Bulunduğumuz bölgede çok tuhaf gelişmeler yaşanmaya başlandı. Diyeceksiniz ki , bölgemizde tarih boyunca hep tuhaf olaylar oldu. Doğru da şimdilerde artık işler çığırından çıkmış görünüyor. Geçtiğimiz ay gazetelere bir haber düştü. Başlığı şöyle:"Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti Ankara Beştepe'de temsilcilik açtı."
Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti de ne ola ki, diye şaşkınlıkla kendi kendinize sorduğunuzdan eminim. Efendim, kendine cumhuriyet diyen bu oluşum Karabağ savaşının hemen ardından Mart 2021'de Azerbaycan'ın batısında Ermenistan, Nahçıvan ve Türkiye arasındaki bir toprak parçası üstünde kurulmuş. Yeniçağ gazetesinin haberi şu şekilde:
"Karabağ Savaşı sonrası komedi filmlerini aratmayan bir cumhuriyet ilanı gerçekleşti. Batı Azerbaycan Topluluğu Başkan Yardımcısı ve Azerbaycan milletvekili Hikmet Babaoğlu'nun terör oluşumu olarak nitelediği sözde cumhuriyet merkez olarak Türkiye'yi seçti. Azerbaycan kökenli Rızvan Talibov'un başkan olduğu sözde Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti'nin başkan yardımcısıysa Hizbullah davasından 12 yıl hapis yatan Batmanlı Kürt Mehmet Ali Arslan.
"Azerbaycan tarafının ihanet projesi olarak nitelediği sözde cumhuriyet İran'ın Azerbaycan'ı yıpratma ve sabotaj aracı olarak görülüyor. Zengezur'un gasp edilmiş Azerbaycan toprağı olduğunu vurgulayan Azerbaycan milletvekili Babaoğlu,'Biz zaten bölgedeki haklarımızı Batı Azerbaycan Topluluğu olarak resmi platformlarda sürdürüyoruz. Bu korsan cumhuriyet ilanını bizim birliğimize yönelik açık bir tehdit olarak değerlendiriyoruz. Üstelik bu işin başındaki isim dolandırıcılıktan dört yılı aşkın hapis cezasına hüküm giymiş birisi. Zengezur'a dair müstakil devlet iddiası milli birliğimizi hedef alan topyekun bir sabotaj girişimidir. Üstelik bu işe kalkışanlar 44 günlük mücadele döneminde savaşımıza destek vermeyen kişiler.Faaliyetlerin Türkiye merkezli olarak yürütülüyor olmasını da iki kardeş ülkenin arasını açma art niyeti olarak görüyoruz,'diye konuştu."
BATMANLI MEHMET ALİ'NİN MARİFETLERİ
Gazetenin haberinde Göyçe-Zengezur başkan yardımcısı Batmanlı Arslan'ın ilk dış ziyaretini Kuzey Irak Kürt bölgesine yaptığı ve orada Kürdistan İslami Partisi Lideri Mamusta Ali Bapir'le görüştüğü vurgulanıyor. Haberde ayrıca Arslan'ın halen kendi kurduğu Osmanlı Teşkilatı Başkanlığını sürdürdüğüne de dikkat çekildi. Haberin bir bölümünde de Arslan'ın sıksık Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya geldiği de belirtildi.
Geçtiğimiz Eylül ayı sonunda da Rızvan Talibov ve Mehmet Ali Arslan Ankara'ya gelmişler; Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti resmi temsilciliğini Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açmışlardı. Merak eden gazetelerin arşivlerine bakabilir.
Kendi kendime, "Zaten bütün komşu ülkelerle kavga döğüş içindeyiz. Kürt-İslam sentezi kurma hevesiyle şimdi Azerbaycan'la da mı aramızı açmaya çalışıyoruz?"diye sordum. İnanın cevabını bulamadım. Bulamayınca da bir bilene sordum. Büyükelçi Suha Umar Türkiye'den başka dünyada hiç bir ülkenin tanımadığı böyle bir korsan cumhuriyet kurulmasının ne anlama geldiği soruma şu uzun yanıtı verdi:
"Kısa bir süre önce Ermenistan'dan bağımsızlığını ilan eden Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti ilk bakışta, Kafkaslar'da yeni sorunlara yol açmaya aday gibi görünüyor. Yeni cumhuriyetin, Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki coğrafi konumunun, diğer unsurlar ve Karabağ'daki son gelişmeler açısından konuya, özellikle Türkiye açısından dikkatli yaklaşılmasını gerektirdiğini düşünüyorum.
"Yıllardır çözülemeyen Dağlık Karabağ anlaşmazlığında son dönemde yaşanan ve Azerbaycan'ın Türkiye'nin de desteğiyle elde ettiği kazanımlar , nihayet Rusya'nın müdahalesiyle varılan anlaşma bölgedeki dengeleri yeniden belirlemiş görünüyor. Bu gelişmelerin belirleyici unsurlarından biri, belki de en önemlisi Azerbaycan-Ermenistan arasında anlaşmaya varılmasında oynadığı rol karşılığında Rusya'nın Azerbaycan'a (Karabağ'a) yerleşmesidir.
"Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki toprakların Ermenistan'dan ayrılmasına giden yolda önemli bir adım olabilir. Bu cumhuriyet Azerbaycan'la Nahçivan'ın birleşmesine, diğer taraftan Dağlık Karabağ'ın, iki Türk cumhuriyeti, yani Azerbaycan ve Göyçe-Zengezur tarafından çevrelenmesine giden bir gelişme olarak da görülebilir. Yine bu gelişme, Türkiye'yle Azerbaycan arasındaki kopukluğu ortadan kaldırarak Azerbaycan'a ve Türkiye'ye bölgede önemli bir üstünlük sağlayabilir. Bunlar Türkiye açısından olumlu ve arzu edilir gelişmeler olur.
"İlk akla gelen soru, bu gelişmeye öncelikle Rusya'nın nasıl bir tepki vereceğidir.
"Dış politikada spekülasyona yer yoktur. Değerlendirmeler somut ve kesin bilgiye dayanmak zorundadır. Deminki değerlendirmem bugün için görünen somut olaylara dayanılarak yapılmıştır. Tam bir durum değerlendirmesi yapılabilmesi ve ona göre strateji belirlenmesi için gelişmeler beklenmelidir. Bu açıdan, Türkiye'nin Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti'ni hemen tanıması, bu cumhuriyetin, Beştepe nezdinde ne anlama geliyorsa, temsilcilik açmasına izin verilmesi gibi adımlar bir çok açıdan ihtiyatlı davranılması gereken bir gelişme karşısında aceleye gelmiş gibi görünmektedir. Bu acelecilik, olayların önümüzdeki günlerde alacağı şekil ve yön karşısında Türkiye'yi sıkıntılı durumlara sokabilir."
Büyükelçi Suha Umar'ın da işaret ettiği gibi kendi elimizle başımıza yeni bir dert açmış gibi görünüyoruz. Üstelik Hizbullah davasından mahkumiyet alan bir kişinin başkan yardımcısı olduğu, Azerbaycan tarafının ateş püskürüp "korsan cumhuriyet" olarak nitelediği bir oluşuma tereddütsüz kucak açmak hangi akla hizmettir? Geçmiş hatalardan ders almak yerine neden benzer hataları tekrarlayıp dururuz? Bir bilge kişi çıkıp da bana anlatıverse.
Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti de ne ola ki, diye şaşkınlıkla kendi kendinize sorduğunuzdan eminim. Efendim, kendine cumhuriyet diyen bu oluşum Karabağ savaşının hemen ardından Mart 2021'de Azerbaycan'ın batısında Ermenistan, Nahçıvan ve Türkiye arasındaki bir toprak parçası üstünde kurulmuş. Yeniçağ gazetesinin haberi şu şekilde:
"Karabağ Savaşı sonrası komedi filmlerini aratmayan bir cumhuriyet ilanı gerçekleşti. Batı Azerbaycan Topluluğu Başkan Yardımcısı ve Azerbaycan milletvekili Hikmet Babaoğlu'nun terör oluşumu olarak nitelediği sözde cumhuriyet merkez olarak Türkiye'yi seçti. Azerbaycan kökenli Rızvan Talibov'un başkan olduğu sözde Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti'nin başkan yardımcısıysa Hizbullah davasından 12 yıl hapis yatan Batmanlı Kürt Mehmet Ali Arslan.
"Azerbaycan tarafının ihanet projesi olarak nitelediği sözde cumhuriyet İran'ın Azerbaycan'ı yıpratma ve sabotaj aracı olarak görülüyor. Zengezur'un gasp edilmiş Azerbaycan toprağı olduğunu vurgulayan Azerbaycan milletvekili Babaoğlu,'Biz zaten bölgedeki haklarımızı Batı Azerbaycan Topluluğu olarak resmi platformlarda sürdürüyoruz. Bu korsan cumhuriyet ilanını bizim birliğimize yönelik açık bir tehdit olarak değerlendiriyoruz. Üstelik bu işin başındaki isim dolandırıcılıktan dört yılı aşkın hapis cezasına hüküm giymiş birisi. Zengezur'a dair müstakil devlet iddiası milli birliğimizi hedef alan topyekun bir sabotaj girişimidir. Üstelik bu işe kalkışanlar 44 günlük mücadele döneminde savaşımıza destek vermeyen kişiler.Faaliyetlerin Türkiye merkezli olarak yürütülüyor olmasını da iki kardeş ülkenin arasını açma art niyeti olarak görüyoruz,'diye konuştu."
