Beşiktaş camiasının önde gelen isimlerinden Divan Kurulu üyesi ve hukukçu Ali Rıza Dizdar, Duhuliye'ye son genel kurula dair önemli açıklamalarda bulundu.
Ali Rıza Dizdar'ın açıklamaları şöyle:
"YAMANTÜRK'ÜN AÇIKLAMALARI YANLIŞ"
"Tevfik Yamantürk'ün açıklaması kurallar gereğince konuşulacak bir yer değil. Borçlardan bahsederek 'Ben akraba olmam, yemek yemem, arkadaş olmam' gibi lafların orada söylenmesi şık değil. Ancak Yamantürk'ün tüzük gereğince elinde bir yetkisi var. Nedir yetkisi? Komisyon kurarsın, borçların neden arttığını, yönetimi ve yönetim kurulunu aydınlatıcı bir rapor hazırlar ve kendisine sunarsın. Nasıl Tevfik Yamantürk, hiç kimse ve kendisi de bahsetmiyor, eski denetleme kurulu başkanı tüzük komitesine seçildi, o idare ediyor. Bu borçlar sürekli yukarıya çıkıyor, bu borçlarla yönetimin dikkatli olması lazım diyerek kişisel konuşma yapmaması lazımdı. Yamantürk'ün yaptığı kişisel konuşmanın bir nedeni de açık ve net konuşuyorum, Ethem Sancak'tı. O konuşması yanlış, disiplin kurulunun da yaptığı çok çok yanlış. Şekil olarak tetikçinin bir tanesi, yüzüne de söylerim, Sancak'ın söylediği söz nedeniyle ihraç edilmesini istemiş. 15 gün içinde yönetim kurulundan karar çıkmayınca da Disiplin Kurulu'na gitmiş. "Şayet Beşiktaş borçtan dolayı düşerse ben satın alırım" demesi bir suç değil Sancak'ın. Robin Hood'luk yapmış. Başkalarına kulübün satılması değil, "Şayet olursa" demiş."
"TETİKÇİLİÐİ YAMANTÜRK YAPTI"
"Burada tetikçiliği kim yaptı, Tevfik Yamantürk yaptı. Hiç gereksiz bir laf attı. Yamantürk bir başka konuşmasında yine laf attı ve Manchester City'lerden örnek vererek 'Uzman kişiler yönetim kuruluna girerler' şeklinde bir konuşma yaptı. Ben de kalktım Milli Demokratik Devrimi savunarak emperyalistlere peşkeş çekilmemesi lazım, Atatürk'ün dediği gibi İzmir İktisat Kongresi'nden insanların gelmesi lazım' dedim. Sancak da dönüp 'Ali Rıza seni başkanlıkta destekliyorum' dedi. Ona mı gıcık oldu, anlamadım. Ben Yamantürk ile aynı grubun içindeydim ayrılmak zorunda kaldım. Yamantürk'ün sözlerinde yersizlik var, yurtsuzluk var, ağır eleştiri var fakat hakaret yok. Ethem Sancak'ın sözlerinde ne vardı? 'Şayet' sözü hakaretse Akpınar ve arkadaşları nasıl ihraç kararı verdiler. İhraç kararını onaylama makamı yönetimk kuruludur. Onaylarsa da Ethem Sancak'ın genel kurula gidip iptal etme hakkı var."
"AÇILAN DAVALARIN HEPSİ ZAMAN AŞIMINDAN DÜŞECEK"
"Gelelim Hasan Arat'a... KPMG raporu resmi bir rapordur. O rapor geldiği zaman önümüze. O raporun içeriği 3-4 yere verilir. İçişleri Bakanlığı'na, TMSF'ye, Cumhuriyet Savcılığı'na verilir. Resmi bir rapor olduğu için Denetleme Kurulu gibi başka yerlere verilmez. Beşiktaş'ın aldığı özel raporlar vardı. Bu raporlarda hile, sahtekarlık, görevi kötüye kullanma olasılığı yüksektir deniliyor. Genel kurul da bunların savcılığa verilmesini onaylamadı. Bunu ben bulunamam. Sen savcılığa verilmesi gereken belgeleri vermiyorsun, zaman aşımını kesmiyorsun. Şimdi açılan davaların hepsi zaman aşımı nedeniyle düşecek. Bunları yazdım. Sırf Ahmet Nur Çebi, Tevfik Yamantürk, Ethem Sancak ya da Ahmet Akpınar gibi görmek istemiyorum olayları. Bir hukukçu olarak bakmak istiyorum. Herkes birbirine girmiş durumda. Ne oluyoruz? Çok kötü şeyler oluyor Beşiktaş'ta. Nezaket, zerafet kayboldu. Her şey kayboldu."
"AMATÖR ŞUBELER KAPANIYOR, AYIP!"
"Amatör şubeler patır patır kapanıyor. Ahmet Nur Çebi de bu nedenle kar ettiklerini açıklıyor, ayıp ya. Türk sporunu zarara sokuyorsun, gençlerin kalkınmasını engelliyorsun. Güreş şubesi yok, boksta ileri gidiyorduk onu da kaybettik. Basketbol küme düşme hattında."
"ÇEBİ SALONU TERK ETMİŞ, SEBA BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZDI"
"Bir de Ahmet Nur Çebi konuşmadan sonra orayı terk etmiş. Süleyman Seba hiçbir zaman böyle bir şey yapmadı. Gelemeyeceği zaman özür dilerdi mazeretli de olsa. Seba hepimize kızardı ama hiçbir zaman salonu terk etmezdi. Bir de personele de bir baksınlar. Yardımcının yardımcısı var. Ne kadar personel oldu orada artık."
