Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Gülengül Altınsay'ın köşe yazısı
Arsenal Teknik Direktörü Arteta iyi ki bir Türk kulübüne gelmemiş. Yoksa 3 ayını tamamlayamadan gönderilirdi hemen. İyi ki Arsenal'e gitmiş.
"Topçular" şu anda Premier Lig'de lider ve ligin en genç ekibi. Arsenal'in Arteta ile geçirdiği 3. sezonunda bu düzeye gelebildiği de bir gerçek.
Bu arada Arsenal kulübünün, hiç teknik direktörlük yapmamış "çaylak" Arteta'ya gösterdiği sabır da övgüye değer. İlk 2 sezon hiç de bekleneni verememişti hoca.
ELEŞTİRENE BAK
Aslında Beşiktaş'ta hoca değiştirme konusu hiç gündemde yok. Olmayacak gibi de gözüküyor ama Ismael'i yollama kampanyası öylesine kabak tadı verdi ki yukarıdaki değinmelere ihtiyaç duydum.
İnsanlar hocalarına güvenip 2-3 sezon bekleyebiliyor ama biz 3 ay bekleyemiyoruz. Bunların asıl amaçları ne sizce? Bazı musluklar mı kapandı?
Yoksa futbolu dizayn etmeye alışmış medya ağaları Beşiktaş'taki yeni yapılanmadan mı yüz bulamıyor? Sosyal medyada sivri ve negatif laflar edenler bunların gazına mı geliyor? Alışığız bunlara.
Ancak kulübüne gönül vermiş taraftarın bu gürültüden etkilenmesi ve hoca gitsin diye takımın başarısızlığını istemesi korkunç. Yoksa sevdiğimiz için mi, komplekslerimizi ve nefretimizi kusmak için mi tutuyoruz takımlarımızı artık?
TELAŞ VE KORKU
Bir kez daha söyleyeyim: Sürekli gelişen ve kalıcı başarıya ulaşan takım oluşturmak sabır isteyen bir süreç. Bizimki gibi, olmayan paraları saçmaya dayanan ve yarını hiç düşünmeyen rantçı futbol ortamında bu daha da zor.
Beşiktaş ilk kez futbol takımı bütçesini optimize etmiş, üçte bire indirmiş, geleceğe yönelik yerli futbolcular transfer etmiş. Üstelik işin daha başında.
Örneğin Giresun maçında 8 yeni futbolcuyla oynamış. (Kötü sahalara hiç değinmiyorum bile). Ayrıca Ismael her büyük kulübün olmazsa olmazı yüksek fizik kondisyona önem veriyor, oyunu öncelikle buna dayandırıyor.
Anlayış ve destek yerine bu öfke, telaş niye? "90 dakika böyle koşsanıza" deneceğine, neden "Biraz da durmak lazım" deniyor mesela.
LİDER OLMASA BİLE
Beşiktaş şu anda liderliği paylaşıyor. Olmasa bile benim düşüncem değişmez. Kara Kartal uzun bir aradan sonra ciddi ve çağdaş bir yapılanmaya girdi. Bu bir defalık şampiyonluk için değil, gelecek 10 yılda içte ve dışta başarılı olmak için girilmiş bir süreç.
Sabretmek ve temelleri atılan kurumsallaşmaya saygı göstermek gerek. Aslında bu açıdan bakınca Ismael üzerinden açılan kampanyanın sebebi de anlaşılıyor. Sistemin muktedirlerinin ilkesiz ilişkileri, köhne zihniyetleri açığa çıkıyor çünkü. Kulüplerde düzen değişirse onlara yer olmayacak.
Saldırılarındaki şiddet dozu işte hep bu korku yüzünden.
Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet
Arsenal Teknik Direktörü Arteta iyi ki bir Türk kulübüne gelmemiş. Yoksa 3 ayını tamamlayamadan gönderilirdi hemen. İyi ki Arsenal'e gitmiş.
"Topçular" şu anda Premier Lig'de lider ve ligin en genç ekibi. Arsenal'in Arteta ile geçirdiği 3. sezonunda bu düzeye gelebildiği de bir gerçek.
Bu arada Arsenal kulübünün, hiç teknik direktörlük yapmamış "çaylak" Arteta'ya gösterdiği sabır da övgüye değer. İlk 2 sezon hiç de bekleneni verememişti hoca.
ELEŞTİRENE BAK
Aslında Beşiktaş'ta hoca değiştirme konusu hiç gündemde yok. Olmayacak gibi de gözüküyor ama Ismael'i yollama kampanyası öylesine kabak tadı verdi ki yukarıdaki değinmelere ihtiyaç duydum.
İnsanlar hocalarına güvenip 2-3 sezon bekleyebiliyor ama biz 3 ay bekleyemiyoruz. Bunların asıl amaçları ne sizce? Bazı musluklar mı kapandı?
Yoksa futbolu dizayn etmeye alışmış medya ağaları Beşiktaş'taki yeni yapılanmadan mı yüz bulamıyor? Sosyal medyada sivri ve negatif laflar edenler bunların gazına mı geliyor? Alışığız bunlara.
Ancak kulübüne gönül vermiş taraftarın bu gürültüden etkilenmesi ve hoca gitsin diye takımın başarısızlığını istemesi korkunç. Yoksa sevdiğimiz için mi, komplekslerimizi ve nefretimizi kusmak için mi tutuyoruz takımlarımızı artık?
TELAŞ VE KORKU
Bir kez daha söyleyeyim: Sürekli gelişen ve kalıcı başarıya ulaşan takım oluşturmak sabır isteyen bir süreç. Bizimki gibi, olmayan paraları saçmaya dayanan ve yarını hiç düşünmeyen rantçı futbol ortamında bu daha da zor.
Beşiktaş ilk kez futbol takımı bütçesini optimize etmiş, üçte bire indirmiş, geleceğe yönelik yerli futbolcular transfer etmiş. Üstelik işin daha başında.
Örneğin Giresun maçında 8 yeni futbolcuyla oynamış. (Kötü sahalara hiç değinmiyorum bile). Ayrıca Ismael her büyük kulübün olmazsa olmazı yüksek fizik kondisyona önem veriyor, oyunu öncelikle buna dayandırıyor.
Anlayış ve destek yerine bu öfke, telaş niye? "90 dakika böyle koşsanıza" deneceğine, neden "Biraz da durmak lazım" deniyor mesela.
LİDER OLMASA BİLE
Beşiktaş şu anda liderliği paylaşıyor. Olmasa bile benim düşüncem değişmez. Kara Kartal uzun bir aradan sonra ciddi ve çağdaş bir yapılanmaya girdi. Bu bir defalık şampiyonluk için değil, gelecek 10 yılda içte ve dışta başarılı olmak için girilmiş bir süreç.
Sabretmek ve temelleri atılan kurumsallaşmaya saygı göstermek gerek. Aslında bu açıdan bakınca Ismael üzerinden açılan kampanyanın sebebi de anlaşılıyor. Sistemin muktedirlerinin ilkesiz ilişkileri, köhne zihniyetleri açığa çıkıyor çünkü. Kulüplerde düzen değişirse onlara yer olmayacak.
Saldırılarındaki şiddet dozu işte hep bu korku yüzünden.
Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet