Önce malum muhalefet, sonra emeklileri tahrik eden birileri!
Aslında evvelsi gün Manisa’da AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan bir açıklama gündem olmuştu. Erdoğan o açıklamasında “Manisa’yı malum muhalefetten kurtarıyoruz” ifadesini kullanmıştı. Aynı andan yanında MHP Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün de kendisinin yanında idi.
Burada bir unutkanlık ya da dalgınlık olabilir elbette ama en azından kendisini desteklemeye gelenlerin bu cümlenin ardından, karşılarında duran MHP li Belediye Başkanının hatırına alkışlarken bir de hatırlatmada bulunması fena olmazdı.
Tam bunları düşünürken dün karşıma çıkan iki ayrı haberle bir kez daha şaşırmadım. İlk haberde Yine Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuşuyordu: “En düşüğü 10bin lira olan emekli maaşı yeterli değil. Bunu düzeltmek için Devlet ve Millet olarak birlikte daha çok çalışacağız ve emeklilere hak ettiği parayı vereceğiz”
Diğer haber de ise konuşan Cumhur Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan idi: “Birileri çıkıyor emeklilere 7-10 bin lira verelim diyerek emeklileri tahrik ediyor, 16 milyon emeklimiz var 7 bin lira eklemek demek bütçeden 1.4 trilyon lira eklemek demek”
Şaka değil, bakın medyada bu haberlerin medya kuruluşlarına ya da sosyal medya kullanıcılarına göre nasıl verildiğine ne demek istediğimi anlarsınız. Hatta şöyle söyleyeyim sadece verilen başlıkları okusanız çoğunlukla iki farklı haber okuduğunuzu düşünürsünüz bir süre.
Tamam belki de siz düşünmezsiniz ama ben öyle düşündüm. Elbette siz benden daha zeki olabilir ve durumu hemen fark etmiş olabilirsiniz ben biraz geç fark ettim ama. Ettikten sonra da aklıma ilk Mayıs seçimleri öncesindeki son dakika hamlesi ile verilen seyyanen zam geldi. Belki de seçimlerin en önemli hamlelerinden biri idi bu. Muhalefet bunu anlatamamış, kök maaş meselesini gündemde tam olarak tutamamıştı. Hatta belki de daha çok prim yatıranlarla daha az prim yatıranların aynı yerde eşitlenmesini izah etmeye çalışmayı onlar da riskli bulmuştu.
Ama şimdi biliyor emekli durumu, bu sefer de kök maaşa gelen yeni zamlarla emeklilerin bir kısmı yüzde 49 zam alırken bir kısmı da sadece yüzde 35ler civarı zam aldı eline geçen paraya bakarsanız 7500 alanların neredeyse hepsinin maaşı 10bin lira oldu. Yani zaten en düşük emekli maaşlarının bir kısmı seyyanen de zam aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da durumun böyle olduğunu bildiğinden topluca bir seyyanen zam isteyenlerin emekliyi hesapsız kitapsız tahrik ettiğini söyledi. O tahrik ifadesini kimler üzerine alır bilmem ama tıpkı ilk haberde olduğu gibi burada da sanki bir dalgınlık olmuş diye düşünüyorum ben. Çünkü arşivlere baktığımızda MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de Genel seçimlerden sonra bu seyyanen zam çağrısında birkaç defa bulunmuştu. Hatta tam da 8077 lira olarak kök maaşa da yansıyacak şekilde bir çağrısı da vardı. Ama dedim ya bu da muhakkak dalgınlık eseri olmuştur.
Dahası bu emekliler yılında emeklilerin bir de ikramiye meselesi var. 2018 de 1000 lira olarak başlayan bu ikramiye uygulaması sadece TÜİK enflasyonu üzerinden hesaplansa bile 5600 lira yapıyor, gündemimizde ise henüz 3000 liradan daha yukarıda bir rakam yok.
Konu uzun, fakirlikte eşitleme ya da yoksulluğu yönetme biçiminde açıklayabileceğimiz bu yöntemlerden hala vaz geçildiğini tam olarak düşünmüyorum, yani hala Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın AK parti Genel Başkanının bu tespitlerinden dolayı bir son dakika hamlesi yapabilir. O zaman asıl mesele muhalefetin bu prim-maaş dengesizliği konusunun üzerine gidebilme kararlılığına kalır. Elbette tersi de olabilir ve gerçekten böyle bir zam yapılmayabilir.
O zaman da bu demektir ki emekliden tasarruf olurmuş, bunu da gündemde tutmak muhalefete düşer, orası ayrı ama gerçekten emeklinin mevcut şartlarla seçime katılmasını göze alabilmek, seçimi kazanmak ya da kaybetmek konusunda Cumhur Başkanı ile AK Parti Genel Başkanı arasında da bazı görüş ayrılıkları olduğuna işaret eder
Aslında evvelsi gün Manisa’da AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan bir açıklama gündem olmuştu. Erdoğan o açıklamasında “Manisa’yı malum muhalefetten kurtarıyoruz” ifadesini kullanmıştı. Aynı andan yanında MHP Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün de kendisinin yanında idi.
