Wizard
Forum Üyesi
- Katılım
- 13 Eyl 2022
- Mesajlar
- 9,110
- Puanları
- 0
“Sen hiç sinirlenmez misin Allah aşkına?”, “Biraz sakin olsana!” ya da “İçinde patladı öfken yağdır kurtul!” görüldüğü üzere öfke deyip geçmemeli kişiye özelleştirmeden etmemeliyiz. Ansızın kan akışını hızlandıran, yerinden kalkmayana beş takla attırdığı gibi oturmayanı olduğu yere çakan bu duygu, kişiden kişiye farklılık gösterir. Biz de bu çeşitlilik ekseninde burçlara bir göz attık, kimler nasıl öfkelenir sizler için yazdık!
Koç
Oysa otuz saniyeliğine ortadan kaybolmuş ya da az önce başınızı çevirmiştiniz; bu arada Koç’u bu kadar sinirlendirecek ne olmuş olabilir ki? Bu denli ansızın sinirlenebilir, oda sıcaklığında bıraktığınız Koç saliseler içinde kıpkırmızı bir öfke fıçısına dönebilir. Bir anda kıvılcım saçmaya başlayan, sözcükleri çığlıklarının arasında kaybolup kulaklarından ateşler fışkıran Koç, aynı hızda yatışır, soğuk sular altında kalmışçasına ansızın serinler! Koç’un öfkesi kayıtsız kalınması gereken bir şaşkınlık yaratır!
Boğa
Bir kamyon adam bir olup Boğa’yı sinirlendirmeye ant içseniz, siz çileden çıkarsınız ama Boğa yerinden oynamaz, onca uğraşa öfkesinin ucu görünmez! Boğa kolay kolay kızmaz, sıkça uğrayan huzursuzluklardan hoşlanmaz! Ani tepkiler, ansızın gelen yakıcı öfkeler Boğa’ya göre değildir. Dolayısıyla Boğa sinirlenirse bir anlık öfkeyle olmaz, birikmiş bir sinirin alevi de için için yanar, tez dağılmaz! Anlayacağınız Boğa kolay kolay kızıp bir anda parlamaz ama bir kızarsa o zaman da Kızıl Irmağa bağlasalar soğumaz.
İkizler
İkizler kimseler ne olduğunu anlamadan sinirlenenlerdendir. Sağlı sollu bir cümleler istilası başlar, öfkelenmiş bir İkizler ağzını sonuna dek açmakla kalmaz, dilini de otomatiğe bağlar! Ne kaçan kurtulur öfke nöbetinden ne kulaklarını tıkamaya yeter en son ses müzikler! O dil sinirlendiğini ıslatıp ıslatıp dövmeden bırakmaz, İkizler’in öfkesi içindeki son cümle dudaklarından ok misali fırlayıp karşısındakini delip geçene dek dinmez! Sinirli bir İkizler kimselerin dur ihtarlarına uymaz!
Yengeç
Yengeç annesinden yadigâr kıyafetleri, ananesinden kalma takıları, büyük büyük dedesinin fularlarını ve milyonlarca fotoğrafın ağzından taştığı albümlere yüklediği anılarını mı biriktirir sadece? Tabi ki hayır! Bir de öfkelerini biriktirir, üzülüp içine attığı kırgınlıklarını istifler, kızgınlıklarını tutar içinde bir yerlerde “ne yeri ne zamanı” deseniz de çıkarır kalbini kıranları deste deste ve kırar kalemleri bir hamlede! Ağır ağır sinirlenir Yengeç belli etmese de dürer tüm defterleri bardağın taştığı yerde!
Aslan
Aslan “en doğal hakkım” deyip sinirlenir. O kadar emindir ki kendinden; öfkesinin sebebini ne tartışmaya açar ne de içini serinletebilecek herhangi bir açıklamaya kulak asar! Her şey oldukça net, öfkesinin sebebi gün gibi ortadadır! Siniri burnundan taştığında, öfkesi tüm durakları aradan kaldırıp dört nala koştuğunda önünde kimseler duramaz! Aslan tüm gücüyle kırar kapıyı, masaya vurur yumruğunu ve eser gönlünce, gürler sesinin yettiğince! Aşırı özgüvenle sinirlenen Aslan o noktadan sonra en haklı olur!
