Birgün Gazetesi Spor yazarı Müslüm Gülhan, duhuliye.com'a özel Beşiktaş'ı değerlendirdi
Müslüm Gülhan şu ifadeleri kullandı:
Önce bir konuya dikkat etmek istiyorum. Yardımcı antrenörün kulağında neden Bluetooth kulaklık olur? Hani premier lig de sağlıkçılar telsizleri olur ama telefon kulaklığı niye olur? Dışarıdan biriyle mi konuşuyor? Bu bence çok önemli bir konu. Çünkü İsmael için eleştiride bulunacaksak etrafındaki kuşatmaya da bakmak lazım. Tabii ki kendisi bu ortamı hazırladı. Sistem değişmesinden ilk 11'e, yedek oyunculardan kiralıklara kadar birilerinin yani menajer ve başkanın söylemleri ile hareket etti. Futbol herkes tarafından yönetilebilecek kadar basit bir oyun değildir. Sınırları vardır, prensipleri vardır, felsefesi vardır ve kültürü vardır. Bir memur, bir tüccar, bir mütahit başına geçip yönetme cesaretini gösteremez. Yani Beşiktaş'ın öncelikli sorunu yapısaldır. Ve genel kuruldan başlıyor... Hatay ve diğer maçlardaki sorunlar buradan başlayıp geliyor. Çünkü İsmael bunun için seçildi. Yani yönetilmesi için seçildi. Sorumluluğun ne kadarı onun? Takımın taktiksel bütünlüğü olamadı, Dele Alli uçakta inip ilk 11 oynatılmasıyla eline geçirdiği rahatlığı hala kullanıyor. Fernandes, Salih Josef-Tayfun dan biri ile üçlü oynatılmadı gereken orta alan Alli yüzünden ikili kalıyor ve maçın 30 dk sonrasında orta alan hep rakibe geçiyor. Muleka Wegrosth arkasında sürekli oynaması gerekirken ki ikinci koşuşarda gole rahat ulaştığı için, neden yedek kalıyor veya neden 45.dk oyundan çıkıyor? Premier ligden gelen oyunculara en az 45 dk sözü mü verildi. Kiralık oyuncu önceliğinin sıkıntılarını daha önce yaşanmışken niye hala ısrar ediliyor? Stoper ve bek sorunları devam ederken Vida ayarında üstat bir oyuncu alınmadı ve Rıdvan oynaması gerektiği doğru zamanda yollanarak bu mevkide de sorunlar kalıcı olmaya başladı. Kısacası en az sorumlu İsmael o anlaşmayı uyguluyor menajer ve Başkan söylüyor. Sergen Yalçın gibi bir değerini göz göre göre heba eden camia İsmael için mi üzülecek? Camia kendi yanlış tepkilerini sonucunu yaşamakta. Böylede devam eder. Sorun İsmael değil...
Müslüm Gülhan şu ifadeleri kullandı:
Önce bir konuya dikkat etmek istiyorum. Yardımcı antrenörün kulağında neden Bluetooth kulaklık olur? Hani premier lig de sağlıkçılar telsizleri olur ama telefon kulaklığı niye olur? Dışarıdan biriyle mi konuşuyor? Bu bence çok önemli bir konu. Çünkü İsmael için eleştiride bulunacaksak etrafındaki kuşatmaya da bakmak lazım. Tabii ki kendisi bu ortamı hazırladı. Sistem değişmesinden ilk 11'e, yedek oyunculardan kiralıklara kadar birilerinin yani menajer ve başkanın söylemleri ile hareket etti. Futbol herkes tarafından yönetilebilecek kadar basit bir oyun değildir. Sınırları vardır, prensipleri vardır, felsefesi vardır ve kültürü vardır. Bir memur, bir tüccar, bir mütahit başına geçip yönetme cesaretini gösteremez. Yani Beşiktaş'ın öncelikli sorunu yapısaldır. Ve genel kuruldan başlıyor... Hatay ve diğer maçlardaki sorunlar buradan başlayıp geliyor. Çünkü İsmael bunun için seçildi. Yani yönetilmesi için seçildi. Sorumluluğun ne kadarı onun? Takımın taktiksel bütünlüğü olamadı, Dele Alli uçakta inip ilk 11 oynatılmasıyla eline geçirdiği rahatlığı hala kullanıyor. Fernandes, Salih Josef-Tayfun dan biri ile üçlü oynatılmadı gereken orta alan Alli yüzünden ikili kalıyor ve maçın 30 dk sonrasında orta alan hep rakibe geçiyor. Muleka Wegrosth arkasında sürekli oynaması gerekirken ki ikinci koşuşarda gole rahat ulaştığı için, neden yedek kalıyor veya neden 45.dk oyundan çıkıyor? Premier ligden gelen oyunculara en az 45 dk sözü mü verildi. Kiralık oyuncu önceliğinin sıkıntılarını daha önce yaşanmışken niye hala ısrar ediliyor? Stoper ve bek sorunları devam ederken Vida ayarında üstat bir oyuncu alınmadı ve Rıdvan oynaması gerektiği doğru zamanda yollanarak bu mevkide de sorunlar kalıcı olmaya başladı. Kısacası en az sorumlu İsmael o anlaşmayı uyguluyor menajer ve Başkan söylüyor. Sergen Yalçın gibi bir değerini göz göre göre heba eden camia İsmael için mi üzülecek? Camia kendi yanlış tepkilerini sonucunu yaşamakta. Böylede devam eder. Sorun İsmael değil...