Fanatik yazarlarından Cem Dizdar'ın maç yazısı
Merakım şuydu; "bembeyaz (belki de sapsarı) saçlı" biri ceza sahası içinde nasıl üç, dört kez unutulur? Nihayetinde Beşiktaş Şenol Güneş yönetiminde de kaybetti! Demek ki, konu bu değilmiş! Galatasaray gol sayısından fazla fırsat yaratarak kazanmayı bildi.
İlk 30 dakikada oynanan oyunun ürettiği pozisyon doğrudan skordaydı; 1-1. İki takım açısında da "temkin, kontrol oyunu" halinde tasarlanmış maçın ilk devresinde aynı değil ama türdeş iki gol izledik. Kenarlara inildi, gol atıcıya kafayla indirildi! Lakin ilk devrenin en özel işleri bir kaleci, Mert Günok tarafından işlendi! Önce bir çizgi üzeri reaksiyon kurtarışı ardından Rosier'in yediği çalıma rağmen sakin kalıp, genişleyerek olabilecek "üçüncü gol"ü önleyiş!..
30. dakika sonrası Beşiktaş oyunu önde oynamaya başladıysa da Galatasaray "ciddi sayılacak pozisyon" üretmede daha başarılıydı. Esasen devre ülke ortalamasını dahi zorlayacak yoğunlukta değildi ancak takım isimleri hadiseyi izlenir kılmaya yetip, arttı. İlk devreyi özetlemek gerekirse, Beşiktaş'ın Icardi'yi unuttuğu ancak aynı zamanda Weghorst'u gösterip Cenk'i devreye soktuğu bir düzende geçip gitti.
Neden gelişigüzel oynandı?
İkinci devre Galatasaray golüne kadar "denge"de giderken pozisyon değil, "an" maçına dönmüş karşılaşmada Mauro Icardi takımdaşı Oliveira'nın kafasına bıraktığı topla tabelayı değiştirdi. Merakım şuydu; "bembeyaz (belki de sapsarı) saçlı" biri ceza sahası içinde nasıl üç, dört kez unutulur? Beri yandan, Umut Meraş kenara "değiştirin" dediğinde ilk maçında beş gol atan takımın teknik direktörü acaba neler yapacaktı? Elbette Necip Uysal olacaktı. O sahaya girdiğinde gelişen pozisyonda Redmond topu kontrol etmek yerine gelişi güzel vurunca dönen topta "açık renk saçlı" Icardi yine vurdu ve direğe takıldı! Oysa futbol "top kontrolü" üzerine tasarlanmış bir oyun değil miydi? Neden gelişigüzel oynanıyordu?
Denge/kontrol ve fırsat
Maç, iki takımın da benzer kenar oyunlarıyla arayışlarına dönmüşken Mert Günok bir kez daha farkın açılmasını önleyen kurtarış yaptı. 90 sonrası ilginç bir gelişme oldu.. Beşiktaş serbest vuruş kullanacakken Lucas Torreira kendini değiştirilmek üzere yere bıraktı. Hatta çıkarken bir de sarı kart aldı! Kenar yönetimi 2-1 öndeyken o an ne düşünmüştür acaba? Nihayetinde maç bitti ve Beşiktaş Şenol Güneş yönetiminde de kaybetti! Demek ki, konu bu değilmiş! Galatasaray denge/kontrol oyununda fırsat yaratıp yarattığını değerlendirerek maçı kazanmayı bildi. Hatta gol sayısından daha fazla fırsat yaratarak...
Cem DİZDAR / Fanatik
Merakım şuydu; "bembeyaz (belki de sapsarı) saçlı" biri ceza sahası içinde nasıl üç, dört kez unutulur? Nihayetinde Beşiktaş Şenol Güneş yönetiminde de kaybetti! Demek ki, konu bu değilmiş! Galatasaray gol sayısından fazla fırsat yaratarak kazanmayı bildi.
İlk 30 dakikada oynanan oyunun ürettiği pozisyon doğrudan skordaydı; 1-1. İki takım açısında da "temkin, kontrol oyunu" halinde tasarlanmış maçın ilk devresinde aynı değil ama türdeş iki gol izledik. Kenarlara inildi, gol atıcıya kafayla indirildi! Lakin ilk devrenin en özel işleri bir kaleci, Mert Günok tarafından işlendi! Önce bir çizgi üzeri reaksiyon kurtarışı ardından Rosier'in yediği çalıma rağmen sakin kalıp, genişleyerek olabilecek "üçüncü gol"ü önleyiş!..
30. dakika sonrası Beşiktaş oyunu önde oynamaya başladıysa da Galatasaray "ciddi sayılacak pozisyon" üretmede daha başarılıydı. Esasen devre ülke ortalamasını dahi zorlayacak yoğunlukta değildi ancak takım isimleri hadiseyi izlenir kılmaya yetip, arttı. İlk devreyi özetlemek gerekirse, Beşiktaş'ın Icardi'yi unuttuğu ancak aynı zamanda Weghorst'u gösterip Cenk'i devreye soktuğu bir düzende geçip gitti.
Neden gelişigüzel oynandı?
İkinci devre Galatasaray golüne kadar "denge"de giderken pozisyon değil, "an" maçına dönmüş karşılaşmada Mauro Icardi takımdaşı Oliveira'nın kafasına bıraktığı topla tabelayı değiştirdi. Merakım şuydu; "bembeyaz (belki de sapsarı) saçlı" biri ceza sahası içinde nasıl üç, dört kez unutulur? Beri yandan, Umut Meraş kenara "değiştirin" dediğinde ilk maçında beş gol atan takımın teknik direktörü acaba neler yapacaktı? Elbette Necip Uysal olacaktı. O sahaya girdiğinde gelişen pozisyonda Redmond topu kontrol etmek yerine gelişi güzel vurunca dönen topta "açık renk saçlı" Icardi yine vurdu ve direğe takıldı! Oysa futbol "top kontrolü" üzerine tasarlanmış bir oyun değil miydi? Neden gelişigüzel oynanıyordu?
Denge/kontrol ve fırsat
Maç, iki takımın da benzer kenar oyunlarıyla arayışlarına dönmüşken Mert Günok bir kez daha farkın açılmasını önleyen kurtarış yaptı. 90 sonrası ilginç bir gelişme oldu.. Beşiktaş serbest vuruş kullanacakken Lucas Torreira kendini değiştirilmek üzere yere bıraktı. Hatta çıkarken bir de sarı kart aldı! Kenar yönetimi 2-1 öndeyken o an ne düşünmüştür acaba? Nihayetinde maç bitti ve Beşiktaş Şenol Güneş yönetiminde de kaybetti! Demek ki, konu bu değilmiş! Galatasaray denge/kontrol oyununda fırsat yaratıp yarattığını değerlendirerek maçı kazanmayı bildi. Hatta gol sayısından daha fazla fırsat yaratarak...
Cem DİZDAR / Fanatik