Milliyet yazarı Attila Gökçe'nin köşe yazısı
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi dinledim. Önemli kararlar açıkladı. Açık seçik ve net tavırlarıyla başarılı bir yönetim süreci gerçekleştiren Başkan ve yönetim kurulundaki arkadaşlarının aceleyle alınmış sonradan vazgeçilmiş kararları da oldu. Hepsi de iyi ve olumlu hamlelerdi. Bazı ayrıntılar eleştirilirken bazıları da uygulama olanağı bulunamadığı için sadece denenmiş oldu.
Mehmet Büyükekşi yönetimi, Boğaz kıyısındaki her iskeleye uğrayan Şirket-i Hayriye vapurları gibi "zik zaklarla" oyalanmıyor. Uzman kurullarla, şirketlerle üniversiteler ve akademisyenlerle işbirliği yaparak "rota" belirliyor. Salt kulüpler istedi diye sezon sürerken yönetmelik değiştirme kolaylıklarına sapmıyor, popülarite rüzgarından uzak duruyor.
Başkan'ın yönetim kurulundaki arkadaşlarıyla birlikte yaptığı açıklamaların çoğunu doğru ve yerinde buluyorum. Kulüplerde harcama limitlerinin yüzde 40 olarak belirlenmesi enflasyon koşulları da dikkate alındığında gerçekçi ve yararlı bir karar. 2022 Dünya Kupası'nda görülen VAR uygulaması ve kayıp zaman kararlarının Süper Lig'de de gerçekleştirilmesi önemli. Yarı otomatik ofsayt teknolojisi ise gelecek yıla programlanmış. Bekleyeceğiz.
Beni en çok etkileyen karar ise VAR'la iletişim halinde iken hakem çevresinde baskı oluşturmak için sürekli konuşan, iletişimi engelleyen, karar empoze eden futbolcularla ilgili. Bu saygısız ortam tekrarlandığında hakem çevresindekilerin hepsine sarı kart gösterecek. Hakemin ihmali halinde TFF doğrudan maç görüntüleriyle ceza verecek.
TFF kararlarının ayrıntılarını haber sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Benim "rota" kavramı ve geleceği de hesaba katarak belirlenen "hakem akademisi" ve "kulüp futbol akademileri" gibi ayrıntılarda gördüğüm bir şey var. Mehmet Büyükekşi, Haziran'da TFF genel kurulunda görevini sonlandırırken, ibradan hemen sonra yapılacak seçimde bu defa dört yıllığına aday olabilir. Konuştuğum TFF yöneticileri ajandalarında böyle bir konu olmadığını söylediler. Ben de diyorum ki, gerekli koşullar ve destek oluştuğunda Büyükekşi'nin ajandası yenilenebilir
VAR cevabı YOK olunca
TFF, VAR hakemi sayısını artırmak üzere UEFA ülkelerinden VAR hakemleri davet etti, biliyorsunuz. Ancak tüm cevaplar YOK oldu. O nedenle yeni kararlar aldılar.
Mete Kalkavan ve Abdülkadir Bitigen VAR kadrosuna dahil edildi. Hayır bu bir "sahadan geri çekme" kararı değil. Mete Kalkavan ve Abdülkadir Bitigen sahada maç yönetmenin yanı sıra VAR odasında da görev alabilecek.
Ayrıca şu da var: UEFA Bitigen'e sahada Kalkavan'a VAR'da görev veriyor. Yadırganacak bir durum yok
Katar'dan hakem tartışması
Süper Ligimize ara verilse de hakem tartışmaktan geri durmuyoruz. Ne yapıp edip Dünya Kupası'ndan bir hakem tartışması devşirdik: "Efendim Messi'nin sağ ayağıyla attığı golden hemen önce Arjantin yedek kulübesindeki oyuncular ve antrenörler hep beraber sahaya girdi. Polonyalı Hakem Szymon Marciniak'ın kural kitabındaki fazla oyuncularla ilgili maddeye uyarak golü iptal edip Arjantin aleyhine endirekt serbest vuruş kararı vermesi gerekiyor" muş!. Bizim hakemlerle konuştum. O elden düşmeyen kitabın en başında "Kuralların Felsefesi ve Ruhu" başlıklı kısa bir yazı var. Oradan da kısa bir bölüm: "Kuralların bütünlüğü ve onları uygulayan hakemler her zaman korunmalı ve saygı duyulmalıdır. Tüm yetkililerin, teknik direktör ve takım kaptanlarının kararlara saygı duyulmasında oyuna karşı açık sorumlulukları vardır" Böyle bakarsak, bir final maçında kenardakilerden habersiz rakip kale önünde gücünün ve becerisinin sınırlarını zorlayarak masum bir gol atan oyuncunun hakkı da teslim edilmelidir. Messi'ye ayrıcalık olsun diye yazmıyorum. Aynı durumdaki her futbolcu için böyle düşünüyorum. Polonyalı Mrciniak, uluslararası otoritelere göre finale seçilmiş en uygun hakem. Verdiği kararlar da doğru
Soru: Dünya Kupası'na en büyük katkımız ne oldu?
