Mithat Fabian Sönmez'in köşe yazısı
Christian Atsu bir mucizeydi, pek çok Afrikalı futbolcu gibi. Korkunç bir yoksulluğun içinden, milyonda bir ihtimalin içinden çıkmış ve Avrupa futbolunun zirvesine ulaşmayı başarmıştı. Kendine, çevrendekilere insan gibi yaşama fırsatı sunmanın bir mucizeye bağlı olduğu gerçeğinin ne kadar acımasız ve adaletsiz bir şey olduğunu hiç unutmadı. Bu yüzden kazandığı gibi vermeyi de adet edindi. Onun yardımları, o rezil televizyon yayınındaki gibi burjuva şovu olarak değil 6 Şubat'la birlikte elindekini, avcundakini isimsiz mesajlarla bağışlayan, bölgeye giden ya da kendi şehrinde koordinasyonlar oluşturan milyonların dayanışması gibiydi. Neler yaşadığını çok iyi bildiği, kendi gibi olanlara yardım ediyordu, çocuklara, annelere, yemek parası çaldığı için cezaevine düşenlere...Gana, Hindistan ve Güney Afrika'da çalışmalar yürüten "Arms Around the Child" organizasyonunun elçisiydi. Birlikte okullar, evler yaptılar, çocukları beslediler, giydirdiler. Newcastle United'da forma giyerken tesislerde verdiği bir röportajda, gözyaşlarına hakim olamadan önce ağzından çıkan son cümle "Ben tamamlanmamış bir binada yaşıyordum" idi. Kendini topladıktan sonra şöyle devam etti: "Ama bir şekilde bir hayat yarattım, buraya geldim ve kendi evimi yaptım. Gana'ya her gidişimde, yaşadığım binayı görürdüm, hâlâ tamamlanmamıştı. Arkadaşlarıma 'İşte buradan geldim' derdim. Afrika'da yaşamak zor. Hiç Gana'ya gittiniz mi? Nasıl olduğunu tahmin edemezsiniz. Parasız, evsiz, gidecek bir yeri olmayan çocuklar. Gözyaşlarım için özür dilerim ama daha iyi bir dünya inşa etmek zorundayız. Biz, yetişkinler, acı çekebiliriz ama çocuklar çekmemeli. Onların suçu değil çünkü. Kötü insanlara dönüştükleri zaman onları suçluyoruz. Ama hiçbir şeyin yoksa, kaybedecek bir şeyin yoksa, ne olmasını bekliyorsunuz ki?"Christian Atsu'nun sıklıkla yardım ettikleri arasında yemek parası çaldığı için tutuklanan anneler, çocuklar vardı. Crime Check Foundation adlı kuruluşla bu insanların tespit edilmesi ve cezaevinden kurtarılması için çalışıyor, kefalet ücretlerini ödeyerek onları serbest bırakıyordu. Haberi yapılan örneklerden birinde çocukları için mısır çalan bir anne ve 2 kızı vardı. Anne, yeni doğurmuştu..."Hayatta kaldım ama unutmadım" diyordu Christian Atsu. Cehennem gibi bir çocukluğun içinden pırıl pırıl çıkmıştı. Boyu, iyimser tahminle 1.65'ti ama raket gibi sol ayağıyla Chelsea'ye, Newcastle United'a kadar uzandı. 2015 Afrika Uluslar Kupası'nda attığı muhteşem gol, kariyerinin belki de en özel anıydı. Keşke yolu buraya, bizim sözde "tamamlanmış" evlerimize, Antakya'mıza hiç düşmeseydi. Bu ülkenin yaşadığı tüm felaketlere damgasını vuran, hepsinin sorumlusu olan siyasi iktidar, o evleri yapanlar ve onlara izin verenler, on binlerce insanımızla birlikte altın kalpli Christian Atsu'yu da aramızdan aldı. Sadece 3 çocuğu değil Gana'nın binlerce çocuğu yetim kaldı.Mithat Fabian SÖNMEZ / Evrensel
