Yıllardır demokrasi ve istikrar özlemi çeken Afrika ülkesi Sudan'da, Aralık 2018'de başlayan rejim karşıtı gösteriler sonrasında yaşanan devrim, darbe, kalkışmalar ve son olarak 15 Nisan'da iki askeri unsur arasındaki güç mücadelesinin çatışmaya dönüşmesiyle, istikrarsızlıkta yeni bir dönem başladı. İşte Sudan'ın bitmeyen güç mücadelesinin tarihi...
Sudan, Aralık 2018'de başlayan rejim karşıtı protestolardan sonra girdiği karmaşık süreçte; darbe, darbe girişimi ve iç savaş tehdidi gibi kilit olaylar yaşadı.
Sudan'da sivil yönetim ve demokrasiye geçilmesine dair umutlar, ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan'da patlak veren çatışmaların ve iç savaş riskinin ardından başka bir bahara kaldı.
Sudan, Aralık 2018'de başlayan rejim karşıtı protestolardan sonra girdiği karmaşık süreçte darbe, darbe girişimi ve iç savaş tehdidi gibi kilit olaylar yaşadı.
Ülkede söz konusu aydan bugüne yaşanan, son 4 yılın olayları genel hatlarıyla şöyle:
Hayat pahalılığı nedeniyle başlayan gösteriler, ülke genelinde rejim karşıtlığına dönüştü. Bu süreç, "Aralık Devrimi" olarak adlandırıldı.
Protestocular; Genelkurmay Başkanlığı, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları ile Devlet Başkanlığı Konutu'nun yer aldığı; Ordu Genel Komutanlığı yerleşkesi çevresinde oturma eylemi başlattı.
Ordu, yönetime el koyarak 30 yıllık Ömer el-Beşir iktidarını sonlandırdı.
Güvenlik güçleri, Ordu Genel Komutanlığı yerleşkesi çevresinde oturma eylemlerini sürdüren ve sivil yönetim talep eden göstericileri, şiddet kullanarak dağıttı. Olaylarda 100'den fazla protestocu öldü.
Uluslararası ve bölgesel tarafların desteğiyle belirsizliği sona erdiren ve geçici yönetim düzenlemelerini içeren Anayasal Bildiri Anlaşması imzalandı. Anlaşma gereği, Temmuz 2023'e kadar sürmesi planlanan asker-sivil ortaklığındaki ilk geçiş dönemi başladı.
Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da ülkedeki silahlı gruplarla barış anlaşması imzalandı.
Sudan, ABD'nin arabuluculuğuyla İsrail ile ilişkileri normalleştirmeyi kabul etti. Kısa süre sonra ABD, Sudan'ı "Terörü destekleyenler ülkeler listesi"nden çıkardı.
Ordu ile sivil yönetim arasında iktidar mücadelesi ve ciddi fikir ayrılıkları yaşanması sonucu asker, yönetime el koyarak olağanüstü hal ilan etti, hükümeti feshetti ve Başbakan Abdullah Hamduk dahil, onlarca siyasetçiyi gözaltına aldı.
Ordu, Hamduk'u teknokrat hükümeti kurması için görevine iade etti.
Hamduk, siyasi krizin çözülememesi sebebiyle görevinden istifa etti.
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, siyaset sahnesinden çekileceklerini belirtti.
Asker ile siviller arasında yeni geçiş dönemini başlatacak, sivil hükümet ve demokratik seçimlerin yolunu açacak "çerçeve anlaşma", uluslararası ve bölgesel katılımla imzalandı.
Sudan'daki siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf, ülkedeki siyasi krizi sonlandıracak nihai anlaşmanın 1 Nisan'da, geçiş dönemi anayasası anlaşmasının 6 Nisan'da imzalanacağını ve yeni hükümetin 11 Nisan'da kurulacağını duyurdu.
Yusuf, yapılması kararlaştırılan nihai anlaşma imza töreninin, "taraflar arasında bazı önemli konularda fikir birliği sağlanamaması" nedeniyle 6 Nisan'a ertelendiğini açıkladı.
Ordu ve HDK arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle nihai anlaşmanın imzalanması süresiz ertelendi.
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), ülkenin kuzeyindeki ve ordunun askeri hava üssünün bulunduğu Meravi şehrine çok büyük bir birlik sevk etti.
Ordu, onayı ve koordinasyonu dışında HDK'nin başkentte ve bazı şehirlerde hareketlilik gösterdiğini ve yayıldığını açıkladı.
Ordu,"HDK'nin bu açılımları ve güçlerini yeniden konumlandırması, orduya bağlı kuvvetlerin görev ve çalışma sistemi ile çelişmekte olup açık bir hukuk ihlalidir. Bunların devamı, bölünme ve gerilime hatta kaçınılmaz olarak ülkedeki güvenliğin bozulmasına yol açabilecek. Tehlike sinyalini vermeliyiz. Tarihi ve tehlikeli bir dönemeçten geçiyoruz." açıklamasını yaptı.
Ordu ile HDK arasındaki söz savaşı ve tırmanan gerginlik, başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde ordu ile HDK arasında silahlı çatışmaya dönüştü.