Bonzai Bağımlılığı
Bonzai bağımlılığı, bonzai denilen sentetik maddenin kullanılması ve bu sentetik maddenin vücuda verdiği zararlara rağmen duyulan yoğun istektir.
Esrar, diğer adıyla kannabis (Δ9-THC, tetrahidrokanabinol) hint keneviri bitkisinden (Cannabis Sativa) elde edilir ve CB1, CB2 denilen kannabinoid reseptörler üzerine etki eder. Bonzai yani Sentetik kannabinoidlerin kimyasal yapısı doğal kannabisten oldukça farklıdır. Kannabinoid reseptörlerine çok daha sıkı bağlanırlar. Bu maddeler; Yurdışında “Spice”, “K2”, Türkiye’de ise “Bonzai” ya da “Jamaika” olarak adlandırılmaktadır. Bonzai’nin yeni piyasaya sürüldüğü dönemde yasal olarak satılması ve bunlara internetten kolayca erişilebilmesi, kannabisten daha güçlü bir etki, ekonomiklik, kolay ulaşılabilirlik ve standart madde testlerinde çıkmaması gibi nedenlerden dolayı yoğun olarak kullanılmıştır. Ancak yeni yöntemler ile artık laboratuvarlarda saptanabilmektedir. Yasal engelleri aşabilmek için sürekli olarak yeni çeşitleri piyasaya sürülmektedir. Ancak kardiyovasküler sistemden santral sinir sistemine olan etkileri nedeniyle kullanımları ve toksisiteleri kullanıcıların yaşamını tehdit etmekte ve ölümcül olabilmektedir
Bonzai Bağımlılığı Nasıl Tedavi Edilir ?
Bonzai bağımlılığının en iyi tedavisi bonzaiye hiç başlanmamasını sağlamak için toplumu bu maddelere karşı koruyacak tedbirlerin alınmasıdır.
Bonzai bağımlılığının tedavisinde iki büyük hedef vardır. Birinci hedef, bonzai kullanımının tamamen bırakılmasının sağlanmasıdır. İkinci hedef ise, hastanın diğer psikiyatrik rahatsızlıklarının tesbit ve tedavisi, psiko-sosyo-ekonomik sorunların çözümü için hasta ile işbirliği yapılarak işlevselliğin artırılması, hastanın sorun çözme becerisini artıracak teropatik girişimlerin yapılması ve madde kullanımını tetikleyen psikososyal uyaranlar ile başetme mekanizmalarının geliştirilmesidir. Bonzai bağımlılığından kurtulmak için Temizleme-Arındırma (Detoksifikasyon) hastanın hastaneye yatırılarak madde bırakıldıktan sonra oluşacak yoksunluk belirtilerinin ilaç kullanarak ortadan kaldırılması amaçlanır.
Bonzai bağımlılığı tedavisindeki sürdürme Tedavisi (Maintenance Therapy): ise hastanın tekrar madde kullanımına başlamaması için yapılan tüm ilaç tedavileri ve psikososyal girişimleri kapsar.
Bonzai Bağımlılığı Tedavisi Ne Kadar Sürer ?
Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi bonzai bağımlılığında da tedavi uzun sürmektedir . Hasta taburcu olduktan sonra takipleri poliklinik sürecinde 12 ay kadar aktif bir şekilde sürdürülmelidir. Daha sonraki süreçlerde hasta ile işbirliği yapılmaya devam edilmelidir.
Aileler Bu Durumda Neler Yapmalıdır
Bağımlılık aynı zamanda bir aile hastalığıdır. Dolayısıyla aile üyelerinin hastaya tutum ve davranışları tedavinin seyrini etkilediği gibi hastanın madde ile olan ilişkisi ailenin diğer üyelerini etkiler. Bonzai bağımlılığının tedavisi için tüm aile üyelerinin madde kullanımını tetikleyen tutum ve davranışlarının farkına varması, iyileşmeyi destekleyen tutum ve davranışları içeren yeni bir sistem yaratmaları gerekmektedir. Bunun içinde mutlaka aileyide kapsayacak psikoteropatik girişimlerin tedaviye dahil edilmesi gerekmektedir.
