Depremzedelerin nasıl oy kullanacağı konusunda tartışmalar yapılırken, tüm illerde CHP'nin seçim güvenliği çalışmalarını yürüten Prof Aytuğ Atıcı, deprem bölgesinde oy kullanmada sıkıntı olmayacağını, buna göre hazırlıkların yapıldığını söyledi. Prof Atıcı, seçim güvenliğiyle ilgili spekülasyonlar olabileceğini ve bu nedenle sandığa gitmekten vazgeçilmemesi gerektiğini belirterek, sandığa giden sayısı arttığında CHP'nin oyunun da yükseldiğini bildirdi.
Prof Atıcı, "Sandığı aslanlar gibi bekliyor olacağız. Sandığa her kim kirli ellerle uzanırsa, dünyayı dar ederiz, gök kubbeyi başlarına yıkarız. Tam yüzdük kuyruğuna geldik, tam milli irade sandığa yansıyacak, aksi düşüncelere kimse kapılmasın." dedi.
Prof Atıcı'nın, seçim güvenliği tartışmalarıyla ilgili Muhalif'e değerlendirmeleri şöyle:
-Deprem bölgesinde oy kullanma açısından bir sıkıntı bekliyor musunuz?
-Oy kullanma açısından hiçbir sıkıntı olmayacak. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum, bölgede hiçbir sıkıntı olmayacak, çünkü 2018 ve 2019 seçimlerinde hangi okullarda oy kullanıldıysa, yine aynı okullarda oy kullanılmasına karar verilecek. Eğer okul yıkıldıysa bahçesinde kurulacak prefabrik içinde insanlar oy kullanacaklar, sanki okul varmış gibi.
Sıkıntı olacak üç il Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş. Burada da Hatay'ın merkez ilçeleri, Antakya, Defne, Samandağ ilçeleri çok sıkıntılı, İskenderun biraz sıkıntılı ama diğer ilçelerde bir sıkıntı olmayacak. Gaziantep'te sıkıntı olmayacak.
Kahramanmaraş'ta merkez sıkıntılı ama bazı ilçelerde sıkıntılı olmayacak. Adıyaman sıkıntılı. Adana'da bir sıkıntı olmayacak. Osmaniye, Kilis kendi yaralarını sarabildi.
En kötü ilçelerde bile en küçük sıkıntı yaşanmayacak. Biz de bunların sıkı takipçisi olacağız. Burada herkesin tek amacı milli iradenin olduğu gibi sandığa yansıması. Sonrasında da sandığa giren milli iradenin, sonuçlara yansıması lazım. Bunun için de her sandıkta, özellikle deprem bölgesindeki sandıklarda, çok organize bir şekilde yapılandık. Avustralya, Kanada, ABD'de de bile yapılandık ki, deprem bölgesinde mi yapılanmayacağız? O nedenle kimse endişe etmesin, kimse sandıktan soğumasın, lütfen herkes sandığa gitsin ve elini vicdanına koyarak oyunu kullansın, yeter ki sandığa gitsin.
Bu arada sandığa el uzatmak isteyenler her seçim döneminde çıkabilir ama son üç seçimdir biz parti okulu olarak rüştümüzü ispat ettik ve sandığa uzanan elleri kıracağımızı söyledik, sandıklarımızın başında durduk el uzatamadılar. Bu seçimde de uzatamayacaklar. Her türlü spekülasyon yapılabilir. Deprem bölgesinde ölülere oy kullandıracaklar denilebilir, mükerrer oy olabilir denilebilir, parmak boyasını yapmadılar şaibe olabilir denilebilir. Bunlara bakmadan sandığa gidilmeli. Biz sandığın başındayız.