Christian Atsu bir mucizeydi, pek çok Afrikalı futbolcu gibi. Korkunç bir yoksulluğun içinden, milyonda bir ihtimalin içinden çıkmış ve Avrupa futbolunun zirvesine ulaşmayı başarmıştı. Kendine, çevrendekilere insan gibi yaşama fırsatı sunmanın bir mucizeye bağlı olduğu gerçeğinin ne kadar acımasız ve adaletsiz bir şey olduğunu hiç unutmadı. Bu yüzden kazandığı gibi vermeyi de adet edindi. Onun yardımları, o rezil televizyon yayınındaki gibi burjuva şovu olarak değil 6 Şubat'la birlikte elindekini, avcundakini isimsiz mesajlarla bağışlayan, bölgeye giden ya da kendi şehrinde koordinasyonlar oluşturan milyonların dayanışması gibiydi. Neler yaşadığını çok iyi bildiği, kendi gibi olanlara yardım ediyordu, çocuklara, annelere, yemek parası çaldığı için cezaevine düşenlere...Gana, Hindistan ve Güney Afrika'da çalışmalar yürüten "Arms Around the Child" organizasyonunun elçisiydi. Birlikte okullar, evler yaptılar, çocukları beslediler, giydirdiler. Newcastle United'da forma giyerken tesislerde verdiği bir röportajda, gözyaşlarına hakim olamadan önce ağzından çıkan son cümle "Ben tamamlanmamış bir binada yaşıyordum" idi. Kendini topladıktan sonra şöyle devam etti: "Ama bir şekilde bir hayat yarattım, buraya geldim ve kendi evimi yaptım. Gana'ya her gidişimde, yaşadığım binayı görürdüm, hâlâ tamamlanmamıştı. Arkadaşlarıma 'İşte buradan geldim' derdim. Afrika'da yaşamak zor. Hiç Gana'ya gittiniz mi? Nasıl olduğunu tahmin edemezsiniz. Parasız, evsiz, gidecek bir yeri olmayan çocuklar. Gözyaşlarım için özür dilerim ama daha iyi bir dünya inşa etmek zorundayız. Biz, yetişkinler, acı çekebiliriz ama çocuklar çekmemeli. Onların suçu değil çünkü. Kötü insanlara dönüştükleri zaman onları suçluyoruz. Ama hiçbir şeyin yoksa, kaybedecek bir şeyin yoksa, ne olmasını bekliyorsunuz ki?"Christian Atsu'nun sıklıkla yardım ettikleri arasında yemek parası çaldığı için tutuklanan anneler, çocuklar vardı. Crime Check Foundation adlı kuruluşla bu insanların tespit edilmesi ve cezaevinden kurtarılması için çalışıyor, kefalet ücretlerini ödeyerek onları serbest bırakıyordu. Haberi yapılan örneklerden birinde çocukları için mısır çalan bir anne ve 2 kızı vardı. Anne, yeni doğurmuştu..."Hayatta kaldım ama unutmadım" diyordu Christian Atsu. Cehennem gibi bir çocukluğun içinden pırıl pırıl çıkmıştı. Boyu, iyimser tahminle 1.65'ti ama raket gibi sol ayağıyla Chelsea'ye, Newcastle United'a kadar uzandı. 2015 Afrika Uluslar Kupası'nda attığı muhteşem gol, kariyerinin belki de en özel anıydı. Keşke yolu buraya, bizim sözde "tamamlanmış" evlerimize, Antakya'mıza hiç düşmeseydi. Bu ülkenin yaşadığı tüm felaketlere damgasını vuran, hepsinin sorumlusu olan siyasi iktidar, o evleri yapanlar ve onlara izin verenler, on binlerce insanımızla birlikte altın kalpli Christian Atsu'yu da aramızdan aldı. Sadece 3 çocuğu değil Gana'nın binlerce çocuğu yetim kaldı.Mithat Fabian SÖNMEZ / Evrensel