Beşiktaşlım
Forum Üyesi
- Katılım
- 20 Kas 2023
- Mesajlar
- 13,933
- Puanları
- 0
Siz hiç damdaki kedinin aşağıya doğru ihtiyaç giderdiğini gördünüz, duydunuz mu? Yaradan onlara öyle bir marifet vermiş ki, toprağa iner, mümkün mertebe eşeler ve işini bitirdiğinde de makul bir şekilde örter.Ama köpek öyle mi ya... İşte bundan dolayı atalarımız, "Avludaki iti çatıya çıkarma, döner kafana eder" demişler... Futbol dünyasında da bazılarını gereğinden fazla yüceltip, çatımıza çıkarmadık mı? Beşiktaş'ta Rafa Silva neyse, Galatasaray'da da Icardi öyle...Oysa, kalbi siyah-beyazlılar için atanlar, Rafa'yı baştacı edip, cümlesini taca atmıştı. Futbolculuğu tabii ki iyiydi. Ancak kaçırılmaması gereken ayrıntı, Beşiktaş'ta her top Rafa Silva ile buluştu. Hep o beslendi, santrforlar garip guraba gibi boynu bükük kaldı. Immobile gibi bir golcüyü yedi bu Beşiktaş... Semih gibi işlenirse hazine olacak bir genci gönderdi bu Kartal... Ama Rafa bulunduğu yerde kaldı. Rafa sivrildi, takım devrildi. Fakat kimse bunu görmek istemedi; “En iyisi Rafa Silva” demek daha kestirmeydi. Canı istemeyince, akşamdan kalınca idmana çıkmayan dönemin süper starı Sergen Yalçın bile, teknik adam olarak dayanamadı! Bir de ona verdiği imtiyazlarla övündü Sergen Hoca...Icardi farklı mı? Wanda Nara ile bir dargın-bir barışık olduğu tarihlerde, hocası Okan Buruk tarafından ülkesine gönderildi. Arkadaşları idman yaparken, o doğum günlerinde, partilerde arz-ı endam etti. Sakatlığında Türkiye'ye uğramayı bile aklına getirmedi. Sahada yokken, kasada yüklü bir bütçeyi işgal etti. Buna rağmen Galatasaraylı da onu baştacı etti.Ancak ona en fazla ihtiyaç duyulacak dönemde de, aşkı ile bir daha Arjantin'den selam gönderdi. Milli takıma gidenler bile geldi ama o herkesten sonra teşrif etti. Sorsanız, idare edildi. Kaptanlık apoletinin kendisine ne kadar eğreti durduğunu bu şekilde gösterdi. Gençlerbirliği maçında oynasa da oynamasa da, Başkent ekibine 5 gol atsa da atmasa da, artık Icardi, Galatasaray'dan, Galatasaraylı'dan çizik yedi. Daha sezonun yarısı olmadan, menajeri de "sözleşme" diye tutturdu.İşte bizim, "büyüklük" anlayışımız... Sevdiğimizi çatıya çıkarır, sonra da "Neden aşağıyı pisliyor?" diye yukarıya bakar dururuz.Hayır, değer vermeyin demiyorum, gereğinden fazlasına "hayır" diyorum. Mustafa Anıklı/MilliyetHABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..