Duhuliye.com / ÖZEL RÖPORTAJ
Ali Rıza Dizdar'ın açıklamaları şöyle:
"YAMANTÜRK'ÜN AÇIKLAMALARI YANLIŞ"
"Tevfik Yamantürk'ün açıklaması kurallar gereğince konuşulacak bir yer değil. Borçlardan bahsederek 'Ben akraba olmam, yemek yemem, arkadaş olmam' gibi lafların orada söylenmesi şık değil. Ancak Yamantürk'ün tüzük gereğince elinde bir yetkisi var. Nedir yetkisi? Komisyon kurarsın, borçların neden arttığını, yönetimi ve yönetim kurulunu aydınlatıcı bir rapor hazırlar ve kendisine sunarsın. Nasıl Tevfik Yamantürk, hiç kimse ve kendisi de bahsetmiyor, eski denetleme kurulu başkanı tüzük komitesine seçildi, o idare ediyor. Bu borçlar sürekli yukarıya çıkıyor, bu borçlarla yönetimin dikkatli olması lazım diyerek kişisel konuşma yapmaması lazımdı. Yamantürk'ün yaptığı kişisel konuşmanın bir nedeni de açık ve net konuşuyorum, Ethem Sancak'tı. O konuşması yanlış, disiplin kurulunun da yaptığı çok çok yanlış. Şekil olarak tetikçinin bir tanesi, yüzüne de söylerim, Sancak'ın söylediği söz nedeniyle ihraç edilmesini istemiş. 15 gün içinde yönetim kurulundan karar çıkmayınca da Disiplin Kurulu'na gitmiş. "Şayet Beşiktaş borçtan dolayı düşerse ben satın alırım" demesi bir suç değil Sancak'ın. Robin Hood'luk yapmış. Başkalarına kulübün satılması değil, "Şayet olursa" demiş."
"TETİKÇİLİÐİ YAMANTÜRK YAPTI"
"Burada tetikçiliği kim yaptı, Tevfik Yamantürk yaptı. Hiç gereksiz bir laf attı. Yamantürk bir başka konuşmasında yine laf attı ve Manchester City'lerden örnek vererek 'Uzman kişiler yönetim kuruluna girerler' şeklinde bir konuşma yaptı. Ben de kalktım Milli Demokratik Devrimi savunarak emperyalistlere peşkeş çekilmemesi lazım, Atatürk'ün dediği gibi İzmir İktisat Kongresi'nden insanların gelmesi lazım' dedim. Sancak da dönüp 'Ali Rıza seni başkanlıkta destekliyorum' dedi. Ona mı gıcık oldu, anlamadım. Ben Yamantürk ile aynı grubun içindeydim ayrılmak zorunda kaldım. Yamantürk'ün sözlerinde yersizlik var, yurtsuzluk var, ağır eleştiri var fakat hakaret yok. Ethem Sancak'ın sözlerinde ne vardı? 'Şayet' sözü hakaretse Akpınar ve arkadaşları nasıl ihraç kararı verdiler. İhraç kararını onaylama makamı yönetimk kuruludur. Onaylarsa da Ethem Sancak'ın genel kurula gidip iptal etme hakkı var."
"AÇILAN DAVALARIN HEPSİ ZAMAN AŞIMINDAN DÜŞECEK"
"Gelelim Hasan Arat'a... KPMG raporu resmi bir rapordur. O rapor geldiği zaman önümüze. O raporun içeriği 3-4 yere verilir. İçişleri Bakanlığı'na, TMSF'ye, Cumhuriyet Savcılığı'na verilir. Resmi bir rapor olduğu için Denetleme Kurulu gibi başka yerlere verilmez. Beşiktaş'ın aldığı özel raporlar vardı. Bu raporlarda hile, sahtekarlık, görevi kötüye kullanma olasılığı yüksektir deniliyor. Genel kurul da bunların savcılığa verilmesini onaylamadı. Bunu ben bulunamam. Sen savcılığa verilmesi gereken belgeleri vermiyorsun, zaman aşımını kesmiyorsun. Şimdi açılan davaların hepsi zaman aşımı nedeniyle düşecek. Bunları yazdım. Sırf Ahmet Nur Çebi, Tevfik Yamantürk, Ethem Sancak ya da Ahmet Akpınar gibi görmek istemiyorum olayları. Bir hukukçu olarak bakmak istiyorum. Herkes birbirine girmiş durumda. Ne oluyoruz? Çok kötü şeyler oluyor Beşiktaş'ta. Nezaket, zerafet kayboldu. Her şey kayboldu."
"AMATÖR ŞUBELER KAPANIYOR, AYIP!"
"Amatör şubeler patır patır kapanıyor. Ahmet Nur Çebi de bu nedenle kar ettiklerini açıklıyor, ayıp ya. Türk sporunu zarara sokuyorsun, gençlerin kalkınmasını engelliyorsun. Güreş şubesi yok, boksta ileri gidiyorduk onu da kaybettik. Basketbol küme düşme hattında."
"ÇEBİ SALONU TERK ETMİŞ, SEBA BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZDI"
"Bir de Ahmet Nur Çebi konuşmadan sonra orayı terk etmiş. Süleyman Seba hiçbir zaman böyle bir şey yapmadı. Gelemeyeceği zaman özür dilerdi mazeretli de olsa. Seba hepimize kızardı ama hiçbir zaman salonu terk etmezdi. Bir de personele de bir baksınlar. Yardımcının yardımcısı var. Ne kadar personel oldu orada artık."
Duhuliye.com / ÖZEL RÖPORTAJ