TİMBU'DAN ERCAN'A Her şey kısa bir toprak pistle başladı. Acil durumlar için düşünülmüştü. Ama gün geldi bir ulusun bağımsızlık mücadelesinin sembollerinden birine dönüştü. Ercan Havaalanının hikayesi benzer nitelikteki havaalanlarından çok farklı... O da bazıları gibi savaşların içinden çıkıp geldi, ama asıl kimliğine ve görev tanımına zorlu süreçlerden sonra sahip oldu. Kıbrıs'ın Birleşik Krallık sömürge dönemi sırasında Lefkoşa'da beton pisti bulunan bir havaalanı vardı. İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, 1940 yılında o dönemdeki adı Timbu olan Kırklar Köyü yakınlarına bir adet toprak pist yapıldı. Acil durumlar için yapılan bu yedek pist zamanla müttefik ülkelerin hava kuvvetleri mürettebatlarına eğitim veren bir üs haline getirildi. Savaştan sonra İngilizler burada betondan pist inşa ederek kalıcı bir hava üssü kurdular. Timbu pisti 1956'da Mısır'da patlak veren Süveyş Krizi'ne müdahale etmek ve burada kontrolü yeniden sağlamak üzere İngiliz Hava Kuvvetlerinin operasyon merkezine dönüştürüldü. 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra Timbu Hava Meydanı Birleşik Krallık tarafından kaderine terk edildi. Ama asıl hikaye bundan sonra başlıyordu. 1974'ün Temmuz ayında Türkiye kendisine garantörlük hakkı veren anlaşmalar çerçevesinde, Kıbrıs'taki Türkleri korumak üzere askeri harekat başlattı. Barış Harekatı adı verilen sürecin Ağustos'taki ikinci safhasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 61nci piyade alayı Timbu pistini ele geçirdi. Kıbrıs Türkleri'nin Ada dışı ile irtibatını sağlamak üzere ele geçirilen pist o sırada bir yandan savaşan Türk askerinin özverili çabasıyla 10 gün içerisinde uçuşa hazır hale getirildi. 31 Ağustos'ta Türk Hava Kuvvetlerine ait C-160 tipi bir kargo uçağı henüz asfaltı yapılmamış ama etrafındaki yüksek otlarla üstündeki çakıl taşları temizlenmiş beton piste iniş yaptı. Buradan; şehit, hasta ve yaralılardan Türkiye'ye gelmesi gerekenler alındı. Bu ilk görev kayıtlara "kutsal görev" olarak geçti.
RİSKLİ KARAR Timbu pistini Türk uçaklarına açan birliğin komuta heyetinde görevli Hava Pilot Albay Şeref Uğuriş anılarında o günleri anlatırken şöyle diyor; "Önceleri sınıra bu kadar yakın bir yere meydan yapmakta tereddüt ediliyordu. Sınıra 5 km mesafe vardı... Rumlar ateş eder diye korkuluyordu. Ederse etsinler, bir uçak düşer bu sefer girer tüm adayı alırdık. İki gün boyunca "bir eller tetikte" pisti saran otları temizledik, pisti açtık. Meydana inen ilk uçağa özellikle Rum kesimine doğru peel-off çektirdim, yani kademeli bir dalış yaptırdım. Kararlı olduğumuzu gördüler, korktular. Meydana, harekatın başında şehit düşen Hava Savunma Kıdemli Binbaşı Fehmi Ercan'ın adını verdik. Artık Kıbrıs Türklerinin de bir havaalanı vardı!.."
Ercan Havaalanı, sivil hava trafiğine 3 Şubat 1975 yılında Türkiye'den gelen F-28 tipi 65 kişilik yolcu uçağı ile açıldı. Bu olay dünyada büyük yankı uyandırdı, çünkü Lefkoşa havaalanı savaşta devre dışı kalmıştı ve henüz Rumların Larnaka havaalanı faaliyete geçmemişti. Ana pist 15 Haziran 1976 yılında hizmete girerken, Hava Trafik Kontrol Hizmeti de 21 Mart 1977 yılı itibarıyla verilmeye başladı. Böylece Ortadoğu ile Avrupa arasında bir köprü pozisyonunda bulunan Ercan dünya havacılığının hizmetine sunuldu. Fakat, Kıbrıs Türklerinin işlettiği bu yeni havaalanına karşı uluslararası önyargı ve "savaş ihtimalinin" tedirginliği devam ediyordu. 21 Mart günü geç saatlere kadar telsiz frekansında sessizlik hüküm sürdü. Nihayet geceyarısına doğru kontrol kulesindeki telsiz frekansından bir ses duyuldu; "Ercan, Ercan... Bölgenizdeyiz."
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.