Burada bir unutkanlık ya da dalgınlık olabilir elbette ama en azından kendisini desteklemeye gelenlerin bu cümlenin ardından, karşılarında duran MHP li Belediye Başkanının hatırına alkışlarken bir de hatırlatmada bulunması fena olmazdı.
Tam bunları düşünürken dün karşıma çıkan iki ayrı haberle bir kez daha şaşırmadım. İlk haberde Yine Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuşuyordu: “En düşüğü 10bin lira olan emekli maaşı yeterli değil. Bunu düzeltmek için Devlet ve Millet olarak birlikte daha çok çalışacağız ve emeklilere hak ettiği parayı vereceğiz”
Diğer haber de ise konuşan Cumhur Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan idi: “Birileri çıkıyor emeklilere 7-10 bin lira verelim diyerek emeklileri tahrik ediyor, 16 milyon emeklimiz var 7 bin lira eklemek demek bütçeden 1.4 trilyon lira eklemek demek”
Şaka değil, bakın medyada bu haberlerin medya kuruluşlarına ya da sosyal medya kullanıcılarına göre nasıl verildiğine ne demek istediğimi anlarsınız. Hatta şöyle söyleyeyim sadece verilen başlıkları okusanız çoğunlukla iki farklı haber okuduğunuzu düşünürsünüz bir süre.
Tamam belki de siz düşünmezsiniz ama ben öyle düşündüm. Elbette siz benden daha zeki olabilir ve durumu hemen fark etmiş olabilirsiniz ben biraz geç fark ettim ama. Ettikten sonra da aklıma ilk Mayıs seçimleri öncesindeki son dakika hamlesi ile verilen seyyanen zam geldi. Belki de seçimlerin en önemli hamlelerinden biri idi bu. Muhalefet bunu anlatamamış, kök maaş meselesini gündemde tam olarak tutamamıştı. Hatta belki de daha çok prim yatıranlarla daha az prim yatıranların aynı yerde eşitlenmesini izah etmeye çalışmayı onlar da riskli bulmuştu.
Ama şimdi biliyor emekli durumu, bu sefer de kök maaşa gelen yeni zamlarla emeklilerin bir kısmı yüzde 49 zam alırken bir kısmı da sadece yüzde 35ler civarı zam aldı eline geçen paraya bakarsanız 7500 alanların neredeyse hepsinin maaşı 10bin lira oldu. Yani zaten en düşük emekli maaşlarının bir kısmı seyyanen de zam aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da durumun böyle olduğunu bildiğinden topluca bir seyyanen zam isteyenlerin emekliyi hesapsız kitapsız tahrik ettiğini söyledi. O tahrik ifadesini kimler üzerine alır bilmem ama tıpkı ilk haberde olduğu gibi burada da sanki bir dalgınlık olmuş diye düşünüyorum ben. Çünkü arşivlere baktığımızda MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de Genel seçimlerden sonra bu seyyanen zam çağrısında birkaç defa bulunmuştu. Hatta tam da 8077 lira olarak kök maaşa da yansıyacak şekilde bir çağrısı da vardı. Ama dedim ya bu da muhakkak dalgınlık eseri olmuştur.
Dahası bu emekliler yılında emeklilerin bir de ikramiye meselesi var. 2018 de 1000 lira olarak başlayan bu ikramiye uygulaması sadece TÜİK enflasyonu üzerinden hesaplansa bile 5600 lira yapıyor, gündemimizde ise henüz 3000 liradan daha yukarıda bir rakam yok.
Konu uzun, fakirlikte eşitleme ya da yoksulluğu yönetme biçiminde açıklayabileceğimiz bu yöntemlerden hala vaz geçildiğini tam olarak düşünmüyorum, yani hala Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın AK parti Genel Başkanının bu tespitlerinden dolayı bir son dakika hamlesi yapabilir. O zaman asıl mesele muhalefetin bu prim-maaş dengesizliği konusunun üzerine gidebilme kararlılığına kalır. Elbette tersi de olabilir ve gerçekten böyle bir zam yapılmayabilir.
O zaman da bu demektir ki emekliden tasarruf olurmuş, bunu da gündemde tutmak muhalefete düşer, orası ayrı ama gerçekten emeklinin mevcut şartlarla seçime katılmasını göze alabilmek, seçimi kazanmak ya da kaybetmek konusunda Cumhur Başkanı ile AK Parti Genel Başkanı arasında da bazı görüş ayrılıkları olduğuna işaret eder
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.