• Vaynet.net, Türkçe içerikli genel forum sitesi ve eğlenceli paylaşım sitesi olarak kullanıcılara keyifli ve etkileşim dolu bir forum deneyimi sunuyor. Forum sitemizde merak ettiğiniz sorulara cevap bulabilir ve bildiğiniz konularda da diğer forum üyelerimize yardımcı olabilirsiniz.

    Foruma katılmak için BURAYA TIKLAYIN

Dostluğa

VeDa

Forum Üyesi
Katılım
14 Eyl 2022
Mesajlar
2,402
Puanları
0
Dostum, Majak'a,

Bu aslında bir sipariş yazı. Özünde ise kendimi çok iyi hissettiren, hatta lise yıllarımda Edebiyat öğretmenimin yazmamı istediği bir kompozisyon ödevi gibi.

Geçtiğimiz günlerde, deklanşörün değil de yeninin vazgeçilmez fotoğraf makinelerinden fotoğrafladığım, çatıda ağız ağza didişen martıların halleri sonrası, talep üzerine yazılıyor, okumakta olduğunuz bu makale. Majak (Majak Toşikyan-Besteci, Aranjör, Müzik İnsanı ama en çok da İNSAN), esasen onların ekmek kavgası derdinde olduğunu düşünse de ve haklı olarak da, karşıdan da öyle yansıyorsa da gagaları, birbirinin içine geçmiş ve tamamen bir üstünlük savaşının görüntüsüydü. Hatta ben, doğa yine ne kadar güzel söylüyor, hiç affetmeden, Karadeniz'de, aynı zamanlama ile İHA'lar, birbiri ile didişirken, hep doğayı örnek olan devrimler ve onun doğurduğu, yansımalardan teknoloji kuşlarını, kendince uçuruveriyordu.

Majak Toşikyan, "Aklıma ne geldi, izlerken. Çocukken, "vur, vur" diye çocuklar kendi aralarında üstünlük oyununu, saflıkla biçimlerdi. Şimdi ise hâle ve dünyaya bak! Bunu yazmak lâzım ve eminim ki çokta güzel, anlatırsın."

Kendisi Kanada'da yaşıyor ve bulundukları yerde, nispeten diğer ülkelere göre daha huzurlu olduklarını, medeniyetin varlığına değinirken; farklı ülkelerden dünya vatandaşları ile zaman zaman görüştüğünü, mesela yıllar önce Fransa'da ki modernliğin göçlerle gölgelendiğini, ifade ediyor ve Amerika'da ise herkesin kafasına göre şiddet meyili taşıyabildiğine dem vuruyor.

VUR VUR İYİLİÐE

Şiddet, bana kalırsa sözde, "bireysellik" altında besleniyor. Netice de zeminde, onu büyük bir iştahla besleyen, çağın vebalarından "tüketmek", var. Adalet eksiliğinde de, gölgeler olarak kalmayıp, herkes kendi adaletini yansıtmaya kalkıyor.

Kendi ülkemde, hazır Ramazan ayı yaklaşırken; sırf Ramazan ve Müslümanlar, oruca niyetliler diye dükkânlarını iftar saatine yakın kapatan, onlar yemek yemediği ve saygısızlık yapmamak için özenli davranan, o dışladığımız, gayrimüslim vatandaşlarımız geldi. Yaşarsanız, bilirsiniz.

Eski mahalleri anımsıyorum, Majak'ın güzel sözleri üzerine. Bir ekmek arasına, çocukluğumuzun bayram ettiği, eski bir konaktan hayalet yaratma senaristliğimizi, insan nüfusunun artışı ile henüz doldurulmamış kıyı şeridinden, havaya yükseliveren uçurtmalarımızı, teklifsiz paylaştığımız gazoz kapaklarımızı, misketlerimizi, tutkal ile ilk el emeklerimiz olan kesekâğıtlarını satıp, harçlık çıkarışlarımızı, pazarda su satışımızı, en çok da hiç birbirimize nefret duymayışımızı. Bin bir yaratıcı oyun içinden; asla birbirimizin arkasından oyun çevirmediğimizi!

Muhakkak ki, Majak'ın çocukluk yıllarını düşündüğümde, efsane olmalı. Düşünsenize, Ada' dasınız, futbol maçları; yokuşlardan tam sürat inişler, o terle denize atlamalar. Kavga bile sayılmayacak, sudan sebeplerden dolayı birbirlerine birdirbir atmaları gibi gibi. Biraz ergenliğe geçerken ise ilk enstrümanlar. Kimsenin ötekileştirilmediği, zamanlar. Bunları yazarken bile o samimi havayı hissediyorum. Gerçekten de sevgi, tam da böyle bir şey işte. 2023 yılında, klavyenin ucundan ellilerin sonlarına uzanmak. Zaten zaman yok ki, an var. O yüzden koşulsuz sevginin var olduğu yerde, her şeyi açık ve net hissedebilirsiniz.Henüz kirlenmediğimiz zamanlar, kimsenin kimse hakkında atıp, tutmadığı, satmadığı. Hatta ve hatta Majak'ın da yakın dostlarından biri olan Sezen Aksu'nun yorumladığı, "Eskidendi eskiden",şarkısındaki gibi. Şarkılar, zaten en güzeli hissettirmez mi? Murathan Mungan'ın, bu güzel sözleri, edebi olarak bakan sanatçıların esasen geleceği de hissedişleri biraz. Zaman yok demiştik, anda yaşananlar geçmiş olurken, gelecekten görebileceğimizin ihtimal noktalarını gösteriverir,ansızın. Tabii hayatına farkındalık katabilmiş olana.

