eklenerek gelmiş. Aşağıda ilk dönem yapılan koğuşlar var. Bunlar daha sonra yapılan koğuşlar. Bu da hamamı, çamaşırhanesi, tuvaleti hatta aşağıda birazdan göreceğimiz Harem Hastanesi ile bütün adeta küçük bir şehir gibi düşünebiliriz. Ayrıca Cariyer Koğuşu. Yine Kara Ağalar'da olduğu gibi bir bütün içinde."
"Okuma, yazma el becerileri konusunda oldukça yetkin olmaları gerekiyor. Zaten genellikle Osman Sarayı'ndaki kıdemli cariyeler gerek bu sarayda gerek Dolmabahçe'de saraydan çıktık sonra devlet erkanıyla evlenip yine görevlerine devam etmiş oluyorlar. Bu da tabii bu nokta da Harem'de almış oldukları üst düzey eğitimin bir ürünü. Şimdi burası Cariyeler Koğuşu'nun çamaşırhanesi ve bugüne kadar da ziyaretçiye hiç açılmamış mekanlar kamuoyuyla buluşmamış. İnşallah çalışmalarında son aşamalarına gelindi önümüzdeki aylarda burasıda yerli ve yabancı ziyaretçiyle buluşacak."
"Aslında merdivenlerin sayısı 52 ama 40 merdiven diye geçiyor. İfade ettiğimiz eski dönemlere ait koğuşları burada görebiliyoruz. Sarayın mimari olarak bize çok fazlan done veren yerlerinden biri solumuzda bir koğuş var daha eski dönemlerden kalma. Hemen sağımızda arka taraftaki bölümler ise Mimar Sinan'ın 1500'lü yılların sonunda eklediği bölümler.""Tabii yani çok ciddi bir hastane. Hemen arkamızdaki bölümü de koğuş bölümü. Koğuş gerek izole odalarla gerçekten dört dörtlük bir hastane."
"Burası harem bölümündeki gasilhane. Burası gasilhane'nin ocağı tabi yine burada sıcak su ihtiyacının giderildiği bölüm burada kazanlarda kaynatılıyor. Burada yıkama ve kefenleme işlemi yapılıyor. Sol tarafımızda bulunan Meyit Kapısı dediğimiz yerde bütün hikaye bitmiş oluyor. Bahsettiğimiz Meyit Kapısı burası. Burası ile birlikte Topkapı Sarayı ile buranın sınırı bitmiş oluyor. Arkamızda Arkeoloji Müzesi'nin bahçesi var.Günümüze ulaşabilmiş bir saray hastanesi olan tek yapı burası. Bu özelliğiyle çok önemli buraya gelen bir ziyaretçi Osman Sarayı'nda teşkilatın içinde bir hastanenin ne tür bir fonksiyonu olduğunu net bir şekilde görebilmiş olacak. Şu anda burada yürüttüğümüz bilgilendirme çalışmaları buna yönelik bir boyut taşıyor."
"Sultan Abdülmecit'in burada yaptırdığı son bina. Zaten buraya kadar gördüğümüz diğer binalardan üslup olarak da farklı. Tamamen Tanzimat mimarisi, 19.yüzyılın mimarisi. Buradan esas geçiş yapılan yerde Dolmabahçe Sarayı çok önemli bir köprü görevi görüyor ikisinin arasında. Aslında Tanzimat ile beraber Osmanlı Devleti'nin yöneldiği modernleşme arayışları içerisinde tabİi Topkapı Sarayı gibi sarayların artık işlevinin yitirilmeye başladığını görüyoruz. Çeşitli arayışlar var ve bu arayışlar III.Selim zamanında başlıyor. II.Mahmut döneminde bazı arayışlar var ki Beylerbeyi Sarayı'nın üstündeki Mermer Köşk falan hep o dönemde yapılmıştır ancak Sultan Abdülmecit buradaki yaşamla ilgili köklü değişikliği yapıp buradan Dolmabahçe Sarayı'na geçen padişah oluyor."Topkapı Sarayı'nın bilinmeyenlerinin keşfedildiği bölümden kareler...
]]