Hürriyet yazarı Uğur Meleke'nin maç yazısı
Valerien İsmael, Beşiktaş'ın gündemine ilk kez geldiğinde Fransız hocanın Türkiye'de büyük takım çalıştıracak özelliklere sahip olmadığını dile getirmiştim.
Tek bir oyun planı vardı. Çok koşan ve iyi geçiş oyunu oynayan takımlar yaratıyordu. Ancak Süper Lig'de büyük takımların ana planının geçiş olması imkânsız gibi. Ligdeki 19 takımın 13-14'ü zaten savunmayı derinde kuruyor. Savunmayı öne çıkarıp sana geçiş fırsatı verme ihtimalleri az.
Beşiktaş yönetimi her nasılsa o süreçte garip bir manipülasyona imkân verdi: İsmael'i Beşiktaş'a uygun bulmayanların yerli hoca sempatizanı olduğu iddia edildi. Oysa Ekim sonunda İsmael'in görevine son verilirken Beşiktaş'a Scott Parker ve Adi Hütter gibi isimlerle görüşmelerini önermiştim.
BAŞARISIZLIÐIN iTiRAFI
Beşiktaş ve F.Bahçe yönetimlerinin Pereira ve İsmael konusunda ortak argümanı da şuydu:
"Aslında her ikisi de iyi teknik direktörlermiş ama medya onlara sağlıklı çalışma imkânı tanımamış." Eğer gerçekten de medyanın yarattığı hava nedeniyle İsmael-Pereira başarısız oldularsa, bu onların baskı altında performans sorunları olduğunu gösterir. Yok eğer onlar zaten başarılı oldukları halde Koç ve Çebi bu isimleri medya baskısı nedeniyle gönderdilerse, bu da kulüp yöneticilerinin stres altında hür iradelerini kullanamadıklarının kanıtıdır. Her türlü bir başarısızlık itirafıdır bu.
Şenol Güneş, Beşiktaş'ta ilk 3 ayını doldurmak üzere. Süper Lig'de Beşiktaş'ın başında 7 maça çıkmış. Beşini galip bitirmiş. 11 müsabakada görevde olan İsmael'in de galibiyet sayısı beş. Dün Kayseri'de Beşiktaş mükemmel bir futbolla kazanmadı.
GEDSON ÖZGÜRLEŞTi
Ama son 1 ayda Konya-Kayseri deplasmanları ve İstanbul'daki Adana Demir maçından galip çıkılmasının ortak bir nedeni var: Beşiktaş hücumda kalabalıklaşabiliyor artık. İsmael dönemindeki Weghorst yalnızlığı yok. Salih'in golünü getiren ortada ceza alanında Tayfur-Muleka ikilisi var mesela. Masuaku hücumcu gibi. Gedson özgürleşti. Beşiktaş'ın daha fazla büyük takım davranışı gösterdiğini söyleyebiliriz rahatlıkla.
Uğur MELEKE / Hürriyet
Valerien İsmael, Beşiktaş'ın gündemine ilk kez geldiğinde Fransız hocanın Türkiye'de büyük takım çalıştıracak özelliklere sahip olmadığını dile getirmiştim.
Tek bir oyun planı vardı. Çok koşan ve iyi geçiş oyunu oynayan takımlar yaratıyordu. Ancak Süper Lig'de büyük takımların ana planının geçiş olması imkânsız gibi. Ligdeki 19 takımın 13-14'ü zaten savunmayı derinde kuruyor. Savunmayı öne çıkarıp sana geçiş fırsatı verme ihtimalleri az.
Beşiktaş yönetimi her nasılsa o süreçte garip bir manipülasyona imkân verdi: İsmael'i Beşiktaş'a uygun bulmayanların yerli hoca sempatizanı olduğu iddia edildi. Oysa Ekim sonunda İsmael'in görevine son verilirken Beşiktaş'a Scott Parker ve Adi Hütter gibi isimlerle görüşmelerini önermiştim.
BAŞARISIZLIÐIN iTiRAFI
Beşiktaş ve F.Bahçe yönetimlerinin Pereira ve İsmael konusunda ortak argümanı da şuydu:
"Aslında her ikisi de iyi teknik direktörlermiş ama medya onlara sağlıklı çalışma imkânı tanımamış." Eğer gerçekten de medyanın yarattığı hava nedeniyle İsmael-Pereira başarısız oldularsa, bu onların baskı altında performans sorunları olduğunu gösterir. Yok eğer onlar zaten başarılı oldukları halde Koç ve Çebi bu isimleri medya baskısı nedeniyle gönderdilerse, bu da kulüp yöneticilerinin stres altında hür iradelerini kullanamadıklarının kanıtıdır. Her türlü bir başarısızlık itirafıdır bu.
Şenol Güneş, Beşiktaş'ta ilk 3 ayını doldurmak üzere. Süper Lig'de Beşiktaş'ın başında 7 maça çıkmış. Beşini galip bitirmiş. 11 müsabakada görevde olan İsmael'in de galibiyet sayısı beş. Dün Kayseri'de Beşiktaş mükemmel bir futbolla kazanmadı.
GEDSON ÖZGÜRLEŞTi
Ama son 1 ayda Konya-Kayseri deplasmanları ve İstanbul'daki Adana Demir maçından galip çıkılmasının ortak bir nedeni var: Beşiktaş hücumda kalabalıklaşabiliyor artık. İsmael dönemindeki Weghorst yalnızlığı yok. Salih'in golünü getiren ortada ceza alanında Tayfur-Muleka ikilisi var mesela. Masuaku hücumcu gibi. Gedson özgürleşti. Beşiktaş'ın daha fazla büyük takım davranışı gösterdiğini söyleyebiliriz rahatlıkla.
Uğur MELEKE / Hürriyet