Bülent Bilirgen, Duhuliye okurları için kaleme aldı
Ustadın dediği kadar var hakikaten; ülke futbolu yönetenler pardon yönettirilenler, küfürsüz anlatılamazlar. Sohbetlerimize birbirimize ne de güzel anlatıyoruz da işte buralara gelince takla atmak gerekiyor mecburen. Ama bu kaytan bıyıklı atamanın açıklamalarından sonra tüm tribününün durumu çok anlatacağı zamanlar gelmiştir artık..Kimse kusura bakmasın ama bizim tek gücümüz budur. Kendi taraftarımızdan başka da dostumuz yoktur. Bu kadar rezilliğin, soysuzluğun olduğu bir dünyada Beşiktaş tribününü kulağını tıkamadan televizyona giden mikrofonu kısmadan paşa paşa dinleyeceksin o zaman arkadaş. Zira Beşiktaş tribünü Can Yücel'e benzemez. Kim ne ise; ona onu söyler.Bunların ciğerini ezberledik artık camia olarak. Bakın 22 Mart tarihli yazımda (Kepazelik) ne demişim; '' iki sarı birbirine sarıldı mı ayırmak zor olur. Yukarıya oynayan tüm takımların içinde tek avantajlı konuma geçecek olan Beşiktaş olduğu için (Başak,Ads,Ts dahil) daha ilk günde verilmesi gereken hakkımız bekletiliyor. Kadıköydeki maç belirleyici olur bana göre..Fener'in Beşiktaş'a karşı olası bir galibiyeti sonrasında her şey rahatlar ve geç olarak adalet sağlanır düşüncesindeyim. Ha tersi olur o zaman asıl dansözlüğü seyredin siz'' Tamamen olmasa da ağırlıklı kurgu yapılan bir spor dünyamız var. Bakmayın baskette 2 takım bütçe olarak çok ilerde 1-2 takım da yalandan onlara rekabet etmeye çalışıyor BJK & GS de yarış dışı kaldığı için oradaki rezillikleri çok da takip edemiyoruz. Ama 1-2 hafta ilgilendik orada da ne soytarılıklar olduğunu gördük maşallah. Futbol ama tam oyuncak. Başına atıyorlar çobanın birini o da güdüyor güdebildiği kadar. 2020-2021 sezonunda kurgulu sistem çöktü ülke futbolunda. Pandemi dolayısıyla sistemin köpekleri yeterince havlayamadılar. Sergen Yalçın önderliğinde haramilerin saltanatı yıkıldı o sene. Ama yerden kalkışları çok acımasız oldu. Geçen seneki Trabzon'a yazılmış şampiyonluk ve bu seneki GS - FB finali için kurulmuş sahne rezilliklerin nirvanasını yaşatıyor bizlere. Ama artık yeter. Başlarız böyle adalete de centilmenliğe de. Derbi maçı oynuyorsun herkesin el bebek gül bebek baktığı yetenekli diye sempati beslediği afacan, uçarak havuza atlayacak koca koca adamlar kaç açıdan seyredip penaltı verecekler. Ya daha bu çocuk yaşta adamı sahtekarlığa itiyorsunuz bre gafiller. Kendi çocuğun fırından ekmek çalsa yiyecek misiniz piyon insanlar? Bizlere çok yazık gerçekten. Hangi takımı tutarsak tutalım hangi renklere gönül verirsek verelim bu insan müsfettelerinin hüküm sürdüğü bir organisazyona bu kadar tutkulu olmak gibi bir günahımız var.Gelelim derbiye. Yukarıda bahsedilen bedava penaltı ile torpil yapılarak galibiyet alması istenilen Asya yakası sarıları umduklarını bulamadı. Bizim taraftan bir çok oyuncu ön plana çıkartılabilir ama ben öncelik ile Şenol hocaya hakkını teslim etmek isterim. Çoğu zaman salladığımız hoca çok dik