Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Can Erpek, "Sobesos hem mozaikleri hem de mimari kalıntıları açısından Kapadokya'nın geç antik çağ tarihine ışık tutması bakımından oldukça önemlidir" dedi.
Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde 2002 yılında kaçak kazı yapan kişilerce tesadüfen ortaya çıkarılan Sobesos Antik Kenti'nde, geçmişte villa daha sonra kilise olarak kullanıldığı belirlenen binanın tabanındaki mozaikler, ziyaretçileri 1600 yıl öncesindeki süsleme sanatıyla tanıştırıyor.Ürgüp'ün 23 kilometre güneyindeki Şahinefendi köyü yakınlarında definecilerin tesadüfen bulduktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen kazı çalışmasında ortaya çıkarılan Sobesos Antik Kenti'nde, Geç Roma Dönemi Hristiyanlık dini inanç ve öğretilerinin gerçekleştirildiği şapel, hamam ve bazı binalar gün ışığına kavuştu.
Çevresindeki farklı yapıların ören yerini andırdığı alanın tabanı, meander, sivastika, sekiz köşeli yıldız, saç örgüsü motiflerini barındıran renkli taş ve cam kullanılarak işlenmiş mozaikleriyle dikkati çekiyor.UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Kapadokya'da ortaya çıkarılan mozaik örneklerinin de bulunduğu Sobesos Antik Kenti, bölgede hayat sürmüş medeniyetlerin asırlar önceki sanatsal, sosyo-kültürel ve ekonomik durumunu gözler önüne seriyor.
Antik kentte ortaya çıkarılan mozaik kalıntılarıyla ilgili doktora tezini tamamlayan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Can Erpek, AA muhabirine, Sobesos Antik Kenti kalıntılarının milattan sonra 4'ncü yüzyıla tarihlendirildiğini belirtti.Erpek, o dönemde mozaikleri yaptırabilmenin ekonomik güç gerektirdiğini, Sobesos'taki kalıntıların bu yönüyle önemli ip uçları verdiğini dile getirdi.
Yerleşim alanında hamam, konutlar, mezarlık ve dini yapıların bulunduğunu anlatan Erpek, şöyle konuştu:"Sobesos, Kapadokya'nın geç antik çağdaki değişim ve dönüşümü açısından önemli bir yerleşim yeri. Çünkü 4'üncü yüzyılda Hristiyanlığın legal bir din haline gelmiş olduğunu görüyoruz. Bu nedenle kentte de bazı değişiklikler yaşanmış. İçerisinde mozaiklerin bulunduğu villa yapısı konut evresinden sonra kilise olarak kullanılmaya başlanmış. Yapının içindeki avlu bölümünde ve bir mekandaki mozaikler günümüze ulaşmıştır. Sobesos hem mozaikleri hem de mimari kalıntıları açısından Kapadokya'nın geç antik çağ tarihine ışık tutması bakımından oldukça önemlidir. Sobesos'taki mozaiklerin kaliteli olduğunu söylememiz mümkün. Büyüklüğüne baktığımızda kaliteli bir işçiliğin olduğu söylenebilir. Kapadokya'nın güçlü aristokratlarından biri inşa ettirmiş olabilir."
Nevşehir Turist Rehberleri Odası (NERO) Başkanı Özay Onur da Sobesos'un Kapadokya'daki nadir özellikler barındıran tarihi yerleşim alanlarından olduğunu belirtti.Genelde mozaiklerde, asırlar boyunca kendini gösteren afet ve diğer etkenler nedeniyle bozulma meydana geldiğini ancak Sobesos'taki kalıntıların bütün olarak bugüne ulaştığını aktaran Onur, şunları dile getirdi:"Sobesos, tarihi kaynaklarda adı bilinen ama bulunamayan özel bir yer idi. 2002 yılında kaçak kazı çalışmalarında ortaya çıkıyor. Burada çok özel mozaiklerin olduğunu görüyoruz. Tabanına baktığımız zaman geometrik desenlerde daha çok renkli taşlar ve cam kullanıldığını görüyoruz. Geometrik desenlerde sivastika dediğimiz Hindistan kökenli bir desen ile Helenistik döneme ait mendereslerin büklüm büklüm akmasından esinlenerek yapılmış meander desenini görüyoruz. Bu, aşkı sembolize eder, başı ve sonu yoktur."
Onur, NERO üyesi yaklaşık 1000 rehbere Sobesos mozaik kalıntılarını turistlere anlatabilmesi ve alanın tanıtımına katkı sunulması amacıyla eğitim turları düzenlediklerini de sözlerine ekledi.Mozaikleri inceleyen Ummanlı turist Fadwa Richi ise tarihi ve kültürel değerler bakımında zengin bulduğu Türkiye'yi daha önce de ziyaret ettiğini belirterek, "Türkiye'deki her şeyi çok seviyorum. Burası tarihi varlıklarla dolu bir yer. Kapadokya, geçmişten beri izlerin devam ettiği, farklı hikayelerin olduğu bir bölge. Bu alandaki mozaik kalıntıları farklı desenleri içeriyor. İlgi çekici" diye konuştu.