Gazeteci ve spor yorumcusu Kenan Başaran, Galatasaray - Beşiktaş derbisini Duhuliye.com için değerlendirdi.
İşte Başaran'ın açıklamaları:
"Galatasaray-Beşiktaş derbisi iki taraf için de bir erken kırılmaya neden olabilir. Maç öncesi bakıldığında göreve yeni gelen Şenol Güneş için Nef Stadyumu'nda beraberlik de iyi bir seçenek. Ancak Okan Buruk için bu maç tek ihtimalli olmak zorunda.
Galatasaray avantajlı olan taraf; çünkü:
1-50 bin taraftarının önünde oynayacak.
2-Evinde iddia sahibi olarak çıktığı Beşiktaş derbilerinde genelde kazanıyor.
3-Hakemlere yönelik sürekli yapılan açıklamaların hem saha hem saha dışı kararlarda etkisi görülmeye başlandı.
4-Beşiktaş henüz bir Şenol Güneş takımı olarak çıkmayacak karşısına...
İkinci Güneş dönemi 5-2'lik bir Ümraniye galibiyetiyle başladı. Başta Beşiktaş'ı yakından takip eden muhabirler olmak üzere herkes çok büyük methiyeler düzdü. Bunu çok yadırgadım. Medya artık bu "gelen ağam gidem paşam" vizyonsuzluğunu bıraksın. Bizim işimiz eleştiridir. Eleştiri hem olumlu hem olumsuz yanları bir arada görmek demektir. Türkiye'de eleştirinin sadece olumsuz bir anlam taşıdığı sanılır. Bir kere bunun yanlış olduğunu öğrenelim.
Güneş, ilk maçta olsa olsa psikolojik olarak daha motive bir takım ve tribün ambiyansı yaratır. Yoksa iki idmanla oyunu değiştirdi, futbolcuyu değiştirdi, yedekleri kazandı vs demek ayıptır ve haksızlıktır. Puan kaybedilseydi de şu ezber tedavüle sokulacaktı: "Bu kaybı Güneş'e bağlamak haksızlık olur, iki idmanla maça çıktı"... Evet, doğru yaklaşım bu. Ama yenerken de her şeyi ona bağlamamak kaydıyla...
Beşiktaş - Ümraniye maçının eleştirisinde Weghorst, gazetecilerden daha objektif yorumlar yaptı. Savunma problemlerine dikkat çekti. Ha keza Şenol Güneş... Hoca sadece başlangıcı 3 puanla yapmış olmaktan memnundu. Problemlerin, hem de çok sayıda problemin farkındaydı. Basın toplantısında takımın sorunlarına dikkat çekti. Güneş'in medyanın gazına gelmeyip, eksikliklerin farkında olması ve bunu dile getirmesi uzun vadede alınan 3 puan kadar önemliydi.
Güneş takımları güçlü oyun oynar. Savunmada disiplinli, hücumda özgür olurlar. Güneş, kopuk kopuk oynamayı, hatlar arasında gevşekliği ve irtibatsızlığı da sevmez. Birebir futbolcuların performanslarına iki yönlü bakar. Gelir gelmez Rosier üzerinden hemen bir örnek verdi medyaya. Valerien Ismael olsaydı Rosier ikinci devreye de çıkardı. Ama Güneş onu kesti. Tribünde biz şaşırdık ve "Herhalde bir sakatlığı var" dedik. Ama Güneş tamamen performansa bağlı oyundan aldığını açıkladı. Uzun süredir süregelen Rosier eyyamcılığına ket vurdu. Evet Rosier hücuma destek konusunda iyi bir bek ancak iyi bir analiz yapıldığında savunmada; yani esas işinde çok pozisyon hatası yaptığı görülecektir. Güneş ile bu zaaflarını düzelteceğini umuyorum.
Şenol Güneş, bir Adriano olmayan Masuaku'ya bir yabancı kontenjanı harcamaktansa, orayı Umut Meraş'a verme meylinde. Ancak Meraş'ın da bu haliyle banko olması zor.
Galatasaray derbisine gelince... Şenol Güneş son iki Beşiktaş sezonunda deplasmandaki Galatasaray derbilerinde yarışı kaybetti. Hele bir var ki, bugün bile bakıldığında affedilmez. Fenerbahçe ile yaşanan olaylı kupa maçı nedeniyle Güneş, Galatasaray derbisine zihnen kopuk çıkmıştı. Maç önce yayıncı kuruluşa verdiği röportajda "Konuşacak bir şey yok" demişti. Ben de o zaman "O vakit maça niye çıkıyorsunuz" diye eleştirmiştim. Şimdi; dinlenmiş, kazanmaya çok ihtiyacı olan azimli bir Şenol Güneş olacak. Elbet bu derbiyi en azından Dünya Kupası arasından sonra oynamak isterdi. Yine de bahane üretme şansı yok.
