Milliyet yazarı Bilal Meşe'nin maç yazısı
Zirve yarışını psikolojik açıdan da irdelemek gerekir... Neden derseniz, eğer zirveden uzaksanız orayı yakalamak isteyen takımlarda psikolojik bir baskı her daim vardır, bunu da görüyoruz. Beşiktaş'ın bulunduğu konumun fotoğrafı bu...
Kaldı ki 'baskının' bazen dezavantaja dönüştüğünü de biliyoruz. Diyeceksiniz kötü oyun, psikoloji ile aynı kantara konulamaz...
Konur arkadaş konur! Kaldı ki bu oyunda kötü oynarsınız ama maçı kazanırsınız, bunun örnekleri çok var. Kartal'ın penceresinden bu oyuna bakarsak, onlar için iyi oyun değil, kazanmanın en büyük hedef olduğunu gözlemliyoruz. Beşiktaş dostları belki bize için için kızıyordur. Kızmayın, geçtiğimiz hafta bir Alanya maçına bakın, bir de Karagümrük maçına! Olimpiyat Stadı'nın konumunu biliyoruz, hele iklim şartları kötüyse, ki öyle, vay halinize! Baskı, stres ve iklim şartları Kartal'ı bu yarıda etkileyen faktörlerdir...
Nitekim, ilk yarıda rakibine iki pozisyon veren Kartal'ın savunmasındaki kriz sürüyor, Şenol Güneş de farkında. Dedik ya, kötü de oynasanız kazanmak önemli... Cenk Tosun gemisini kurtaran konumunda, hangi bölgede oynarsa oynasın, asıl işini hiç ama hiç unutmuyor. Bu yarıda bir şutunda direği geçemedi, 33'de affetmedi, kilidi açtı. Kartal'ın büyük umutlarla renklerine yeniden bağladığı Aboubakar, bu yarıda pek ortalarda gözükmedi, iki kez top geldi, hepsi o kadar, bunlar da pek işe yaramadı!
***
Gördük ki, Güneş hoca da ikinci yarıda Aboubakar'ı oyundan almak zorunda kaldı, haklıydı. Redmond ise çok kötü değildi, ne var ki Güneş belki de skoru korumak adına Saiss'i de sahaya sürdü. Ne var ki, pek işe yaramadı, 49'da Borini'nin asistinde Ozdoev, skoru eşitledi!
Güneş baktı olmuyor, bu kez savunmadan Tayyip'i aldı, yerine Nkoudou'yu sahaya sürdü, Kartal ofansa çıkmakta zorlandı, Karagümrük'ün baskısı da birlikte geldi. Kartal'ın Karagümrük karşında kaybettiği iki puan elbette altın değerindedir.
Sakın ola Güneş'e kadro nedeniyle kimse kızmasın. Ne yapsın? Alanyaspor'u hem iyi futbol, hem de farklı yenen kadroyu sahaya sürdü, haklıydı. Gelin görün ki, o takımdan eser yoktu, gerek ilk, gerekse ikinci yarıda. Sanırsınız çoğu futbolcunun ayağında pranga var, yürüyerek bu oyun oynanmaz arkadaş!
Bu oyunla ilgili bir deyiş vardır, ünlü teknik direktörlerimizin kullandığı, "Yenemiyorsan, yenilmiyeceksiniz" diye.
Ancak Beşiktaş'ın konumu öyle değil, her kayıp, Kartal'a eksi yazar, zirve trenini kaçırır! Valla, böylesi kötü oyunda bence kazanılan bir puan kazançtır, belki de yarışta işe yarar, bilemeyiz, bekleyip, göreceğiz
Bilal MEŞE / Milliyet
Zirve yarışını psikolojik açıdan da irdelemek gerekir... Neden derseniz, eğer zirveden uzaksanız orayı yakalamak isteyen takımlarda psikolojik bir baskı her daim vardır, bunu da görüyoruz. Beşiktaş'ın bulunduğu konumun fotoğrafı bu...
Kaldı ki 'baskının' bazen dezavantaja dönüştüğünü de biliyoruz. Diyeceksiniz kötü oyun, psikoloji ile aynı kantara konulamaz...
Konur arkadaş konur! Kaldı ki bu oyunda kötü oynarsınız ama maçı kazanırsınız, bunun örnekleri çok var. Kartal'ın penceresinden bu oyuna bakarsak, onlar için iyi oyun değil, kazanmanın en büyük hedef olduğunu gözlemliyoruz. Beşiktaş dostları belki bize için için kızıyordur. Kızmayın, geçtiğimiz hafta bir Alanya maçına bakın, bir de Karagümrük maçına! Olimpiyat Stadı'nın konumunu biliyoruz, hele iklim şartları kötüyse, ki öyle, vay halinize! Baskı, stres ve iklim şartları Kartal'ı bu yarıda etkileyen faktörlerdir...
Nitekim, ilk yarıda rakibine iki pozisyon veren Kartal'ın savunmasındaki kriz sürüyor, Şenol Güneş de farkında. Dedik ya, kötü de oynasanız kazanmak önemli... Cenk Tosun gemisini kurtaran konumunda, hangi bölgede oynarsa oynasın, asıl işini hiç ama hiç unutmuyor. Bu yarıda bir şutunda direği geçemedi, 33'de affetmedi, kilidi açtı. Kartal'ın büyük umutlarla renklerine yeniden bağladığı Aboubakar, bu yarıda pek ortalarda gözükmedi, iki kez top geldi, hepsi o kadar, bunlar da pek işe yaramadı!
***
Gördük ki, Güneş hoca da ikinci yarıda Aboubakar'ı oyundan almak zorunda kaldı, haklıydı. Redmond ise çok kötü değildi, ne var ki Güneş belki de skoru korumak adına Saiss'i de sahaya sürdü. Ne var ki, pek işe yaramadı, 49'da Borini'nin asistinde Ozdoev, skoru eşitledi!
Güneş baktı olmuyor, bu kez savunmadan Tayyip'i aldı, yerine Nkoudou'yu sahaya sürdü, Kartal ofansa çıkmakta zorlandı, Karagümrük'ün baskısı da birlikte geldi. Kartal'ın Karagümrük karşında kaybettiği iki puan elbette altın değerindedir.
Sakın ola Güneş'e kadro nedeniyle kimse kızmasın. Ne yapsın? Alanyaspor'u hem iyi futbol, hem de farklı yenen kadroyu sahaya sürdü, haklıydı. Gelin görün ki, o takımdan eser yoktu, gerek ilk, gerekse ikinci yarıda. Sanırsınız çoğu futbolcunun ayağında pranga var, yürüyerek bu oyun oynanmaz arkadaş!
Bu oyunla ilgili bir deyiş vardır, ünlü teknik direktörlerimizin kullandığı, "Yenemiyorsan, yenilmiyeceksiniz" diye.
Ancak Beşiktaş'ın konumu öyle değil, her kayıp, Kartal'a eksi yazar, zirve trenini kaçırır! Valla, böylesi kötü oyunda bence kazanılan bir puan kazançtır, belki de yarışta işe yarar, bilemeyiz, bekleyip, göreceğiz
Bilal MEŞE / Milliyet