Bonzai bağımlılığı, bonzai denilen sentetik maddenin kullanılması ve bu sentetik maddenin vücuda verdiği zararlara rağmen duyulan yoğun istektir.
Esrar, diğer adıyla kannabis (Δ9-THC, tetrahidrokanabinol) hint keneviri bitkisinden (Cannabis Sativa) elde edilir ve CB1, CB2 denilen kannabinoid reseptörler üzerine etki eder. Bonzai yani Sentetik kannabinoidlerin kimyasal yapısı doğal kannabisten oldukça farklıdır. Kannabinoid reseptörlerine çok daha sıkı bağlanırlar. Bu maddeler; Yurdışında “Spice”, “K2”, Türkiye’de ise “Bonzai” ya da “Jamaika” olarak adlandırılmaktadır. Bonzai’nin yeni piyasaya sürüldüğü dönemde yasal olarak satılması ve bunlara internetten kolayca erişilebilmesi, kannabisten daha güçlü bir etki, ekonomiklik, kolay ulaşılabilirlik ve standart madde testlerinde çıkmaması gibi nedenlerden dolayı yoğun olarak kullanılmıştır. Ancak yeni yöntemler ile artık laboratuvarlarda saptanabilmektedir. Yasal engelleri aşabilmek için sürekli olarak yeni çeşitleri piyasaya sürülmektedir. Ancak kardiyovasküler sistemden santral sinir sistemine olan etkileri nedeniyle kullanımları ve toksisiteleri kullanıcıların yaşamını tehdit etmekte ve ölümcül olabilmektedir
Bonzai Bağımlılığı Nasıl Tedavi Edilir ?
Bonzai bağımlılığının en iyi tedavisi bonzaiye hiç başlanmamasını sağlamak için toplumu bu maddelere karşı koruyacak tedbirlerin alınmasıdır.
Bonzai bağımlılığının tedavisinde iki büyük hedef vardır. Birinci hedef, bonzai kullanımının tamamen bırakılmasının sağlanmasıdır. İkinci hedef ise, hastanın diğer psikiyatrik rahatsızlıklarının tesbit ve tedavisi, psiko-sosyo-ekonomik sorunların çözümü için hasta ile işbirliği yapılarak işlevselliğin artırılması, hastanın sorun çözme becerisini artıracak teropatik girişimlerin yapılması ve madde kullanımını tetikleyen psikososyal uyaranlar ile başetme mekanizmalarının geliştirilmesidir. Bonzai bağımlılığından kurtulmak için Temizleme-Arındırma (Detoksifikasyon) hastanın hastaneye yatırılarak madde bırakıldıktan sonra oluşacak yoksunluk belirtilerinin ilaç kullanarak ortadan kaldırılması amaçlanır.
Bonzai bağımlılığı tedavisindeki sürdürme Tedavisi (Maintenance Therapy): ise hastanın tekrar madde kullanımına başlamaması için yapılan tüm ilaç tedavileri ve psikososyal girişimleri kapsar.
Bonzai Bağımlılığı Tedavisi Ne Kadar Sürer ?
Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi bonzai bağımlılığında da tedavi uzun sürmektedir . Hasta taburcu olduktan sonra takipleri poliklinik sürecinde 12 ay kadar aktif bir şekilde sürdürülmelidir. Daha sonraki süreçlerde hasta ile işbirliği yapılmaya devam edilmelidir.
Aileler Bu Durumda Neler Yapmalıdır
Bağımlılık aynı zamanda bir aile hastalığıdır. Dolayısıyla aile üyelerinin hastaya tutum ve davranışları tedavinin seyrini etkilediği gibi hastanın madde ile olan ilişkisi ailenin diğer üyelerini etkiler. Bonzai bağımlılığının tedavisi için tüm aile üyelerinin madde kullanımını tetikleyen tutum ve davranışlarının farkına varması, iyileşmeyi destekleyen tutum ve davranışları içeren yeni bir sistem yaratmaları gerekmektedir. Bunun içinde mutlaka aileyide kapsayacak psikoteropatik girişimlerin tedaviye dahil edilmesi gerekmektedir.