Elinde Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı olan, seçmen listesinde adı olan ve fotoğraflı kimlik kartıyla eşleşen kişi oy verecek. Onun dışında hiç kimse, kötü niyetli olarak sandığa yaklaşamayacak. Yaklaşırsa bile biz o sandığı aslanlar gibi bekliyor olacağız. Sandığa her kim kirli ellerle uzanırsa, dünyayı dar ederiz, gök kubbeyi başlarına yıkarız. Tam yüzdük kuyruğuna geldik, tam milli irade sandığa yansıyacak, aksi düşüncelere kimse kapılmasın.
Sandıktan kaçırtmak için mi?
-Parmak boyasının olmaması bir soruna neden olabilir mi?
-Hayır, olması mümkün değil. Parmak boyasına gerek de yok. Eğer sandığın başını beklersek, sandıktan kuş uçurtturmazsak, elini boyayın ya da boyamayın bir şey değişmez. Bu boya işi neden bu kadar büyütüldü bilmiyorum.
Deprem bölgesinin tamamı terk etmiş değil. Yüzde on, on beşi terk etti tahminlere göre. Bütün şehirler boşaldı diyecek halimiz yok. İkincisi tümü gitse de, herkesin bir kimliği, bir de suratı var. Kimlikle geldiğinde, yüzüne baktı uyuyorsa, listede de ismi varsa oy kullanacak.
Bu tür paranoyalar, insanları sandıktan soğutmak için yapılıyor olabilir. Bunu da en çok AK Parti yapar, çünkü sandığa gidildikçe, oy kullanma oranı arttıkça CHP'nin oy oranı artıyor. İstatistikler bize bunu gösteriyor.
Her ne kadar tek adam rejimi olsa da, hukuka aykırı işler yapılıyor olsa da, hala demokratik bir ülkeyiz. Millette bu iktidar sandıkla gitmez düşüncesi hâkim değil. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da sandıkla gitmez düşüncesi hâkimdi. O yüzden seçimler yapılsa da yapılmasa da bir şey olmuyordu.
Ama Türkiye'de hâkim olan şey şudur: Tayyip Erdoğan, sandıkla geldi, sandıkla gidebilir. Sandıkla gelen, sandıkla gider. Bu yüzden bu kadar çok çalışıyoruz. Yoksa AK Parti neden gidip Hüdapar ile anlaşsın. Sandıkla gidebileceklerini biliyorlar, bunun için de yüzde sıfır küsurlu partiyle anlaşıyorlar. Kimsenin umudunu kırmaya hakkımız yoktur. Kimse merak etmesin, CHP tüm sandıkların başında olacaktır ve Türkiye'nin kaderine de milletin iradesinin belirlenmesine de olanak sağlayacaktır. Ama eğer sandığa gitmezsek, her şey olabilir.
Ne yapılırsa yapılsın, biz sandığın başında olacağız ve kuş uçurtturmayacağız. İlçe seçim kurullarında kuş uçurtturmayacağız. YSK bilgisayarı ile CHP bilgisayarı eşleştirildi, her zaman olduğu gibi, bütün verileri kontrol edeceğiz.
Lütfen herkes sandığa gitsin oyunu kullansın. Bir tek isteğim var. Parti üyesi olsun olmasın, Türkiye sevdalısı insanların sandık başında bize yardım etmelerine ihtiyacımız var. CHP'ye üye değil ama oy vermek istiyor. Lütfen yaşadığı ilçenin CHP ilçe başkanlığına gitsin desin ki, "Ben seçimde görev almak istiyorum, gözlemci olabilirim, sandıkta bekleyebilirim." Sandık görevlilerimiz var. Bir de onlara destekler, yedekler olursa iyi olur.
Depremzedeler nasıl oy kullanacak?
