Milliyet yazarlarından Bilal Meşe'nin köşe yazısı
Sokaktaki Beşiktaş sevdalıları şu sıralarda mutsuz, gelecek adına da umutsuz! Umutsuzlar, çünkü Kartal'ın futbolu onları karamsarlığa itiyor, haklılar.
Gaziantep beraberliğinden sonra Gelibolu'daki Beşiktaşlılar Derneği'nin kapısını çalan taraftarların, 'Ne olacak bu halimiz?' sorularına yanıt vermekte artık zorlanıyorum! Oldum, olası, "Teker kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur" atasözünü severim. Niye mi? Bu tehlikeyi sezon başından bu yana görüyorum ve yorumlarımda bu konuya sıkça değiniyorum.
Evet, Şenol Güneş kariyerli ve de tecrübeli bir teknik adam... Çok kritik bir virajda Kartal'ın direksiyonuna geçti, işinin kolay olmadığını da defalarca bu köşede dile getirdim.
Dışarıdan bakıldığı zaman Kartal'ın kadrosu fena değil, gelin görün ki, oynadığı futbol kadrosuyla asla örtüşmüyor, sürekli zikzaklar çiziyor!
Zirvenin fotoğrafına bakıyorum, Kartal'ın rakibi tek değil, üstünde 6 takım var, onların arasından bu futbolla sıyrılıp, oraya ortak olmak çok zor. Demem o ki, Kartal, 'görünen köy, kılavuz istemez" misalidir!
Gördük ki, Dünya Kupası arası Kartal'a pozitif yansımalar yapmamış, yerinde sayıyor! Presiyle adeta rakipleri sahasında kapatan, müthiş pozisyonlar üreten, goller atan o eski Kartal'ın yerinde yeller esiyor!
Gaziantep maçı bunun en sıcak örneğidir... Düşünün rakip kaleye 20'nin üzerinde şut atmış, bunlardan sadece biri gole dönüşmüş! Geçmişteki topu ayağa oynayan, kanatlardan rakip kaleye çok adamlı bindirmeler yapan, üreten Kartal'dan eser yok!
İsimlere takılmayı doğru bulmam hiçbir zaman... Beşiktaş forması giyen her futbolcu bunun hakkını verecek. Kartal'ın orta sahasına bakın, Gedson dışında adam eksilten var mıydı? Sürekli yan pas, geri pasla bu işler nereye kadar yürür? Şöyle kadroya bakıyorum, Kartal'ın oyun içinde müthiş bir lider oyuncu eksikliği var. Artı takımda bütünlük yok, birliktelik yok! Böylesi negatif tablodan iyi futbol beklemek hayalcilikten öteye gitmez, gidemez, gitmiyor da...
Rosier'in kumaşını tartışacak halimiz yok eyvallah, ama geçmişteki performansından çok uzakta! Bu anlamda eleştireceğimiz çok oyuncu var, hangisini yazsak?
Weghorst forvette çok etkili, biliyoruz... Gelin görün ki kanatlardan onu besleyemiyorsanız neye yarar ki? Masuaku, oyuna sonradan girdi, bir orta yaptı Weghorst gole çevirdi, aklın yolu birdir.
Gelelim Şenol Güneş hocamıza... O da her şeyin farkında, bu negatif tabloyu tersine çevirmek adına uğraşıyor, çabalıyor, ideal kadroyu arıyor, biz de arıyoruz! Güneş, Kartal'ın havasını, suyunu çok iyi biliyor. Kaldı ki Güneş'in kantarının adaletli tarttığına da inanıyoruz, öyle isme bakarak forma vermez, kimseye de haksızlık etmez.
Demem o ki, Beşiktaş'ın bundan böyle her maçı finaldir... Öyle bir puan falan Kartal'ı kesmez, yarışa ortak olmanın tek yolu var, o da galibiyetlerden geçer, lamı cimi yok!
