• Vaynet.net, Türkçe içerikli genel forum sitesi ve eğlenceli paylaşım sitesi olarak kullanıcılara keyifli ve etkileşim dolu bir forum deneyimi sunuyor. Forum sitemizde merak ettiğiniz sorulara cevap bulabilir ve bildiğiniz konularda da diğer forum üyelerimize yardımcı olabilirsiniz.

    Foruma katılmak için BURAYA TIKLAYIN

Eski sofralar

VeDa

Forum Üyesi
Katılım
14 Eyl 2022
Mesajlar
2,402
Puanları
0
Fıstıkla soğanı tavada kavururken Ayşegül görüntülü! aradı:



-Kolay gelsin, belinde önlük ne yapıyorsun?

-Zeytinyağlı biber dolmasının içini hazırlıyorum, sen tarçın koyar mıydın?

-Tabii, bir de yenibahar mutlaka koyarım, zeytinyağlının yakışığıdır...



Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz Ankara'da, Hanımeli Sokakta geçti. Bizim yetiştiğimiz yıllarda aileler ve yaşam tarzları birbirine çok benziyordu. Şehir çocuğuyduk ama, akasya ağaçlarıyla bezeli sokaklarda, ikişer üçer katlı evlerin bahçelerinde oyunlar oynardık, çağla toplardık.



O zamanki Gaybi Yatır Apartmanının kiracıları genellikle orta sınıfın benzer gelir düzeyindeki aileleriydi. Komşularımız, tayinle Ankara'ya gelmiş memurlar, bir öğretmen, bir yedeksubay, bir hakim, bir eczacı kalfası, bir terzi ve mesleklerini şimdi hatırlayamadığım bir kaç aileydi.



O yıllarda çalışan kadın çok azdı, annem Emine Masume Alev istisnalardan biriydi... Büyük Doğumevi'nin vardiyalarını asla aksatmayan çalışkan ebe hemşirelerinden biriydi sevgili annem... Babam Servet Alev ise Ulus'ta, Ziraat Bankasının tarihi binasında çalışırdı. El yazısı ne kadar güzeldi, hele o sabit kalemi tutan ince uzun parmakları...



-Sabit kalem nedir?



Diye soruyorsanız, ben de pek bilmiyorum kökenini, gerekçesini. Ama nedense o yıllarda devlet dairelerinde çok kullanılırdı ve onunla yazılan yazının silgiyle silinmesi imkansızdı, adı bu yüzden mi öyleydi acaba? Şimdi de bulunuyor mu piyasada? Bilmem...



Ailemiz, ağabeyim ve çocukluğundan bu yana bizimle yaşayan halam Şadiye ile birlikte 5 fertten oluşuyordu, 7 numaralı dairenin kiracısıydık. Gaybi Yatır Apartmanının bütün sakinleri kirada oturdukları evleri tutarken hep, "hava parası" ödemişlerdi. Ankara'da o yıllarda konut sıkıntısı yaşandığı, hava parası denen uygulamanın ev sahiplerini bu yüzden zengin ettiği konuşulur dururdu.



Yan tarafımızdaki yeşil evin sahibi Soğandan Hanım, (biz ona öyle derdik ama büyük olasılıkla ismi Sühendan olmalıydı...) sokağımızın tek tük otomobil sahiplerinden biriydi... Diğer otomobil daha önce çok sözünü ettiğim billuriyeci Ali Boyluoğlu'na (*) ait olan siyah Buick'ti.. Sonradan apartmanımızın giriş katında bir daire tutup orayı plastik imalathanesine çeviren komşumuzun da bir külüstürü vardı. Kapısı hep açık dururdu. Biz çocuklar Dalya, ya da Yakantop oynamaktan sıkıldığımızda, "herkese açık" arabaya biner, dolmuşçuluk şoförcülük filan oynardık.



O yılların özelliği, tüm öğünlerin hep evde yenilmesiydi. Babam öğlen yemeklerine mutlaka yürüyerek eve gelir, gazetesine göz gezdirir, bizlerle sofra faslı bitince yine yürüyerek mesaisine dönerdi.



tekel.jpeg




Necatibey Caddesindeki "Gaziantep Suburcusu (ne demekti acaba?) ve Baklavacısından sadece ay başlarında lahmacun filan alınırdı. İzmir caddesinde bir de Karadeniz Lokantası vardı. Orası içkili lokantaydı ve nedense bizden rağbet eden olmazdı. Evlerde içki içilirdi elbette ama genellikle evde hazırlanan mezeler eşliğinde olurdu bu... Örneğin Tekel Birası bizim evde en çok bulunan içkiydi, bayramlardaki likörleri saymıyorum... Misafir geleceği zaman alınan Kulüp Rakısını da...



-Misafir nasıl ağırlanırdı?