-Depremzedelerin nasıl oy kullanacağı konusunda şüpheler var. Siz bu konuda nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
-Kayıtlar için, 17 Mart'a kadar süre verildi. Bu, deprem bölgesinden başka bir yere göç etmiş kişilerin, "Ben buraya göç ettim, adresim budur." deme süresidir. Bu bildirim nüfus müdürlüğüne yapılacak. 17 Mart'a kadar bu başvuru yapılamadı diyelim, şansı kayboluyor mu? Hayır, kaybolmuyor. Bu durumda nüfus müdürlüğüne değil, 18 ya da 19 Mart'ta ilçe seçim kuruluna başvurması gerekecek. Ne zamana kadar? Muhtarlıklarda askıya çıkarılan seçmen listesi itiraz süresi bitene kadar başvurabilirler. O da, iki haftadır. Buna göre, biz 18 Mart'ta seçmen listelerinin muhtarlıklara seçmen listelerinin çıkarılmasını bekliyoruz. Belki 19 Mart de olabilir tahminimize göre.
-Nasıl başvuracaklar?
-17 Mart'a kadar diyecek ki örneğin, "Ben Hatay'da yaşıyordum. Mersin'e geldim. Şurada oturuyorum." diye e-devlet üzerinden ya da nüfusmatik üzerinden başvurusunu yapabilecek. Kendisinin orada olduğunu ispat edebilecek. Diyelim, Mersin Mezitli ilçesine geldi, hangi mahallede olduğunu beyan etmişse o mahallenin muhtarlığının seçmen listesinde adının çıkması gerekiyor. Bunu ne zaman öğrenecek? 18 ya da 19 Mart'ta listeler çıktığında adının olup olmadığına bakarak.
-Muhtarlıktan mı bakması gerekiyor?
-Bunun için muhtarlığa gitmesine de gerek yok. Ysk.gov.tr üzerinden, "Ben seçmen miyim, değil miyim?" diye kontrol edebilir. Eğer adını görememişse, bu sefer nüfus müdürlüğüne değil, ilçe seçim kuruluna başvuracak çünkü seçmen listeleri 18 ya da 19 Mart'a kadar ilçe nüfus müdürlüğünün elindedir. Bu tarihten sonra ilçe nüfus müdürlüğü seçmen listesini, ilçe seçim kuruluna devreder. Bu aşamadan sonra ilçe nüfus müdürlüğünün yapacağı bir işlem yoktur. Artık seçmen listesinin sahibi ilçe seçim kuruludur.
-Listede ismi yoksa?
-Muhtarlıklarda askıya çıkan ya da ysk.gov.tr üzerinden baktığında ismini bulamayan vatandaşlar, yaşadıkları ilçe neresiyse, örneğin, hemen Mezgitli ilçe seçim kuruluna başvuracak ve "Ben burada oturuyorum. Beni buraya seçmen yazın." diyecek. Ne zamana kadar? Askıya çıktıktan sonra iki hafta içinde bunu yapabilirler. Böylece Hatay'da yaşamakta iken, Mersin Mezitli'ye gelen seçmen, kendini Mezitli seçmeni olarak kaydettirebilir.
Bir başka örnek, diyelim Hatay Samandağ'da yaşayan seçmen, şu anda Mersin'de ama 14 Mayıs'ta gidip oyunu gidip Samandağ'da kullanacağını söylüyorsa, hiçbir şey yapmasına gerek yok. Bu durumda seçmen listesinde ismini kontrol ettiğinde isminin, deprem öncesinde yaşadığı yerde olup olmadığını kontrol etmesi lazım. Eğer ismi yoksa, oranın seçim kuruluna başvurması lazım. Örneğin, Samandağ'da yaşıyor ve Mersin'e gelmiş ancak kaydını Mersin'e aldırmamışsa ve 14 Mayıs'ta Samandağ'a gideceğini söylüyorsa, Samandağ'da yıkılmış bile olsa evi, e-devlette hala ev olarak görüldüğü için o hanede seçmen olup olmadığına ysk.gov.tr üzerinden bakacak. Ondan sonra orada adı yoksa Samandağ ilçe seçim kuruluna itiraz edecek.
-İnsanların kendi acıları ve sıkıntıları içinde bunlarla uğraşmayacakları düşünülüyor. Bu konuda sizin parti olarak bu insanlara yardımcı olmak üzere bir çalışmanız var mı?