durdu kenarda. Ghezzal'i çıkartmak 45'de her baba yiğidin harcı değil. Ya da 10 kişi kalınca, stoper sokarken hücum yerine orta sahadan oyuncu almak da büyük hamle hem de Maxim sahada iken. Abuş'a 90 dakika katlanmak da oyuncuya olan inancın göstergesi ki karşılığını aldı sonunda. Salih mi Amir mi daha kötü diye düşünürken birini alıp diğerini orta sahanın kralı yapmak da büyük başarı idi atlamayalım. Tüm bu hamleler ile biz geri adım atmıyoruz beyler yürüyün mesajı net geçti oyuncu grubuna. Benim için Şenol Güneş'in en başarılı kenar yönetimidir bu maç. Oyunculara gelince hepsine bravo. Sonradan girip kendi oyun stilinin dışında oynayan Maxim'e teşekkür ile başlamak isterim. Redmond golünde sıkışık ortamdan sakince tek topla çıkan da oydu. Sonra kaptan Necip. Çok iyi oynadı çok dik durdu sahada. Onsuz Kadıköy zaferi tatsız olurdu zaten. Tabi Colley de çok net oynadı. Sol bek Masuaku ise gerçekten büyük tecrübe kattı oyuna. Durduğu yerde durdurdu rakipleri tabir caiz ise. İlk yarı hücum hattında büyük katkı verip cesaretimizi yukarda tutu. Tabi ki Cenk. Geçtim koşu mesafesini, attığı müthiş golleri o Kartal pençesi yeter benim için. Sona saçdaşlıktan dolayı torpil yaparak Redmond'u bıraktım. Bir adam bir maçın tarihini ancak bu kadar değiştirir. Eline ayağına kelajına sağlık.. Farkettiniz mi hakemsiz, itirazsız, kavgasız, gürültüsüz, bir kişi eksik 4 tane yapıştırınca ne de sakin, ne de masum, ne de savunmasız oluyorlar.. Hep söylerim Fenersiz çekilmez bu hayat..
Ustadın dediği kadar var hakikaten; ülke futbolu yönetenler pardon yönettirilenler, küfürsüz anlatılamazlar. Sohbetlerimize birbirimize ne de güzel anlatıyoruz da işte buralara gelince takla atmak gerekiyor mecburen. Ama bu kaytan bıyıklı atamanın açıklamalarından sonra tüm tribününün durumu çok anlatacağı zamanlar gelmiştir artık..Kimse kusura bakmasın ama bizim tek gücümüz budur. Kendi taraftarımızdan başka da dostumuz yoktur. Bu kadar rezilliğin, soysuzluğun olduğu bir dünyada Beşiktaş tribününü kulağını tıkamadan televizyona giden mikrofonu kısmadan paşa paşa dinleyeceksin o zaman arkadaş. Zira Beşiktaş tribünü Can Yücel'e benzemez. Kim ne ise; ona onu söyler.Bunların ciğerini ezberledik artık camia olarak. Bakın 22 Mart tarihli yazımda (Kepazelik) ne demişim; '' iki sarı birbirine sarıldı mı ayırmak zor olur. Yukarıya oynayan tüm takımların içinde tek avantajlı konuma geçecek olan Beşiktaş olduğu için (Başak,Ads,Ts dahil) daha ilk günde verilmesi gereken hakkımız bekletiliyor. Kadıköydeki maç belirleyici olur bana göre..Fener'in Beşiktaş'a karşı olası bir galibiyeti sonrasında her şey rahatlar ve geç olarak adalet sağlanır düşüncesindeyim. Ha tersi olur o zaman asıl dansözlüğü seyredin siz'' Tamamen olmasa da ağırlıklı kurgu yapılan bir spor dünyamız var. Bakmayın baskette 2 takım bütçe olarak çok ilerde 1-2 takım da yalandan onlara rekabet etmeye çalışıyor BJK & GS de yarış dışı kaldığı için oradaki rezillikleri çok da takip edemiyoruz. Ama 1-2 hafta ilgilendik orada da ne soytarılıklar olduğunu gördük maşallah. Futbol ama tam oyuncak. Başına atıyorlar çobanın birini o da güdüyor güdebildiği kadar. 