Duyumcular

Haber 1903, 2004 yılında kurulduğunda ben de oralardaydım. Bu projenin camianın haber alma kanallarının çeşitlendirilmesinde çok önemli bir rol oynayacağını ve taraftar ile iletişimi çok yukarı boyutlara çıkartacağını anlatmışlardı da o dönemde her yeni oluşum gibi dur bakalım psikolojisi ile yaklaşmıştım olaya. Yıllar geçtikçe önceki adı Haber 1903 şimdiki adı Duhuliye olan bu web sitesi çok ama çok büyük haberlere imza attı. Yine yetkililerden aldığım bilgiye göre sitenin ziyaret sayısı oldukça yüksek. Taraftar takibe devam ediyor. Arada yok muhalet yok yönetimci gibi yakıştırmalar yapılsa da herkesi memnun etmek zaten mümkün değil. Ama bir gün kızanın daha sonra beğendiği, bir gün beğenenin daha sonra kızdığı bir site olmak aslında objektifliğin korunduğunun bir göstergesi bana göre. Ama site kabuk değiştirdi. Hatırlayın ilk zamanlar alevli topu gördük mü tamam Haber 1903 yazıyorsa doğrudur derdik. Şimdi eski adı Twitter, şimdiki adı X olan platformda cirit atan bir çok duyumcunun da geçtiği, yol yordam öğrendiği, camiada insan tanıdığı bir okuldu Haber 1903. Tabi ki o zaman ki yetkililerin o zamanki bağlantılarının gücü ile birçok atlatma haber yapılıyordu ve çoğu da doğru çıkıyordu ama şimdi bu tarz haberlere pek imza atmıyor site. Hatta geçenlerde konusu geçti, sordum niye artık özel haber az yapılıyor bizim sitede diye de, karşılığında çok ayıplandım. Artık biz haber sitesiyiz, duyumculuk işi başka platformlarda diye cevap aldım. Hakikaten son dönemde gelişen olaylar kurumsal kimlik ile bireysel çabaların ne kadar farklı olduğunu anlatıyor bize. Şimdi bir sürü aktör var sosyal medyada. Aslında kendi bağlantılarından dolayı bazen çok da başarılı haber yapanlar var da işte bazen. Emekçiler ve ekmek paralarının peşindeler. Birilerinin adamları olduğuna, birilerinin kuyusunu kazmaya çalıştıklarına dair iddalara inanmıyorum. Ama ne yazık ki kapasiteleri sınırlı. Çünkü bireysel olarak bir dükkan açmak hele haber sitesi açmak çok zor bu dönemde. Arkadaşların ne spor ne de başka konularda çok yüksek eğitimleri de yok. Yanlış anlaşılmasın bunu aşağılamak anlamında söylemiyorum ama bazı işleri yapmak için bazı derinliklere sahip olman gerçeği bizim ülkemiz dışında bütün dünyada hala kabul gören bir unsur. Yani bazı abilerin sayesinde kurduğun ilişkiler ile onun tanıdğı bunun menajeri vs vs den aldığın kulaktan dolma bilgiler ile ciddi ciddi gazetecilik yapman mümkün değildir. Ya da bir televizyonda muhabir olmak, spor camiası içerisinde tanınır olmak televizyonlarda yüz aşinalığı yaratmak sonraki iş hayatında atacağın adımlarda bazen yeterli olmayabiliyor. Entellektüel derinliğin, eğitimin, yönetimsel başarının önemini bilmen gerekiyor. Duyumcu olarak kalırsın ve gün gelir çıktığın gibi de inersin. İnerken de son zamanlarda yaşadığımız rezilliklerin bir çok örneğini yaşar,yaşatırsın.Acı olan tarafı ise ne yazık ki bu tip arkadaşların etkiledikleri büyük kitleler var. Hele bazı tribüncü, takipçi sayısı yüksek kendilerini 70'lerin Beşiktaş kulubünü yöneten amigolar gibi gören, arkadaşlarını da yanlarına alınca ortalığı yangın yerine çevirip kendilerini haklı çıkartma yarışı içerisine giriyorlar. Geçtiğimiz günlerdeki futbolcu şimdiki yönetici polemikleri kulubün nelerle uğraştığının acı bir göstergesi. Millet aya giderken Beşiktaş camiası bu tip ucuz tartışmaları ciddiye alıyor. Hasan Başkan ve arkadaşlarının camiayı bu tip çapsız tartışmalardan bir an önce çıkartmasını diliyorum. Bülent Bilirgen / Duhuliye