-Uğraşmıyorsa, hiçbir şey yapmıyorsa gidip kendi kayıtlı olduğu yerde oyunu kullanabilir. O aşamada Mersin Mezitli'ye gelmiş Samandağ'lı bir seçmen, gidip Samandağ'da oy kullanmak istiyorsa, biz yardımcı olacağız, elimizden gelen yardımı yapacağız, araçlarla taşınması konusunda.
Ama adres değiştirme işi kişisel veri olduğu için hiç kimse el atamaz. Bir insanın şifresiyle e devlette yaptığı işlemi başka kimse yapamaz.
Ancak bu işlerin nasıl yapılacağı konusunda video hazırlığımız var, onları yayınlayacağız. O videolar üzerinden de bütün seçmenlere kendi örgütlerimize bunları anlatacağız, onlar da yardımcı olacaklar.
Milletvekili sayısı değişmeyecek
-Depremzedelerin kullandıkları oylar için ayrı bir sandık olmayacak, bu durum milletvekili sayıları nasıl etkilenecek?
-Milletvekili sayıları belli zaten. Örneğin Hatay'da on bir milletvekili var. Bu neye göre belirleniyor. Bir önceki yılın yani 2022 yılı 31 Aralık günü adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre, Hatay'ın nüfusu neyse, ona göre milletvekili belirleniyor. Zaten bu ilan edildi. Depremden sonra Hatay'dan kaç kişi göç ederse etsin, isterse yarısı boşalsın, milletvekili sayısı kanuna göre değişmeyecek. Mantıken azalması gerekir ama kanuna göre böyle uygulanacak. Diyelim ki eskiden bir milyon kişi oy kullanarak on bir milletvekilini belirliyordu, şimdi beş yüz bin kişi belki oy kullanarak on bir milletvekilini belirleyecek.
Hatay'ın dışına çıkan seçmen, Hatay milletvekili için oy kullanamayacak. Mersin'e gittiyse, Mersin milletvekilleri için oy kullanacak. Benzer şekilde Mersin'e gelen dört yüz bin seçmen, Mersin'in milletvekili sayısında bir artışa neden olmayacak. Oradaki oy dengeleri etkileyecek ama çok büyük değişiklikler olmayacaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için ise, tüm Türkiye tek sandıktır. Nereye giderseniz gidin tek sandık gibi değerlendirilecek.
Prof Atıcı, "Sandığı aslanlar gibi bekliyor olacağız. Sandığa her kim kirli ellerle uzanırsa, dünyayı dar ederiz, gök kubbeyi başlarına yıkarız. Tam yüzdük kuyruğuna geldik, tam milli irade sandığa yansıyacak, aksi düşüncelere kimse kapılmasın." dedi.
Prof Atıcı'nın, seçim güvenliği tartışmalarıyla ilgili Muhalif'e değerlendirmeleri şöyle:
-Deprem bölgesinde oy kullanma açısından bir sıkıntı bekliyor musunuz?
-Oy kullanma açısından hiçbir sıkıntı olmayacak. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum, bölgede hiçbir sıkıntı olmayacak, çünkü 2018 ve 2019 seçimlerinde hangi okullarda oy kullanıldıysa, yine aynı okullarda oy kullanılmasına karar verilecek. Eğer okul yıkıldıysa bahçesinde kurulacak prefabrik içinde insanlar oy kullanacaklar, sanki okul varmış gibi.
Sıkıntı olacak üç il Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş. Burada da Hatay'ın merkez ilçeleri, Antakya, Defne, Samandağ ilçeleri çok sıkıntılı, İskenderun biraz sıkıntılı ama diğer ilçelerde bir sıkıntı olmayacak. Gaziantep'te sıkıntı olmayacak.
Kahramanmaraş'ta merkez sıkıntılı ama bazı ilçelerde sıkıntılı olmayacak. Adıyaman sıkıntılı. Adana'da bir sıkıntı olmayacak. Osmaniye, Kilis kendi yaralarını sarabildi.