2020-2021 sezonunda kurgulu sistem çöktü ülke futbolunda. Pandemi dolayısıyla sistemin köpekleri yeterince havlayamadılar. Sergen Yalçın önderliğinde haramilerin saltanatı yıkıldı o sene. Ama yerden kalkışları çok acımasız oldu. Geçen seneki Trabzon'a yazılmış şampiyonluk ve bu seneki GS - FB finali için kurulmuş sahne rezilliklerin nirvanasını yaşatıyor bizlere. Ama artık yeter. Başlarız böyle adalete de centilmenliğe de. Derbi maçı oynuyorsun herkesin el bebek gül bebek baktığı yetenekli diye sempati beslediği afacan, uçarak havuza atlayacak koca koca adamlar kaç açıdan seyredip penaltı verecekler. Ya daha bu çocuk yaşta adamı sahtekarlığa itiyorsunuz bre gafiller. Kendi çocuğun fırından ekmek çalsa yiyecek misiniz piyon insanlar? Bizlere çok yazık gerçekten. Hangi takımı tutarsak tutalım hangi renklere gönül verirsek verelim bu insan müsfettelerinin hüküm sürdüğü bir organisazyona bu kadar tutkulu olmak gibi bir günahımız var.Gelelim derbiye. Yukarıda bahsedilen bedava penaltı ile torpil yapılarak galibiyet alması istenilen Asya yakası sarıları umduklarını bulamadı. Bizim taraftan bir çok oyuncu ön plana çıkartılabilir ama ben öncelik ile Şenol hocaya hakkını teslim etmek isterim. Çoğu zaman salladığımız hoca çok dik durdu kenarda. Ghezzal'i çıkartmak 45'de her baba yiğidin harcı değil. Ya da 10 kişi kalınca, stoper sokarken hücum yerine orta sahadan oyuncu almak da büyük hamle hem de Maxim sahada iken. Abuş'a 90 dakika katlanmak da oyuncuya olan inancın göstergesi ki karşılığını aldı sonunda. Salih mi Amir mi daha kötü diye düşünürken birini alıp diğerini orta sahanın kralı yapmak da büyük başarı idi atlamayalım. Tüm bu hamleler ile biz geri adım atmıyoruz beyler yürüyün mesajı net geçti oyuncu grubuna. Benim için Şenol Güneş'in en başarılı kenar yönetimidir bu maç. Oyunculara gelince hepsine bravo. Sonradan girip kendi oyun stilinin dışında oynayan Maxim'e teşekkür ile başlamak isterim. Redmond golünde sıkışık ortamdan sakince tek topla çıkan da oydu. Sonra kaptan Necip. Çok iyi oynadı çok dik durdu sahada. Onsuz Kadıköy zaferi tatsız olurdu zaten. Tabi Colley de çok net oynadı. Sol bek Masuaku ise gerçekten büyük tecrübe kattı oyuna. Durduğu yerde durdurdu rakipleri tabir caiz ise. İlk yarı hücum hattında büyük katkı verip cesaretimizi yukarda tutu. Tabi ki Cenk. Geçtim koşu mesafesini, attığı müthiş golleri o Kartal pençesi yeter benim için. Sona saçdaşlıktan dolayı torpil yaparak Redmond'u bıraktım. Bir adam bir maçın tarihini ancak bu kadar değiştirir. Eline ayağına kelajına sağlık.. Farkettiniz mi hakemsiz, itirazsız, kavgasız, gürültüsüz, bir kişi eksik 4 tane yapıştırınca ne de sakin, ne de masum, ne de savunmasız oluyorlar.. Hep söylerim Fenersiz çekilmez bu hayat..