BATMANLI MEHMET ALİ'NİN MARİFETLERİ
Gazetenin haberinde Göyçe-Zengezur başkan yardımcısı Batmanlı Arslan'ın ilk dış ziyaretini Kuzey Irak Kürt bölgesine yaptığı ve orada Kürdistan İslami Partisi Lideri Mamusta Ali Bapir'le görüştüğü vurgulanıyor. Haberde ayrıca Arslan'ın halen kendi kurduğu Osmanlı Teşkilatı Başkanlığını sürdürdüğüne de dikkat çekildi. Haberin bir bölümünde de Arslan'ın sıksık Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya geldiği de belirtildi.
Geçtiğimiz Eylül ayı sonunda da Rızvan Talibov ve Mehmet Ali Arslan Ankara'ya gelmişler; Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti resmi temsilciliğini Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açmışlardı. Merak eden gazetelerin arşivlerine bakabilir.
Kendi kendime, "Zaten bütün komşu ülkelerle kavga döğüş içindeyiz. Kürt-İslam sentezi kurma hevesiyle şimdi Azerbaycan'la da mı aramızı açmaya çalışıyoruz?"diye sordum. İnanın cevabını bulamadım. Bulamayınca da bir bilene sordum. Büyükelçi Suha Umar Türkiye'den başka dünyada hiç bir ülkenin tanımadığı böyle bir korsan cumhuriyet kurulmasının ne anlama geldiği soruma şu uzun yanıtı verdi:
"Kısa bir süre önce Ermenistan'dan bağımsızlığını ilan eden Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti ilk bakışta, Kafkaslar'da yeni sorunlara yol açmaya aday gibi görünüyor. Yeni cumhuriyetin, Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki coğrafi konumunun, diğer unsurlar ve Karabağ'daki son gelişmeler açısından konuya, özellikle Türkiye açısından dikkatli yaklaşılmasını gerektirdiğini düşünüyorum.
"Yıllardır çözülemeyen Dağlık Karabağ anlaşmazlığında son dönemde yaşanan ve Azerbaycan'ın Türkiye'nin de desteğiyle elde ettiği kazanımlar , nihayet Rusya'nın müdahalesiyle varılan anlaşma bölgedeki dengeleri yeniden belirlemiş görünüyor. Bu gelişmelerin belirleyici unsurlarından biri, belki de en önemlisi Azerbaycan-Ermenistan arasında anlaşmaya varılmasında oynadığı rol karşılığında Rusya'nın Azerbaycan'a (Karabağ'a) yerleşmesidir.
"Göyçe-Zengezur Cumhuriyeti Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki toprakların Ermenistan'dan ayrılmasına giden yolda önemli bir adım olabilir. Bu cumhuriyet Azerbaycan'la Nahçivan'ın birleşmesine, diğer taraftan Dağlık Karabağ'ın, iki Türk cumhuriyeti, yani Azerbaycan ve Göyçe-Zengezur tarafından çevrelenmesine giden bir gelişme olarak da görülebilir. Yine bu gelişme, Türkiye'yle Azerbaycan arasındaki kopukluğu ortadan kaldırarak Azerbaycan'a ve Türkiye'ye bölgede önemli bir üstünlük sağlayabilir. Bunlar Türkiye açısından olumlu ve arzu edilir gelişmeler olur.
"İlk akla gelen soru, bu gelişmeye öncelikle Rusya'nın nasıl bir tepki vereceğidir.
"Dış politikada spekülasyona yer yoktur. Değerlendirmeler somut ve kesin bilgiye dayanmak zorundadır. Deminki değerlendirmem bugün için görünen somut olaylara dayanılarak yapılmıştır. Tam bir durum değerlendirmesi yapılabilmesi ve ona göre strateji belirlenmesi için gelişmeler beklenmelidir. Bu açıdan, Türkiye'nin Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti'ni hemen tanıması, bu cumhuriyetin, Beştepe nezdinde ne anlama geliyorsa, temsilcilik açmasına izin verilmesi gibi adımlar bir çok açıdan ihtiyatlı davranılması gereken bir gelişme karşısında aceleye gelmiş gibi görünmektedir. Bu acelecilik, olayların önümüzdeki günlerde alacağı şekil ve yön karşısında Türkiye'yi sıkıntılı durumlara sokabilir."
Büyükelçi Suha Umar'ın da işaret ettiği gibi kendi elimizle başımıza yeni bir dert açmış gibi görünüyoruz. Üstelik Hizbullah davasından mahkumiyet alan bir kişinin başkan yardımcısı olduğu, Azerbaycan tarafının ateş püskürüp "korsan cumhuriyet" olarak nitelediği bir oluşuma tereddütsüz kucak açmak hangi akla hizmettir? Geçmiş hatalardan ders almak yerine neden benzer hataları tekrarlayıp dururuz? Bir bilge kişi çıkıp da bana anlatıverse.