En kötü ilçelerde bile en küçük sıkıntı yaşanmayacak. Biz de bunların sıkı takipçisi olacağız. Burada herkesin tek amacı milli iradenin olduğu gibi sandığa yansıması. Sonrasında da sandığa giren milli iradenin, sonuçlara yansıması lazım. Bunun için de her sandıkta, özellikle deprem bölgesindeki sandıklarda, çok organize bir şekilde yapılandık. Avustralya, Kanada, ABD'de de bile yapılandık ki, deprem bölgesinde mi yapılanmayacağız? O nedenle kimse endişe etmesin, kimse sandıktan soğumasın, lütfen herkes sandığa gitsin ve elini vicdanına koyarak oyunu kullansın, yeter ki sandığa gitsin.
Bu arada sandığa el uzatmak isteyenler her seçim döneminde çıkabilir ama son üç seçimdir biz parti okulu olarak rüştümüzü ispat ettik ve sandığa uzanan elleri kıracağımızı söyledik, sandıklarımızın başında durduk el uzatamadılar. Bu seçimde de uzatamayacaklar. Her türlü spekülasyon yapılabilir. Deprem bölgesinde ölülere oy kullandıracaklar denilebilir, mükerrer oy olabilir denilebilir, parmak boyasını yapmadılar şaibe olabilir denilebilir. Bunlara bakmadan sandığa gidilmeli. Biz sandığın başındayız.
Elinde Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı olan, seçmen listesinde adı olan ve fotoğraflı kimlik kartıyla eşleşen kişi oy verecek. Onun dışında hiç kimse, kötü niyetli olarak sandığa yaklaşamayacak. Yaklaşırsa bile biz o sandığı aslanlar gibi bekliyor olacağız. Sandığa her kim kirli ellerle uzanırsa, dünyayı dar ederiz, gök kubbeyi başlarına yıkarız. Tam yüzdük kuyruğuna geldik, tam milli irade sandığa yansıyacak, aksi düşüncelere kimse kapılmasın.
Sandıktan kaçırtmak için mi?
-Parmak boyasının olmaması bir soruna neden olabilir mi?
-Hayır, olması mümkün değil. Parmak boyasına gerek de yok. Eğer sandığın başını beklersek, sandıktan kuş uçurtturmazsak, elini boyayın ya da boyamayın bir şey değişmez. Bu boya işi neden bu kadar büyütüldü bilmiyorum.
Deprem bölgesinin tamamı terk etmiş değil. Yüzde on, on beşi terk etti tahminlere göre. Bütün şehirler boşaldı diyecek halimiz yok. İkincisi tümü gitse de, herkesin bir kimliği, bir de suratı var. Kimlikle geldiğinde, yüzüne baktı uyuyorsa, listede de ismi varsa oy kullanacak.
Bu tür paranoyalar, insanları sandıktan soğutmak için yapılıyor olabilir. Bunu da en çok AK Parti yapar, çünkü sandığa gidildikçe, oy kullanma oranı arttıkça CHP'nin oy oranı artıyor. İstatistikler bize bunu gösteriyor.
Her ne kadar tek adam rejimi olsa da, hukuka aykırı işler yapılıyor olsa da, hala demokratik bir ülkeyiz. Millette bu iktidar sandıkla gitmez düşüncesi hâkim değil. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da sandıkla gitmez düşüncesi hâkimdi. O yüzden seçimler yapılsa da yapılmasa da bir şey olmuyordu.
Ama Türkiye'de hâkim olan şey şudur: Tayyip Erdoğan, sandıkla geldi, sandıkla gidebilir. Sandıkla gelen, sandıkla gider. Bu yüzden bu kadar çok çalışıyoruz. Yoksa AK Parti neden gidip Hüdapar ile anlaşsın. Sandıkla gidebileceklerini biliyorlar, bunun için de yüzde sıfır küsurlu partiyle anlaşıyorlar. Kimsenin umudunu kırmaya hakkımız yoktur. Kimse merak etmesin, CHP tüm sandıkların başında olacaktır ve Türkiye'nin kaderine de milletin iradesinin belirlenmesine de olanak sağlayacaktır. Ama eğer sandığa gitmezsek, her şey olabilir.
