Ülkenin yaralarını sarmak için deprem bölgesinde olan Ümit Karan; ortamı, yaşananları ve duygularını Sabah gazetesine anlattı.
Ümit Karan, golleriyle Türk futbolunun unutulmazları arasına adını yazdırmış bir isim... Galatasaray formasıyla 3 Türkiye şampiyonluğu, bir Süper Kupa kaldırıp, Gençlerbirliği ile Türkiye Kupası sevinci yaşadı.Teknik direktörlük kariyerinde en son Kastamonuspor'u çalıştırdı. Şu an ülkenin yaralarını sarmak için deprem bölgesinde olan Karan; ortamı, yaşananları ve duygularını Sabah gazetesine anlattı.İşte çarpıcı tespit ve mesajları:"Aslen Adanalıyım. Orada eşimdostum çok zarar gördü ama ben depremin ertesi günü Gaziantep'e geldim. Ayrım yapmamak lazım. Bu ülkenin her yeri bizim, bu ülke hepimizin. İslahiye'de kamp kurduk, sıcak yemek dağıtmak için mutfak kurduk. Çünkü enkazdan adam çıkartmak benim bildiğim bir iş değil, eğitimli olmak gerekiyor ama "Elim ayağım tutuyor en azından yemek yapalım, yemek dağıtalım, gelen yardımları indirelim" dedim. Buraya geldiğimde durumun düşündüğümden çok daha kötü olduğunu gördüm. Yürek dayanmıyor, tarifi yok.""DUYGUSAL MÜZİKLE PAYLAŞMANIN ANLAMI YOK"İnsanların yuvaları yıkılmış, gördüğüm tek şey kaygı, üzüntü ve perişanlık. Buradaki herkes çok fazla duygusal. Dokunduğun ağlıyor. Arkaya duygusal müzik koyup bunları paylaşmanın bir faydası yok. Bu zarar veriyor. Daha motive edecek hareketlerde bulunmak gerek. Bizim insanlara umut olmamız lazım. Buradaki insanlar ne spor düşünüyor ne sanat ne siyaset. Ülkemize, devletimize sahip çıkmak lazım. Büyük bir felaket, kolay bir şey değil. Sosyal medyayı takip ediyorum; provokasyon, bilgi kirliliği, yanlış yönlendirme çok oluyor. Bize mesaj geliyor, 'Şuraya bakar mısınız?' diye, gidiyoruz kimse yok. Bu da zaman kaybına yol açıyor. İnsanlar perişan zaten, yardıma giden insanlar da boş yere oradan oraya koşuyor."BU MİLLETİ KİMSE YIKAMAZ"Tırlarla yardımlar geliyor ama onları buraya indirmek, dağıtmak için de insan gücüne ihtiyaç var. Bunları bizler yaptığımız zaman askerimiz, jandarmamız da bunlarla yorulmamış, zaman kaybetmemiş oluyor. Biz millet olarak çok güzeliz. Birlik olduğumuz zaman bizi kimse yıkamaz. İnsanlar burada soruyor; 'Biz ne olacağız?' Bir teyze geldi yanıma, "Oğlum evime girebilir misin, altınlarım kıyafetlerim evde'' dedi. Gidip baktık ama ortada ev yok, kalmamış. Filmlerde görsen inanmazsın, çok üzücü, çok farklı. Biz buradaki insanları sakinleştirmeye çalışıyoruz. Çünkü herkes yorgun ve gergin. 'Gel, sakin ol, yemek ye, çorba iç, konuşalım, düzelecek' diyoruz. Motivasyon çok önemli. AFAD görevlisi gördüğümüzde "Kardeşim hadi biraz daha gayret harikasın", askeri görüyoruz "Hadi kardeşim sen buradan bir kişi daha çıkartırsın, size güveniyoruz'' diye sürekli moral veriyoruz."LİGDEN ÇEKİLEN TAKIMLAR HAKLI"Depremden etkilenen tüm kulüplerimize öncelikle başsağlığı diliyorum. Ligden çekilen takımlar kesinlikle haklı. Bu kulüplerde can kaybı yaşandı. Kolay değil. Psikolojik olarak da iyi değiller. Yabancıları hiç düşünemiyorum bile. Oyuncu oynamak istemeyebilir. Şu an futbol bile konuşamıyorum, konuşmak istemiyorum. Hiçbir şeyin önemi kalmadı.
