Spor yorumcusu Önder Özen, Vole programında Beşiktaş'ı değerlendirdi..
Önder Özen'in açıklamaları;10 maç 28 puan..''Beşiktaş'ta çok ciddi bir özgüven patlaması var. Teşebbüsten kaçmayan oyuncular görmeye başladık, Sorumluluk almaktan kaçmayan oyuncular görmeye başladık, İşler kötüye giderken sahneye çıkan oyuncular görmeye başladık. Çok güven veren bir Mert Günok izlemeye başladık. Tüm bunların sebebi antrenör ekibinin değişmesi. Yani Valerian İsmail dönemindeki o güvensizlik, teknik direktöre yeteri kadar güvenmiyor inanmıyor olmak, oyuncuların bunu hissettiriyor olması ve bunun tribünlere yansıması, tribünlerdeki genel memnuniyetsizlik. Ama bu fitili Mert'in yaktığını düşünüyorum ben. Gerçekten Beşiktaş'a birkaç maç aldı, puanlar getirdi. Çok başarılı maçları oldu kaleyi kapattı.Şenol hocanın Cenk'i koşulsuz sahaya sürmesi, çok işe yaradı. Aboubakar'ın inanılmaz futbolu işe yaradı ve taşlar yavaş yavaş yerli yerine oturmaya başladı. 10 maçlık 28 puanlık seride, tek puan kaybı Trabzonspor'a, o da gol yemeden, o maçta da Mert başarılıydı. Bunların dışında iki tane de araya derbi galibiyeti sıkıştırdı. Ve o derbileri 7 golle aldı, ve bir kısmını 10 kişi oynayarak aldı. 2 tane de penaltıyla karşı karşıya kalmış olmasına rağmen, bu 7 golü attı. Bu sonuçlar, bu özgüveni iyice zirveye taşıdı. Beşiktaş çok kötü oynadığı ilk yarılar sonrası ,yeneceğinden emin olduğu ikinci yarılara çıktı sahaya. Kendini sıkmadan,, üzmeden, acayip bir efor sarf etmeden, rahatça kazandı. Bunun altında tamamen özgüven var. Özgüvenin altında da hocanın oyunculara verdiği yüreklendirişi, iyi futbolcular olduğuna inandırışı, kredileri olduğuna ikna edişi ve güvenini açık seçik ortaya koyuşu var. Şenol hoca zayıf halkayı göstermiyor, gizliyor, doğal olarakta zayıf halka ortaya çıkmamaya başladı. Biz burada Masuaku'nun ilk devre nelerini konuştuk, şimdi en güçlü tarafını konuşuyoruz, çünkü sadece o var sahada. Asist yapıyor, gol atıyor, topu ön tarafa taşıyor, o var. Cenk, en güçlü yönünü ortaya koymaya çalışıyor, bu hemen olmadı. Hocanın görüşü, perspektifi oyuncularının güçlü yönlerini ortaya koyacak bir ortam hazırlamak üzerine.Amir takımın bas gitarı gibi, bas tek başına hiçbir şey değil, ama bir orkestranın içersinde çok şey, gerçekten de çok önemli bir enstrüman. Ben ilk günden itibaren söyledim, Amir benim için güvenilir bir pasördür. Yani garanti oynayabilen bir oyuncu. Servis konusunda acayip uçmuyor , acayip araya atılan paslar yok, o tarz bir oyuncu değil. Belki bunları zaman zaman yapıyor ama o tarz bir oyuncu değil, garanti bir oyuncu, sağlam bir oyuncu. Aldığını hep garanti yerlere oynadı, top Beşiktaş'ta kaldı. Yani takımın genel bir savunma emniyetini toparladığını söyleyebiliriz. Bunun yanında içgüdüleri de hiç fena değil, Oliveira'dan söküp attığı gol biraz bunuda gösteriyor. Topu bilen oyuncu, o bölgeye güzel toparladı. Beşiktaş için güvenilir bir parça oldu. Ayrıca fizik kalitesi de hiç fena değil kuvvetli bir oyuncu.Sayılar ortada, Cenk ve Aboubakar büyük tehdit..Genelde takımların forvetlerine baktığımız zaman, şu an en iyisi Beşiktaş, açık ara Aboubakar ve Cenk ikilisi. Hem tek tek, hem çift olarak da en iyileri. Aboubakar kendi pozisyonunu yaratıyor mu?, başka yapan var mı o seviyede yok. Etrafına yaptırıyor mu? Geldi mi içeri atıyor mu? Aboubakar bu , ben bazen şaşırıyorum, ilk geldiğinde neydi, şimdi ne oldu. İlk geldiğinde böyle kıpırtısı olan, Çalımı olan, böyle göze hoş gelen bir futbolu olan, sayıları düşük bir oyuncuydu, ikinci geldiğinde vahşi bir santrafor geldi, her şeyi yapan bir adam geldi. Şimdi baktığın zaman bayağı da bir oyun kurucu. Dururken bir adam tehtid olur mu ya. Acayip kuvvetli kimseyi yanına yaklaştırmıyor, Galatasaray maçında attığı golü, Nelsson çok güçlü bir oyuncu, adamı yanına yaklaştırmadı. Bunu bir çok defa ikili mücadelelerde yaptı. Bence bu bakımdan Aboubakar tek, sayısal istatistiklerde de çok önde, ne zaman geldi? kaç maç oynadı? kaç gol attı? Cenk ve Aboubakar büyük tehdit, sayılarda ortada.