Ne yapılırsa yapılsın, biz sandığın başında olacağız ve kuş uçurtturmayacağız. İlçe seçim kurullarında kuş uçurtturmayacağız. YSK bilgisayarı ile CHP bilgisayarı eşleştirildi, her zaman olduğu gibi, bütün verileri kontrol edeceğiz.
Lütfen herkes sandığa gitsin oyunu kullansın. Bir tek isteğim var. Parti üyesi olsun olmasın, Türkiye sevdalısı insanların sandık başında bize yardım etmelerine ihtiyacımız var. CHP'ye üye değil ama oy vermek istiyor. Lütfen yaşadığı ilçenin CHP ilçe başkanlığına gitsin desin ki, "Ben seçimde görev almak istiyorum, gözlemci olabilirim, sandıkta bekleyebilirim." Sandık görevlilerimiz var. Bir de onlara destekler, yedekler olursa iyi olur.
Depremzedeler nasıl oy kullanacak?
-Depremzedelerin nasıl oy kullanacağı konusunda şüpheler var. Siz bu konuda nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
-Kayıtlar için, 17 Mart'a kadar süre verildi. Bu, deprem bölgesinden başka bir yere göç etmiş kişilerin, "Ben buraya göç ettim, adresim budur." deme süresidir. Bu bildirim nüfus müdürlüğüne yapılacak. 17 Mart'a kadar bu başvuru yapılamadı diyelim, şansı kayboluyor mu? Hayır, kaybolmuyor. Bu durumda nüfus müdürlüğüne değil, 18 ya da 19 Mart'ta ilçe seçim kuruluna başvurması gerekecek. Ne zamana kadar? Muhtarlıklarda askıya çıkarılan seçmen listesi itiraz süresi bitene kadar başvurabilirler. O da, iki haftadır. Buna göre, biz 18 Mart'ta seçmen listelerinin muhtarlıklara seçmen listelerinin çıkarılmasını bekliyoruz. Belki 19 Mart de olabilir tahminimize göre.
-Nasıl başvuracaklar?
-17 Mart'a kadar diyecek ki örneğin, "Ben Hatay'da yaşıyordum. Mersin'e geldim. Şurada oturuyorum." diye e-devlet üzerinden ya da nüfusmatik üzerinden başvurusunu yapabilecek. Kendisinin orada olduğunu ispat edebilecek. Diyelim, Mersin Mezitli ilçesine geldi, hangi mahallede olduğunu beyan etmişse o mahallenin muhtarlığının seçmen listesinde adının çıkması gerekiyor. Bunu ne zaman öğrenecek? 18 ya da 19 Mart'ta listeler çıktığında adının olup olmadığına bakarak.
-Muhtarlıktan mı bakması gerekiyor?
-Bunun için muhtarlığa gitmesine de gerek yok. Ysk.gov.tr üzerinden, "Ben seçmen miyim, değil miyim?" diye kontrol edebilir. Eğer adını görememişse, bu sefer nüfus müdürlüğüne değil, ilçe seçim kuruluna başvuracak çünkü seçmen listeleri 18 ya da 19 Mart'a kadar ilçe nüfus müdürlüğünün elindedir. Bu tarihten sonra ilçe nüfus müdürlüğü seçmen listesini, ilçe seçim kuruluna devreder. Bu aşamadan sonra ilçe nüfus müdürlüğünün yapacağı bir işlem yoktur. Artık seçmen listesinin sahibi ilçe seçim kuruludur.
-Listede ismi yoksa?