Bilal MEŞE / Milliyet
Sokaktaki Beşiktaş sevdalıları şu sıralarda mutsuz, gelecek adına da umutsuz! Umutsuzlar, çünkü Kartal'ın futbolu onları karamsarlığa itiyor, haklılar.
Gaziantep beraberliğinden sonra Gelibolu'daki Beşiktaşlılar Derneği'nin kapısını çalan taraftarların, 'Ne olacak bu halimiz?' sorularına yanıt vermekte artık zorlanıyorum! Oldum, olası, "Teker kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur" atasözünü severim. Niye mi? Bu tehlikeyi sezon başından bu yana görüyorum ve yorumlarımda bu konuya sıkça değiniyorum.
Evet, Şenol Güneş kariyerli ve de tecrübeli bir teknik adam... Çok kritik bir virajda Kartal'ın direksiyonuna geçti, işinin kolay olmadığını da defalarca bu köşede dile getirdim.
Dışarıdan bakıldığı zaman Kartal'ın kadrosu fena değil, gelin görün ki, oynadığı futbol kadrosuyla asla örtüşmüyor, sürekli zikzaklar çiziyor!
Zirvenin fotoğrafına bakıyorum, Kartal'ın rakibi tek değil, üstünde 6 takım var, onların arasından bu futbolla sıyrılıp, oraya ortak olmak çok zor. Demem o ki, Kartal, 'görünen köy, kılavuz istemez" misalidir!
Gördük ki, Dünya Kupası arası Kartal'a pozitif yansımalar yapmamış, yerinde sayıyor! Presiyle adeta rakipleri sahasında kapatan, müthiş pozisyonlar üreten, goller atan o eski Kartal'ın yerinde yeller esiyor!
Gaziantep maçı bunun en sıcak örneğidir... Düşünün rakip kaleye 20'nin üzerinde şut atmış, bunlardan sadece biri gole dönüşmüş! Geçmişteki topu ayağa oynayan, kanatlardan rakip kaleye çok adamlı bindirmeler yapan, üreten Kartal'dan eser yok!
İsimlere takılmayı doğru bulmam hiçbir zaman... Beşiktaş forması giyen her futbolcu bunun hakkını verecek. Kartal'ın orta sahasına bakın, Gedson dışında adam eksilten var mıydı? Sürekli yan pas, geri pasla bu işler nereye kadar yürür? Şöyle kadroya bakıyorum, Kartal'ın oyun içinde müthiş bir lider oyuncu eksikliği var. Artı takımda bütünlük yok, birliktelik yok! Böylesi negatif tablodan iyi futbol beklemek hayalcilikten öteye gitmez, gidemez, gitmiyor da...
Rosier'in kumaşını tartışacak halimiz yok eyvallah, ama geçmişteki performansından çok uzakta! Bu anlamda eleştireceğimiz çok oyuncu var, hangisini yazsak?
Weghorst forvette çok etkili, biliyoruz... Gelin görün ki kanatlardan onu besleyemiyorsanız neye yarar ki? Masuaku, oyuna sonradan girdi, bir orta yaptı Weghorst gole çevirdi, aklın yolu birdir.
Gelelim Şenol Güneş hocamıza... O da her şeyin farkında, bu negatif tabloyu tersine çevirmek adına uğraşıyor, çabalıyor, ideal kadroyu arıyor, biz de arıyoruz! Güneş, Kartal'ın havasını, suyunu çok iyi biliyor. Kaldı ki Güneş'in kantarının adaletli tarttığına da inanıyoruz, öyle isme bakarak forma vermez, kimseye de haksızlık etmez.
Demem o ki, Beşiktaş'ın bundan böyle her maçı finaldir... Öyle bir puan falan Kartal'ı kesmez, yarışa ortak olmanın tek yolu var, o da galibiyetlerden geçer, lamı cimi yok!
Bilal MEŞE / Milliyet