Rümeysa
Forum Üyesi
- Katılım
- 22 Eyl 2022
- Mesajlar
- 1,367
- Puanları
- 0
Bu hâl, Hazret-i Peygamber'in şu ahlâk-ı hamîdesinin bir in'ikâsıdır:
Hazret-i Peygamber Medine'de, hurmalıklar arasında istirahat ve tefekkür için, Ensâr'dan bir zâtın bahçesine misafir oldu. Orada bulunan bir deve, Resûlullâh'ı görünce inledi ve bir insanın ağlayışına benzer şekilde gözlerinden yaşlar aktı. Hazret-i Peygamber de, deveye yaklaştı, gözyaşlarını sildi, okşayıp hayvanı sâkinleştirdi. Sonra devenin sahibini:
"Allâh'ın sana mülk kıldığı bu deve hakkında Allâh'tan korkmuyor musun? Bak, bu bana şikâyette bulundu. Sen bunu acıktırıyor ve fazla çalıştırarak yoruyormuşsun." şeklinde îkâz buyurdu. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 44)
Bu ve benzeri Peygamber ahlâkıyla yoğrulan Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri gibiler, kalb-i selîme ulaşmış yüce gönüller oldukları için her hâllerinde Hazret-i Peygamber'in izinde yürürler. Dolayısıyla onlar ve onların izinden gidenler de, her hâlleriyle örnek birer ehl-i îmândırlar. Tebessümleri bahar mevsimi gibi gönüllere sürûr ve huzur verir. Nazarları ruhlara meltem olur. Nûrlu sîmâları ile de dâimâ Allâh'ı hatırlatırlar. Zîrâ onlar, Allâh Resûlü'nden dâimâ akis ve feyz alırlar.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Son Nefes, Erkam Yayınları
Hazret-i Peygamber Medine'de, hurmalıklar arasında istirahat ve tefekkür için, Ensâr'dan bir zâtın bahçesine misafir oldu. Orada bulunan bir deve, Resûlullâh'ı görünce inledi ve bir insanın ağlayışına benzer şekilde gözlerinden yaşlar aktı. Hazret-i Peygamber de, deveye yaklaştı, gözyaşlarını sildi, okşayıp hayvanı sâkinleştirdi. Sonra devenin sahibini:
"Allâh'ın sana mülk kıldığı bu deve hakkında Allâh'tan korkmuyor musun? Bak, bu bana şikâyette bulundu. Sen bunu acıktırıyor ve fazla çalıştırarak yoruyormuşsun." şeklinde îkâz buyurdu. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 44)
Bu ve benzeri Peygamber ahlâkıyla yoğrulan Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri gibiler, kalb-i selîme ulaşmış yüce gönüller oldukları için her hâllerinde Hazret-i Peygamber'in izinde yürürler. Dolayısıyla onlar ve onların izinden gidenler de, her hâlleriyle örnek birer ehl-i îmândırlar. Tebessümleri bahar mevsimi gibi gönüllere sürûr ve huzur verir. Nazarları ruhlara meltem olur. Nûrlu sîmâları ile de dâimâ Allâh'ı hatırlatırlar. Zîrâ onlar, Allâh Resûlü'nden dâimâ akis ve feyz alırlar.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Son Nefes, Erkam Yayınları