Başak
Başak sıkça sinirlenir! Benim kankam Başak bir kere öfkelendiğini, kapıları çarpıp, bardaklarını kırdığını görmedim diyenler; göremezsiniz! Zira Başak’ın içine alev topları yağar, kulaklarından dumanlar içeriye sızar ama öfkelendiği belli olmaz, kıvılcımı kimseye sıçramaz! Keşke biraz gösterse, iki bağırıp, üç çağırıp içindeki alevin için için kendini yakmasına göz yummasa! Kaygıdan boğulur, üzüntüden ruhu sıkılır, sinirden yerinde duramaz ama gelin görün ki bunu kimse anlamaz!
Terazi
Tüm sinirlerini aldıran, ses tellerini küçük yaşlarda yüksek desibele çıkmaması için bağlatan, öfke nöbetlerini hep başkalarına tutturan Terazi’yi sinirlendirebilene ödül var! Terazi hır gür sevmez, kavgaya hiç gelmez, bilakis küsleri barıştırır, beynine kan sıçrayanları sakinleştirici bakıma alır, öfkesi kafasından tüteni yatıştırır! Sevmez Terazi ne kavgayı ne de tartışmaya yol açacak türden aksi konuşmaları! O huzur için yaşar, elinde barış çubuklarıyla dünyaya sakinlik yayar!
Akrep
Akrep ansızın da sinirlenmez, beklemiş bir siniri vakti gelince gün yüzüne de çıkarmaz! Zira neye sinirlendiğinin şovunu yapıp, kimselerin kendi hakkında fikir sahibi olmasına müsaade etmez, zaaflarını açık edip kendini ele vermez! Aynı olaya iki kez sinirlense, herkes onun bam telini bulmuş, Akrep’i çileden çıkarmanın yolunu keşfetmiş olur! Akrep öfkesine yenilip kendini açık etmez! Hal böyle olunca Akrep sinirlerine hep hâkim olur.
Yay
Yay delice sinirlenir, aniden harlayıp, ansızın söner! Böyle bir ivme Zodyak ailesinin başka hiçbir üyesinde görülmez. Sinir kat sayısı herkeste en çok 100’ü görüyorsa Yay muhakkak 500’ü saniyeler içinde vurup, günün ödülünü kazanır! Ses telleri paralanır, kalbi yerinden çıkar, sinirlenen Yay duvara kafa atar! Üstüne düşünülmemiş, sonu öngörülmemiş, işin nereye varacağı, sıradaki reaksiyon hiç umursanmamış, sadece “bir insan ne kadar ani ve yüksek bir sinir yaşayabilir”in keşfi yapılmıştır! Yay’ın öfkesi başlı başına bir araştırma konusu olabileceği gibi oldukça deneyseldir!
Oğlak
Oğlak ne şova yönelik yaşar sinirini ne ansızın ve geçicidir onunki! Hakkıyla sinirlenir Oğlak! O ana şahit olanlar öfkesinin kaynağını bilir ve yapılan açıklama sonucu Oğlak’ın kızmasına herkes hak verir! Zaten Oğlak’ın son noktada yaşadığı öfkeyi duyan herkes, “ben olsam daha çok…” katkısını yapar! Oğlak sınırını bilir, öfkeden gözü dönmez tepkisini ölçülü verir! Kime kızdıysa o dahi Oğlak’a hak verip, özrünü diler! Bu konuda böylece kapanır gider!
Kova
Kova’ya “bir anlık öfkeyle karar verme ne olur?” demek gerekir! Sinirden zekası gün gibi ortaya dökülür, sinirine maruz kalan kişi farklı bir teknikle karşılaşır! Kova bilindik yöntemlerle sinirlenmez, kızgınlığını karşısındakine yüksek telden konuşarak, dahası haykırarak çıkarmaz! Zekasıyla döver Kova! Küçük harflerle kurduğu tasarım cümleleriyle karşısındakini yerin dibine soksa da sesini duyuracak mesafeyi muhakkak korur!
Balık
“Şimdi ne oldu ki? Ne var bunda? Neye sinirlendin?” sorularıyla baş başa kalırken Balık’ın öfkesine maruz kalan kişi, Balık aslında fi tarihinde kızdığı her ne ise acısını olmadık bir şeyden çıkarmaya koyulmuştur bile! Tartışmanın sonunda belli olsa da Balık’ın asıl derdi, olmadık konular kurunun yanında yanıp gitmiştir çoktan! Balık asıl konuya gelip, öfkesinin kaynağını açık edene kadar, hedefteki mağdur neye uğradığını çoktan şaşırmış, tüm bildiklerini unutmuştur. Anlayacağınız Balık, sebebi belli olmayan bir anda sinirlenir, zamansız bir öfkenin kurbanı olur!