Yanıt: Tuzluk
Attila GÖKÇE / Milliyet
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi dinledim. Önemli kararlar açıkladı. Açık seçik ve net tavırlarıyla başarılı bir yönetim süreci gerçekleştiren Başkan ve yönetim kurulundaki arkadaşlarının aceleyle alınmış sonradan vazgeçilmiş kararları da oldu. Hepsi de iyi ve olumlu hamlelerdi. Bazı ayrıntılar eleştirilirken bazıları da uygulama olanağı bulunamadığı için sadece denenmiş oldu.
Mehmet Büyükekşi yönetimi, Boğaz kıyısındaki her iskeleye uğrayan Şirket-i Hayriye vapurları gibi "zik zaklarla" oyalanmıyor. Uzman kurullarla, şirketlerle üniversiteler ve akademisyenlerle işbirliği yaparak "rota" belirliyor. Salt kulüpler istedi diye sezon sürerken yönetmelik değiştirme kolaylıklarına sapmıyor, popülarite rüzgarından uzak duruyor.
Başkan'ın yönetim kurulundaki arkadaşlarıyla birlikte yaptığı açıklamaların çoğunu doğru ve yerinde buluyorum. Kulüplerde harcama limitlerinin yüzde 40 olarak belirlenmesi enflasyon koşulları da dikkate alındığında gerçekçi ve yararlı bir karar. 2022 Dünya Kupası'nda görülen VAR uygulaması ve kayıp zaman kararlarının Süper Lig'de de gerçekleştirilmesi önemli. Yarı otomatik ofsayt teknolojisi ise gelecek yıla programlanmış. Bekleyeceğiz.
Beni en çok etkileyen karar ise VAR'la iletişim halinde iken hakem çevresinde baskı oluşturmak için sürekli konuşan, iletişimi engelleyen, karar empoze eden futbolcularla ilgili. Bu saygısız ortam tekrarlandığında hakem çevresindekilerin hepsine sarı kart gösterecek. Hakemin ihmali halinde TFF doğrudan maç görüntüleriyle ceza verecek.
TFF kararlarının ayrıntılarını haber sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Benim "rota" kavramı ve geleceği de hesaba katarak belirlenen "hakem akademisi" ve "kulüp futbol akademileri" gibi ayrıntılarda gördüğüm bir şey var. Mehmet Büyükekşi, Haziran'da TFF genel kurulunda görevini sonlandırırken, ibradan hemen sonra yapılacak seçimde bu defa dört yıllığına aday olabilir. Konuştuğum TFF yöneticileri ajandalarında böyle bir konu olmadığını söylediler. Ben de diyorum ki, gerekli koşullar ve destek oluştuğunda Büyükekşi'nin ajandası yenilenebilir
VAR cevabı YOK olunca
TFF, VAR hakemi sayısını artırmak üzere UEFA ülkelerinden VAR hakemleri davet etti, biliyorsunuz. Ancak tüm cevaplar YOK oldu. O nedenle yeni kararlar aldılar.
Mete Kalkavan ve Abdülkadir Bitigen VAR kadrosuna dahil edildi. Hayır bu bir "sahadan geri çekme" kararı değil. Mete Kalkavan ve Abdülkadir Bitigen sahada maç yönetmenin yanı sıra VAR odasında da görev alabilecek.
Ayrıca şu da var: UEFA Bitigen'e sahada Kalkavan'a VAR'da görev veriyor. Yadırganacak bir durum yok
Katar'dan hakem tartışması
Süper Ligimize ara verilse de hakem tartışmaktan geri durmuyoruz. Ne yapıp edip Dünya Kupası'ndan bir hakem tartışması devşirdik: "Efendim Messi'nin sağ ayağıyla attığı golden hemen önce Arjantin yedek kulübesindeki oyuncular ve antrenörler hep beraber sahaya girdi. Polonyalı Hakem Szymon Marciniak'ın kural kitabındaki fazla oyuncularla ilgili maddeye uyarak golü iptal edip Arjantin aleyhine endirekt serbest vuruş kararı vermesi gerekiyor" muş!. Bizim hakemlerle konuştum. O elden düşmeyen kitabın en başında "Kuralların Felsefesi ve Ruhu" başlıklı kısa bir yazı var. Oradan da kısa bir bölüm: "Kuralların bütünlüğü ve onları uygulayan hakemler her zaman korunmalı ve saygı duyulmalıdır. Tüm yetkililerin, teknik direktör ve takım kaptanlarının kararlara saygı duyulmasında oyuna karşı açık sorumlulukları vardır" Böyle bakarsak, bir final maçında kenardakilerden habersiz rakip kale önünde gücünün ve becerisinin sınırlarını zorlayarak masum bir gol atan oyuncunun hakkı da teslim edilmelidir. Messi'ye ayrıcalık olsun diye yazmıyorum. Aynı durumdaki her futbolcu için böyle düşünüyorum. Polonyalı Mrciniak, uluslararası otoritelere göre finale seçilmiş en uygun hakem. Verdiği kararlar da doğru
Soru: Dünya Kupası'na en büyük katkımız ne oldu?
Yanıt: Tuzluk
Attila GÖKÇE / Milliyet