Ümit Karan, golleriyle Türk futbolunun unutulmazları arasına adını yazdırmış bir isim... Galatasaray formasıyla 3 Türkiye şampiyonluğu, bir Süper Kupa kaldırıp, Gençlerbirliği ile Türkiye Kupası sevinci yaşadı.Teknik direktörlük kariyerinde en son Kastamonuspor'u çalıştırdı. Şu an ülkenin yaralarını sarmak için deprem bölgesinde olan Karan; ortamı, yaşananları ve duygularını Sabah gazetesine anlattı.İşte çarpıcı tespit ve mesajları:"Aslen Adanalıyım. Orada eşimdostum çok zarar gördü ama ben depremin ertesi günü Gaziantep'e geldim. Ayrım yapmamak lazım. Bu ülkenin her yeri bizim, bu ülke hepimizin. İslahiye'de kamp kurduk, sıcak yemek dağıtmak için mutfak kurduk. Çünkü enkazdan adam çıkartmak benim bildiğim bir iş değil, eğitimli olmak gerekiyor ama "Elim ayağım tutuyor en azından yemek yapalım, yemek dağıtalım, gelen yardımları indirelim" dedim. Buraya geldiğimde durumun düşündüğümden çok daha kötü olduğunu gördüm. Yürek dayanmıyor, tarifi yok.""DUYGUSAL MÜZİKLE PAYLAŞMANIN ANLAMI YOK"İnsanların yuvaları yıkılmış, gördüğüm tek şey kaygı, üzüntü ve perişanlık. Buradaki herkes çok fazla duygusal. Dokunduğun ağlıyor. Arkaya duygusal müzik koyup bunları paylaşmanın bir faydası yok. Bu zarar veriyor. Daha motive edecek hareketlerde bulunmak gerek. Bizim insanlara umut olmamız lazım. Buradaki insanlar ne spor düşünüyor ne sanat ne siyaset. Ülkemize, devletimize sahip çıkmak lazım. Büyük bir felaket, kolay bir şey değil. Sosyal medyayı takip ediyorum; provokasyon, bilgi kirliliği, yanlış yönlendirme çok oluyor. Bize mesaj geliyor, 'Şuraya bakar mısınız?' diye, gidiyoruz kimse yok. Bu da zaman kaybına yol açıyor. İnsanlar perişan zaten, yardıma giden insanlar da boş yere oradan oraya koşuyor."BU MİLLETİ KİMSE YIKAMAZ"Tırlarla yardımlar geliyor ama onları buraya indirmek, dağıtmak için de insan gücüne ihtiyaç var. Bunları bizler yaptığımız zaman askerimiz, jandarmamız da bunlarla yorulmamış, zaman kaybetmemiş oluyor. Biz millet olarak çok güzeliz. Birlik olduğumuz zaman bizi kimse yıkamaz. İnsanlar burada soruyor; 'Biz ne olacağız?' Bir teyze geldi yanıma, "Oğlum evime girebilir misin, altınlarım kıyafetlerim evde'' dedi. Gidip baktık ama ortada ev yok, kalmamış. Filmlerde görsen inanmazsın, çok üzücü, çok farklı. Biz buradaki insanları sakinleştirmeye çalışıyoruz. Çünkü herkes yorgun ve gergin. 'Gel, sakin ol, yemek ye, çorba iç, konuşalım, düzelecek' diyoruz. Motivasyon çok önemli. AFAD görevlisi gördüğümüzde "Kardeşim hadi biraz daha gayret harikasın", askeri görüyoruz "Hadi kardeşim sen buradan bir kişi daha çıkartırsın, size güveniyoruz'' diye sürekli moral veriyoruz."LİGDEN ÇEKİLEN TAKIMLAR HAKLI"Depremden etkilenen tüm kulüplerimize öncelikle başsağlığı diliyorum. Ligden çekilen takımlar kesinlikle haklı. Bu kulüplerde can kaybı yaşandı. Kolay değil. Psikolojik olarak da iyi değiller. Yabancıları hiç düşünemiyorum bile. Oyuncu oynamak istemeyebilir. Şu an futbol bile konuşamıyorum, konuşmak istemiyorum. Hiçbir şeyin önemi kalmadı.