Koç
Oysa otuz saniyeliğine ortadan kaybolmuş ya da az önce başınızı çevirmiştiniz; bu arada Koç’u bu kadar sinirlendirecek ne olmuş olabilir ki? Bu denli ansızın sinirlenebilir, oda sıcaklığında bıraktığınız Koç saliseler içinde kıpkırmızı bir öfke fıçısına dönebilir. Bir anda kıvılcım saçmaya başlayan, sözcükleri çığlıklarının arasında kaybolup kulaklarından ateşler fışkıran Koç, aynı hızda yatışır, soğuk sular altında kalmışçasına ansızın serinler! Koç’un öfkesi kayıtsız kalınması gereken bir şaşkınlık yaratır!
Boğa
Bir kamyon adam bir olup Boğa’yı sinirlendirmeye ant içseniz, siz çileden çıkarsınız ama Boğa yerinden oynamaz, onca uğraşa öfkesinin ucu görünmez! Boğa kolay kolay kızmaz, sıkça uğrayan huzursuzluklardan hoşlanmaz! Ani tepkiler, ansızın gelen yakıcı öfkeler Boğa’ya göre değildir. Dolayısıyla Boğa sinirlenirse bir anlık öfkeyle olmaz, birikmiş bir sinirin alevi de için için yanar, tez dağılmaz! Anlayacağınız Boğa kolay kolay kızıp bir anda parlamaz ama bir kızarsa o zaman da Kızıl Irmağa bağlasalar soğumaz.
İkizler
İkizler kimseler ne olduğunu anlamadan sinirlenenlerdendir. Sağlı sollu bir cümleler istilası başlar, öfkelenmiş bir İkizler ağzını sonuna dek açmakla kalmaz, dilini de otomatiğe bağlar! Ne kaçan kurtulur öfke nöbetinden ne kulaklarını tıkamaya yeter en son ses müzikler! O dil sinirlendiğini ıslatıp ıslatıp dövmeden bırakmaz, İkizler’in öfkesi içindeki son cümle dudaklarından ok misali fırlayıp karşısındakini delip geçene dek dinmez! Sinirli bir İkizler kimselerin dur ihtarlarına uymaz!
Yengeç
Yengeç annesinden yadigâr kıyafetleri, ananesinden kalma takıları, büyük büyük dedesinin fularlarını ve milyonlarca fotoğrafın ağzından taştığı albümlere yüklediği anılarını mı biriktirir sadece? Tabi ki hayır! Bir de öfkelerini biriktirir, üzülüp içine attığı kırgınlıklarını istifler, kızgınlıklarını tutar içinde bir yerlerde “ne yeri ne zamanı” deseniz de çıkarır kalbini kıranları deste deste ve kırar kalemleri bir hamlede! Ağır ağır sinirlenir Yengeç belli etmese de dürer tüm defterleri bardağın taştığı yerde!
Aslan
Aslan “en doğal hakkım” deyip sinirlenir. O kadar emindir ki kendinden; öfkesinin sebebini ne tartışmaya açar ne de içini serinletebilecek herhangi bir açıklamaya kulak asar! Her şey oldukça net, öfkesinin sebebi gün gibi ortadadır! Siniri burnundan taştığında, öfkesi tüm durakları aradan kaldırıp dört nala koştuğunda önünde kimseler duramaz! Aslan tüm gücüyle kırar kapıyı, masaya vurur yumruğunu ve eser gönlünce, gürler sesinin yettiğince! Aşırı özgüvenle sinirlenen Aslan o noktadan sonra en haklı olur!
Başak
Başak sıkça sinirlenir! Benim kankam Başak bir kere öfkelendiğini, kapıları çarpıp, bardaklarını kırdığını görmedim diyenler; göremezsiniz! Zira Başak’ın içine alev topları yağar, kulaklarından dumanlar içeriye sızar ama öfkelendiği belli olmaz, kıvılcımı kimseye sıçramaz! Keşke biraz gösterse, iki bağırıp, üç çağırıp içindeki alevin için için kendini yakmasına göz yummasa! Kaygıdan boğulur, üzüntüden ruhu sıkılır, sinirden yerinde duramaz ama gelin görün ki bunu kimse anlamaz!