Misafir sofrasının olmazsa olmaz başlangıcı kışın çorba, yazın kızartma olurdu. Çorba evlerde her zaman yapılan bir çorba olsa bile misafir geleceği zaman örneğin yayla çorbasına mutlaka minik minik köfteler kızartılıp eklenirdi. Kızartmalar ise patlıcan, sivri biber, kabak, patates karışımı ile hazırlanır, bir kenarda misafirin isteğine göre ilave edilecek sarımsaklı yoğurt ile domates sosu süslü küçük servis tabaklarında hazır tutulurdu.

Gelelim ana yemeğe... Nedense o yılların en değer verilen ikramı, bütün olarak haşlanıp, yanında tereyağlı, tane tane dökülen pirinç pilavıyla ikram edilen tavuktu...



-Tavuk mu azdı kent ortamında, neden bu kadar kıymetliydi acaba?



Salata kış ise siyah-kırmızı turp, havuç rendesi ile süslenmiş, bol zeytinyağı limon gezdirilmiş bir yeşillik olabilirdi mesela... Yaz ise soğanların ince ince doğranıp tuzla ovulup yıkanarak eklendiği, kıpkırmızı buram buram kokulu domatesle, yeşil biber ve salatalık doğranmış çoban salata olabilirdi.



Evlerde Komili'nin "rafine zeytinyağı" bulundurulur, Vita yağı da eksik edilmezdi... Vita yağı sanıyorum bugünkü margarinlerin ilkel bir çeşidiydi... Kırsal bağlantısı olanlara tereyağ oralardan gelir, bizler ise bakkaldan alırdık... Alemdağ Tereyağının kahvaltılık olanı ince dikdörtgen paketinde sokağımızdaki Erzincan Bakkaliyesinden, yemeklik, yarım kiloluk az tuzlu olanı ise Ulus Halinden satın alınırdı.



Evdeki yemek ziyafetinin kapanışı, özenle, incecik sarılmış zeytinyağlı yaprak dolması ile olur, üstüne de kaymak veya ceviz katkısı ile kalburabastı ya da revani ikram edilirdi.



Bizim evimizde Cumartesi günlerinin şaşmaz, rutin bir menüsü vardı... Sevgili halam Şadiye, bir Cumartesi su böreği, ertesi Cumartesi mantı açardı... Bunu bilen yakın dostlarımız bir bakarsınız habersizce kapıyı çalar, soframıza neşeyle konuk edilirdi.



Misafir ağırlanırken yemekte ve sonrasında çay, kahve eşliğindeki sohbet uzar giderdi. Televizyon zaten yoktu, radyo bile eğer evdeki gençler isterse nadiren açılır, efektlerini Ertuğrul İmer'in yaptığı "Mikrofonda Tiyatro" dinlenirdi...



Misafirler kalkarken klasik vedalaşma şöyle olurdu:



-Bakın mutlaka biz de bekliyoruz tamam mı? Arayı sakın soğutmayın... Haydi Allahaısmarladık...

-Güle güle yine gelin, bunu saymıyoruz.





(*)

 

Genel Forum

Türkçe Forum Siteleri

İnternette bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı arayanlar için forum siteleri uzun yıllardır popüler bir tercih olmuştur. Her yaştan ve ilgi alanından kullanıcıya hitap eden genel forum siteleri, teknoloji, oyun, kültür ve daha pek çok konuda geniş içerik sunmaktadır. Bu platformlar, katılımcıların hem öğrenme hem de eğlenceli vakit geçirme ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genel Forum Sitesi

İnternette Türkçe forumlar üzerinden içerik paylaşmak, dil bariyerini ortadan kaldırarak yerel kültüre uygun bir deneyim sunar. Türkçe forum siteleri, kullanıcıların bilgiye kolayca ulaşabileceği, aynı zamanda sosyal ve eğlenceli paylaşımlar yapabileceği platformlar oluşturur. Türkiye'deki internet kullanıcıları için bu forumlar, ilgi çekici konularda derinlemesine sohbetler sunar.

Genel Forum Siteleri

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyenler için eğlenceli forumlar, keyifli bir alternatif sunar. Farklı hobilere ve ilgi alanlarına yönelik içeriklerle dolu olan bu forum paylaşım siteleri, kullanıcılarına samimi bir ortamda vakit geçirme fırsatı sunarken, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma imkanı da sağlar. Eğlenceli paylaşımlar ve interaktif etkinliklerle dolu olan bu platformlar, hem öğrenmeyi hem de keyifli vakit geçirmeyi bir arada sunar.

İnternette yeni bir topluluk arayan ya da bilgi alışverişi yapmak isteyenler için genel forum siteleri harika bir başlangıç noktasıdır. Geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Türkçe forumlar, herkesin ilgisini çekecek konularla doludur. Siz de bu platformlara katılarak, kendi ilgi alanlarınıza uygun başlıklarda sohbetlere katılabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Not : Lütfen Çekim Paylaşım Forumları için sitemizi kullanmayın.