Önder Özen'in açıklamaları;10 maç 28 puan..''Beşiktaş'ta çok ciddi bir özgüven patlaması var. Teşebbüsten kaçmayan oyuncular görmeye başladık, Sorumluluk almaktan kaçmayan oyuncular görmeye başladık, İşler kötüye giderken sahneye çıkan oyuncular görmeye başladık. Çok güven veren bir Mert Günok izlemeye başladık. Tüm bunların sebebi antrenör ekibinin değişmesi. Yani Valerian İsmail dönemindeki o güvensizlik, teknik direktöre yeteri kadar güvenmiyor inanmıyor olmak, oyuncuların bunu hissettiriyor olması ve bunun tribünlere yansıması, tribünlerdeki genel memnuniyetsizlik. Ama bu fitili Mert'in yaktığını düşünüyorum ben. Gerçekten Beşiktaş'a birkaç maç aldı, puanlar getirdi. Çok başarılı maçları oldu kaleyi kapattı.Şenol hocanın Cenk'i koşulsuz sahaya sürmesi, çok işe yaradı. Aboubakar'ın inanılmaz futbolu işe yaradı ve taşlar yavaş yavaş yerli yerine oturmaya başladı. 10 maçlık 28 puanlık seride, tek puan kaybı Trabzonspor'a, o da gol yemeden, o maçta da Mert başarılıydı. Bunların dışında iki tane de araya derbi galibiyeti sıkıştırdı. Ve o derbileri 7 golle aldı, ve bir kısmını 10 kişi oynayarak aldı. 2 tane de penaltıyla karşı karşıya kalmış olmasına rağmen, bu 7 golü attı. Bu sonuçlar, bu özgüveni iyice zirveye taşıdı. Beşiktaş çok kötü oynadığı ilk yarılar sonrası ,yeneceğinden emin olduğu ikinci yarılara çıktı sahaya. Kendini sıkmadan,, üzmeden, acayip bir efor sarf etmeden, rahatça kazandı. Bunun altında tamamen özgüven var. Özgüvenin altında da hocanın oyunculara verdiği yüreklendirişi, iyi futbolcular olduğuna inandırışı, kredileri olduğuna ikna edişi ve güvenini açık seçik ortaya koyuşu var. Şenol hoca zayıf halkayı göstermiyor, gizliyor, doğal olarakta zayıf halka ortaya çıkmamaya başladı. Biz burada Masuaku'nun ilk devre nelerini konuştuk, şimdi en güçlü tarafını konuşuyoruz, çünkü sadece o var sahada. Asist yapıyor, gol atıyor, topu ön tarafa taşıyor, o var. Cenk, en güçlü yönünü ortaya koymaya çalışıyor, bu hemen olmadı. Hocanın görüşü, perspektifi oyuncularının güçlü yönlerini ortaya koyacak bir ortam hazırlamak üzerine.Amir takımın bas gitarı gibi, bas tek başına hiçbir şey değil, ama bir orkestranın içersinde çok şey, gerçekten de çok önemli bir enstrüman. Ben ilk günden itibaren söyledim, Amir benim için güvenilir bir pasördür. Yani garanti oynayabilen bir oyuncu. Servis konusunda acayip uçmuyor , acayip araya atılan paslar yok, o tarz bir oyuncu değil. Belki bunları zaman zaman yapıyor ama o tarz bir oyuncu değil, garanti bir oyuncu, sağlam bir oyuncu. Aldığını hep garanti yerlere oynadı, top Beşiktaş'ta kaldı. Yani takımın genel bir savunma emniyetini toparladığını söyleyebiliriz. Bunun yanında içgüdüleri de hiç fena değil, Oliveira'dan söküp attığı gol biraz bunuda gösteriyor. Topu bilen oyuncu, o bölgeye güzel toparladı. Beşiktaş için güvenilir bir parça oldu. Ayrıca fizik kalitesi de hiç fena değil kuvvetli bir oyuncu.Sayılar ortada, Cenk ve Aboubakar büyük tehdit..Genelde takımların forvetlerine baktığımız zaman, şu an en iyisi Beşiktaş, açık ara Aboubakar ve Cenk ikilisi. Hem tek tek, hem çift olarak da en iyileri. Aboubakar kendi pozisyonunu yaratıyor mu?, başka yapan var mı o seviyede yok. Etrafına yaptırıyor mu? Geldi mi içeri atıyor mu? Aboubakar bu , ben bazen şaşırıyorum, ilk geldiğinde neydi, şimdi ne oldu. İlk geldiğinde böyle kıpırtısı olan, Çalımı olan, böyle göze hoş gelen bir futbolu olan, sayıları düşük bir oyuncuydu, ikinci geldiğinde vahşi bir santrafor geldi, her şeyi yapan bir adam geldi. Şimdi baktığın zaman bayağı da bir oyun kurucu. Dururken bir adam tehtid olur mu ya. Acayip kuvvetli kimseyi yanına yaklaştırmıyor, Galatasaray maçında attığı golü, Nelsson çok güçlü bir oyuncu, adamı yanına yaklaştırmadı. Bunu bir çok defa ikili mücadelelerde yaptı. Bence bu bakımdan Aboubakar tek, sayısal istatistiklerde de çok önde, ne zaman geldi? kaç maç oynadı? kaç gol attı? Cenk ve Aboubakar büyük tehdit, sayılarda ortada.