Terazi
Tüm sinirlerini aldıran, ses tellerini küçük yaşlarda yüksek desibele çıkmaması için bağlatan, öfke nöbetlerini hep başkalarına tutturan Terazi’yi sinirlendirebilene ödül var! Terazi hır gür sevmez, kavgaya hiç gelmez, bilakis küsleri barıştırır, beynine kan sıçrayanları sakinleştirici bakıma alır, öfkesi kafasından tüteni yatıştırır! Sevmez Terazi ne kavgayı ne de tartışmaya yol açacak türden aksi konuşmaları! O huzur için yaşar, elinde barış çubuklarıyla dünyaya sakinlik yayar!
Akrep
Akrep ansızın da sinirlenmez, beklemiş bir siniri vakti gelince gün yüzüne de çıkarmaz! Zira neye sinirlendiğinin şovunu yapıp, kimselerin kendi hakkında fikir sahibi olmasına müsaade etmez, zaaflarını açık edip kendini ele vermez! Aynı olaya iki kez sinirlense, herkes onun bam telini bulmuş, Akrep’i çileden çıkarmanın yolunu keşfetmiş olur! Akrep öfkesine yenilip kendini açık etmez! Hal böyle olunca Akrep sinirlerine hep hâkim olur.
Yay
Yay delice sinirlenir, aniden harlayıp, ansızın söner! Böyle bir ivme Zodyak ailesinin başka hiçbir üyesinde görülmez. Sinir kat sayısı herkeste en çok 100’ü görüyorsa Yay muhakkak 500’ü saniyeler içinde vurup, günün ödülünü kazanır! Ses telleri paralanır, kalbi yerinden çıkar, sinirlenen Yay duvara kafa atar! Üstüne düşünülmemiş, sonu öngörülmemiş, işin nereye varacağı, sıradaki reaksiyon hiç umursanmamış, sadece “bir insan ne kadar ani ve yüksek bir sinir yaşayabilir”in keşfi yapılmıştır! Yay’ın öfkesi başlı başına bir araştırma konusu olabileceği gibi oldukça deneyseldir!
Oğlak
Oğlak ne şova yönelik yaşar sinirini ne ansızın ve geçicidir onunki! Hakkıyla sinirlenir Oğlak! O ana şahit olanlar öfkesinin kaynağını bilir ve yapılan açıklama sonucu Oğlak’ın kızmasına herkes hak verir! Zaten Oğlak’ın son noktada yaşadığı öfkeyi duyan herkes, “ben olsam daha çok…” katkısını yapar! Oğlak sınırını bilir, öfkeden gözü dönmez tepkisini ölçülü verir! Kime kızdıysa o dahi Oğlak’a hak verip, özrünü diler! Bu konuda böylece kapanır gider!
Kova
Kova’ya “bir anlık öfkeyle karar verme ne olur?” demek gerekir! Sinirden zekası gün gibi ortaya dökülür, sinirine maruz kalan kişi farklı bir teknikle karşılaşır! Kova bilindik yöntemlerle sinirlenmez, kızgınlığını karşısındakine yüksek telden konuşarak, dahası haykırarak çıkarmaz! Zekasıyla döver Kova! Küçük harflerle kurduğu tasarım cümleleriyle karşısındakini yerin dibine soksa da sesini duyuracak mesafeyi muhakkak korur!
Balık
“Şimdi ne oldu ki? Ne var bunda? Neye sinirlendin?” sorularıyla baş başa kalırken Balık’ın öfkesine maruz kalan kişi, Balık aslında fi tarihinde kızdığı her ne ise acısını olmadık bir şeyden çıkarmaya koyulmuştur bile! Tartışmanın sonunda belli olsa da Balık’ın asıl derdi, olmadık konular kurunun yanında yanıp gitmiştir çoktan! Balık asıl konuya gelip, öfkesinin kaynağını açık edene kadar, hedefteki mağdur neye uğradığını çoktan şaşırmış, tüm bildiklerini unutmuştur. Anlayacağınız Balık, sebebi belli olmayan bir anda sinirlenir, zamansız bir öfkenin kurbanı olur!