Beşiktaş'ın efsane futbolcusu Süleyman Oktay, TFF ve kararları üzerine görüşlerini duhuliye.com için özel değerlendirdi
Süleyman Oktay şu ifadeleri kullandı:
Acımız çok büyük içimiz yanıyor. Hepimize geçmiş olsun. Vefat edenlere Allah rahmet eylesin. Bütün Türkiye'ye sabırlar diliyorum.
Bu depremin siyasi tarafına girersem çok şey söyleyebilirim ama girmiyeceğim. Yalnız Türk milleti bu dayanaksız, dirençsiz imar dışı karton evlerde yaşamak zorunda mı? Bunların sorumluları kimler bir tek bunu soracağım o kadar.
Futbola gelirsek tabiki bu travma-depresyon-moralsizlikle hangi futbolcu, hangi seyirci ve de futbolun bütün bileşenleri futbola nasıl bir dönüş yapabilir. Hiç birimizde yaşam sevinci kalmadı ki, futbol aşkı kalsın, milletçe büyük bir travma yaşıyoruz. Devamlı dualarımızı okuyoruz, yalnız beddualarıda eksik etmiyoruz.
İçinde bulunduğumuz ortamda futbol düşünmek çok zor çünkü futbol tekrar başlasa bile hiç zevk vermeyecek.
Belli bir zaman sonrasında yaralarımızı sarabilirsek, tekrar futbola dönüş yapacağız, o coşkuyu bu sezon yakalamak çok zor. Tabiki hayat devam edecek, acılar küllenecek işte o zaman futbol tekrar hepimizin ilgi alanına girip, kitleleri peşinden sürükleyen ruh sağlığımızı tedavi eden konuma gelecektir.
Bu bölgemiz yerle bir oldu. Hatay - Malatya - Gaziantep bu takımların bence korunup kollanması gerekir. Bu futbolcular depremi yaşayıp, çıkıp top oynayabilmeleri hiç kolay değil onun için bu takımlara bu sezon için gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.
Şehri yıkılmış, futbolcusu ve seyircisi enkaz altında kalmış, vefat etmiş olan bu kulüplere nasıl futbol oynatabilirsiniz ki?
Onun için bütün bu yaşananların üzerinden belli bir zaman geçmeli, yaralarımızı sarıp o gücü ve morali futbol oynama isteğini tekrar kendilerinde hissedelerse o zaman şehirlerini tekrardan başarıyla temsil edeceklerdir.
Ama zaman gerekli...
Süleyman Oktay şu ifadeleri kullandı:
Acımız çok büyük içimiz yanıyor. Hepimize geçmiş olsun. Vefat edenlere Allah rahmet eylesin. Bütün Türkiye'ye sabırlar diliyorum.
Bu depremin siyasi tarafına girersem çok şey söyleyebilirim ama girmiyeceğim. Yalnız Türk milleti bu dayanaksız, dirençsiz imar dışı karton evlerde yaşamak zorunda mı? Bunların sorumluları kimler bir tek bunu soracağım o kadar.
Futbola gelirsek tabiki bu travma-depresyon-moralsizlikle hangi futbolcu, hangi seyirci ve de futbolun bütün bileşenleri futbola nasıl bir dönüş yapabilir. Hiç birimizde yaşam sevinci kalmadı ki, futbol aşkı kalsın, milletçe büyük bir travma yaşıyoruz. Devamlı dualarımızı okuyoruz, yalnız beddualarıda eksik etmiyoruz.
İçinde bulunduğumuz ortamda futbol düşünmek çok zor çünkü futbol tekrar başlasa bile hiç zevk vermeyecek.
Belli bir zaman sonrasında yaralarımızı sarabilirsek, tekrar futbola dönüş yapacağız, o coşkuyu bu sezon yakalamak çok zor. Tabiki hayat devam edecek, acılar küllenecek işte o zaman futbol tekrar hepimizin ilgi alanına girip, kitleleri peşinden sürükleyen ruh sağlığımızı tedavi eden konuma gelecektir.
Bu bölgemiz yerle bir oldu. Hatay - Malatya - Gaziantep bu takımların bence korunup kollanması gerekir. Bu futbolcular depremi yaşayıp, çıkıp top oynayabilmeleri hiç kolay değil onun için bu takımlara bu sezon için gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.
Şehri yıkılmış, futbolcusu ve seyircisi enkaz altında kalmış, vefat etmiş olan bu kulüplere nasıl futbol oynatabilirsiniz ki?
Onun için bütün bu yaşananların üzerinden belli bir zaman geçmeli, yaralarımızı sarıp o gücü ve morali futbol oynama isteğini tekrar kendilerinde hissedelerse o zaman şehirlerini tekrardan başarıyla temsil edeceklerdir.
Ama zaman gerekli...