Öyle olmasa, çocukluğumun geçtiği, Samatya sahili, henüz doldurulmadan, kimsenin etnik kimliğini bilmeden, üstelikte bu gibi bilgilere hiç ihtiyaç duyulmadan, rahmetli babamın satın aldığı, hayatımda yediğim en güzel Paskalya'ların sahibi rahmetli, Maria'yı, adını bilmediğim ama Paskalya bayramında kırmızı boyanmış yumurta vererek, dilek tutmamızı, tutarsak olacağını öneren nur yüzlü maalesef ki ismini bilmiyorum, rahmetli Ananemin, rahmetli Manav komşusunu, nereden bilirdim. Nereden bilirdim, bir balık festivalinde, esasen Samatya'da büyümüş, Arto Tunçboyacıyan ile konserinden sonra sağanak yağmur altında sohbetim de öğreneceğimi.

Balık, tezgâhında taze pulları güneş ve su ile nasıl ışıldarsa; körpe kuzukulağı, kıvırcık, bostan mahsullerinin üzerine serpiliveren yağmur suları gibi sağanak bereketi. Kıpkırmızı turpları, turfanda, diye bir kelimenin tam da gerçekliğini.

Yaşayan bilir!

Yırtık çoraplar ve eski gazete kâğıtlarından futbol topu yaratabilmiş. Gazoz kapaklarından tek taşı değil de beş taşı bilip, kendisine kolye yapabilmiş. Kibrit kutuları ile çocukluğunda, mutluluk duymuş bireyin, yükseklerde hiç mi hiç gözü olmaz. Çünkü özü, öz ve sade olanı, en başta öğrenmiştir. Özü, gereği.

Müziğin sonsuzluğu, bizi bir araya getirip ve bir arada tutarken, aslında "öz" kimliklerimiz içinde, önce sadece, "sevgi" yazdığını.

Kimseye kin gütmemeyi, bunca ihanete, yanlış anlamaya, anlatılmaya, kendilerini doğru çıkarmak için, soframıza oturanların, elimizden çay içenlerin bile ihanetlerine ses etmeyişimizi.

Anadolu'nun özü ve babamdan öğrendiğim ilk sözlerden: "Yaratılanı hoş gördük, Yaratandan ötürü."deyu...

Tabii Muhammed Âli'nin maçlarını izlemek için sabaha karşı uyanan ebeveynlerimizin biz yumruklarını görmedik ve biri bize haksızlık yapsa bile, haksızlık yapana dersini, incitmeden verirken bize hep sevmek, nasihat edildi. Belki bundandır, aldanışlarımız. Herkese kol, kanat gerişlerimiz, kendimizi bulduk, sanış ve aldanışlarımız. Doluyor, boşalıyoruz. Ama üzülmüyoruz zira Köroğlu, bile çağlar ötesinde, Mert olup da, kaybetmedi mi? Bugün, son sistem silahlar varken; ilkel çağ araçları sayılabilecek kazma, kürek ile hayvan başı ezende, bizden. Bir futbol maçında direği söküp, kalecinin arkasından başına hınçla indiriveren, yabancı bir maçta burun mu, kırmayacak?

Ayıpsınız. Neyle besleniyorsanız, osunuz.

Özetle, ÖZ' üzünüz kadarsınız. Paranız, itibarınız, mezara bile götüremeyeceğiniz gelir-geçer unvanlarınız, ne bunlar için yanaştığınız, dostluklarınız ve de soluğunuzdan daha yakın kibirleriniz, hiçbirinin hükmü yok!

İNSAN olan, ÖZÜ koruyan ve ÖZ kalan!
 

Genel Forum

Türkçe Forum Siteleri

İnternette bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı arayanlar için forum siteleri uzun yıllardır popüler bir tercih olmuştur. Her yaştan ve ilgi alanından kullanıcıya hitap eden genel forum siteleri, teknoloji, oyun, kültür ve daha pek çok konuda geniş içerik sunmaktadır. Bu platformlar, katılımcıların hem öğrenme hem de eğlenceli vakit geçirme ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genel Forum Sitesi

İnternette Türkçe forumlar üzerinden içerik paylaşmak, dil bariyerini ortadan kaldırarak yerel kültüre uygun bir deneyim sunar. Türkçe forum siteleri, kullanıcıların bilgiye kolayca ulaşabileceği, aynı zamanda sosyal ve eğlenceli paylaşımlar yapabileceği platformlar oluşturur. Türkiye'deki internet kullanıcıları için bu forumlar, ilgi çekici konularda derinlemesine sohbetler sunar.

Genel Forum Siteleri

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyenler için eğlenceli forumlar, keyifli bir alternatif sunar. Farklı hobilere ve ilgi alanlarına yönelik içeriklerle dolu olan bu forum paylaşım siteleri, kullanıcılarına samimi bir ortamda vakit geçirme fırsatı sunarken, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma imkanı da sağlar. Eğlenceli paylaşımlar ve interaktif etkinliklerle dolu olan bu platformlar, hem öğrenmeyi hem de keyifli vakit geçirmeyi bir arada sunar.

İnternette yeni bir topluluk arayan ya da bilgi alışverişi yapmak isteyenler için genel forum siteleri harika bir başlangıç noktasıdır. Geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Türkçe forumlar, herkesin ilgisini çekecek konularla doludur. Siz de bu platformlara katılarak, kendi ilgi alanlarınıza uygun başlıklarda sohbetlere katılabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Not : Lütfen Çekim Paylaşım Forumları için sitemizi kullanmayın.