-Muhtarlıklarda askıya çıkan ya da ysk.gov.tr üzerinden baktığında ismini bulamayan vatandaşlar, yaşadıkları ilçe neresiyse, örneğin, hemen Mezgitli ilçe seçim kuruluna başvuracak ve "Ben burada oturuyorum. Beni buraya seçmen yazın." diyecek. Ne zamana kadar? Askıya çıktıktan sonra iki hafta içinde bunu yapabilirler. Böylece Hatay'da yaşamakta iken, Mersin Mezitli'ye gelen seçmen, kendini Mezitli seçmeni olarak kaydettirebilir.
Bir başka örnek, diyelim Hatay Samandağ'da yaşayan seçmen, şu anda Mersin'de ama 14 Mayıs'ta gidip oyunu gidip Samandağ'da kullanacağını söylüyorsa, hiçbir şey yapmasına gerek yok. Bu durumda seçmen listesinde ismini kontrol ettiğinde isminin, deprem öncesinde yaşadığı yerde olup olmadığını kontrol etmesi lazım. Eğer ismi yoksa, oranın seçim kuruluna başvurması lazım. Örneğin, Samandağ'da yaşıyor ve Mersin'e gelmiş ancak kaydını Mersin'e aldırmamışsa ve 14 Mayıs'ta Samandağ'a gideceğini söylüyorsa, Samandağ'da yıkılmış bile olsa evi, e-devlette hala ev olarak görüldüğü için o hanede seçmen olup olmadığına ysk.gov.tr üzerinden bakacak. Ondan sonra orada adı yoksa Samandağ ilçe seçim kuruluna itiraz edecek.
-İnsanların kendi acıları ve sıkıntıları içinde bunlarla uğraşmayacakları düşünülüyor. Bu konuda sizin parti olarak bu insanlara yardımcı olmak üzere bir çalışmanız var mı?
-Uğraşmıyorsa, hiçbir şey yapmıyorsa gidip kendi kayıtlı olduğu yerde oyunu kullanabilir. O aşamada Mersin Mezitli'ye gelmiş Samandağ'lı bir seçmen, gidip Samandağ'da oy kullanmak istiyorsa, biz yardımcı olacağız, elimizden gelen yardımı yapacağız, araçlarla taşınması konusunda.
Ama adres değiştirme işi kişisel veri olduğu için hiç kimse el atamaz. Bir insanın şifresiyle e devlette yaptığı işlemi başka kimse yapamaz.
Ancak bu işlerin nasıl yapılacağı konusunda video hazırlığımız var, onları yayınlayacağız. O videolar üzerinden de bütün seçmenlere kendi örgütlerimize bunları anlatacağız, onlar da yardımcı olacaklar.
Milletvekili sayısı değişmeyecek
-Depremzedelerin kullandıkları oylar için ayrı bir sandık olmayacak, bu durum milletvekili sayıları nasıl etkilenecek?
-Milletvekili sayıları belli zaten. Örneğin Hatay'da on bir milletvekili var. Bu neye göre belirleniyor. Bir önceki yılın yani 2022 yılı 31 Aralık günü adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre, Hatay'ın nüfusu neyse, ona göre milletvekili belirleniyor. Zaten bu ilan edildi. Depremden sonra Hatay'dan kaç kişi göç ederse etsin, isterse yarısı boşalsın, milletvekili sayısı kanuna göre değişmeyecek. Mantıken azalması gerekir ama kanuna göre böyle uygulanacak. Diyelim ki eskiden bir milyon kişi oy kullanarak on bir milletvekilini belirliyordu, şimdi beş yüz bin kişi belki oy kullanarak on bir milletvekilini belirleyecek.
Hatay'ın dışına çıkan seçmen, Hatay milletvekili için oy kullanamayacak. Mersin'e gittiyse, Mersin milletvekilleri için oy kullanacak. Benzer şekilde Mersin'e gelen dört yüz bin seçmen, Mersin'in milletvekili sayısında bir artışa neden olmayacak. Oradaki oy dengeleri etkileyecek ama çok büyük değişiklikler olmayacaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için ise, tüm Türkiye tek sandıktır. Nereye giderseniz gidin tek sandık gibi değerlendirilecek.