Fiziksel olarak kısa boylu bir Galatasaray var karşısında ama Güneş de oyunu daha çok merkezden oynamayı sever. Elinde kenar orta seven Quaresma da yok, topu çok iyi adrese teslim kaldıran Ghezzal da...
Beşiktaş özellikle cephede şut opsiyonunu çok az kullanıyor. Gedson, son maçta bile iki mükemmel şut açısı ve boşluğu bulduğu halde denemedi. Salih çok az ve etkisiz kullanıyor. Oysa şutu olan bir isim. Hasılı, derbide Beşiktaş'ın kaleyi daha fazla şutla yoklamasını bekliyorum.
Abdülkerim Bardakçı'nın cezasının indirilmesiyle derbide oynayacak olması, oyuncunun performansı düşünüldüğünde, Beşiktaş için avantaj olarak da görülebilir.
Ama Beşiktaş'ın iştahlı, maça hızlı başlayacak ve agresif olması beklenen Galatasaray'a oyunun başlarında dikkat etmesi gerekecek. Galatasaray'ın yıldızları gol oruçlarını bozmuş olarak derbiye çıkacak.
Beşiktaş savunması, Ismael'in gitmesine neden olan süreçte çok bireysel hata yaptı. Trabzonspor ve Hatayspor maçlarında stoperleri hava topuna çıkmadığı için gol yedi takım. Tayyip Talha Sanuç'un gol atması savunmadaki zaaflarını örtmemeli. Onun ve Saiss'in rakip santrforları futbol tabiriyle kucaklarını alıp etkisiz hale getirmede sorunları var. Bu derbide Saiss-Talha ikilisi Beşiktaş'ın kaderini çizecek.
Ve kaleci... İster Ersin Destanoğlu, ister Mert Günok olsun, hangisi oynarsa oynasın alınacak sonuçta olumlu veya olumsuz belirleyici olacak. Güneş için zor bir seçim olacak...
Beşiktaş'ın derbiyi öncelikle kaybetmemek üzerine bir stratejisi olacaktır.
Duhuliye.com
İşte Başaran'ın açıklamaları:
"Galatasaray-Beşiktaş derbisi iki taraf için de bir erken kırılmaya neden olabilir. Maç öncesi bakıldığında göreve yeni gelen Şenol Güneş için Nef Stadyumu'nda beraberlik de iyi bir seçenek. Ancak Okan Buruk için bu maç tek ihtimalli olmak zorunda.
Galatasaray avantajlı olan taraf; çünkü:
1-50 bin taraftarının önünde oynayacak.
2-Evinde iddia sahibi olarak çıktığı Beşiktaş derbilerinde genelde kazanıyor.
3-Hakemlere yönelik sürekli yapılan açıklamaların hem saha hem saha dışı kararlarda etkisi görülmeye başlandı.
4-Beşiktaş henüz bir Şenol Güneş takımı olarak çıkmayacak karşısına...
İkinci Güneş dönemi 5-2'lik bir Ümraniye galibiyetiyle başladı. Başta Beşiktaş'ı yakından takip eden muhabirler olmak üzere herkes çok büyük methiyeler düzdü. Bunu çok yadırgadım. Medya artık bu "gelen ağam gidem paşam" vizyonsuzluğunu bıraksın. Bizim işimiz eleştiridir. Eleştiri hem olumlu hem olumsuz yanları bir arada görmek demektir. Türkiye'de eleştirinin sadece olumsuz bir anlam taşıdığı sanılır. Bir kere bunun yanlış olduğunu öğrenelim.
Güneş, ilk maçta olsa olsa psikolojik olarak daha motive bir takım ve tribün ambiyansı yaratır. Yoksa iki idmanla oyunu değiştirdi, futbolcuyu değiştirdi, yedekleri kazandı vs demek ayıptır ve haksızlıktır. Puan kaybedilseydi de şu ezber tedavüle sokulacaktı: "Bu kaybı Güneş'e bağlamak haksızlık olur, iki idmanla maça çıktı"... Evet, doğru yaklaşım bu. Ama yenerken de her şeyi ona bağlamamak kaydıyla...
Beşiktaş - Ümraniye maçının eleştirisinde Weghorst, gazetecilerden daha objektif yorumlar yaptı. Savunma problemlerine dikkat çekti. Ha keza Şenol Güneş... Hoca sadece başlangıcı 3 puanla yapmış olmaktan memnundu. Problemlerin, hem de çok sayıda problemin farkındaydı. Basın toplantısında takımın sorunlarına dikkat çekti. Güneş'in medyanın gazına gelmeyip, eksikliklerin farkında olması ve bunu dile getirmesi uzun vadede alınan 3 puan kadar önemliydi.
Güneş takımları güçlü oyun oynar. Savunmada disiplinli, hücumda özgür olurlar. Güneş, kopuk kopuk oynamayı, hatlar arasında gevşekliği ve irtibatsızlığı da sevmez. Birebir futbolcuların performanslarına iki yönlü bakar. Gelir gelmez Rosier üzerinden hemen bir örnek verdi medyaya. Valerien Ismael olsaydı Rosier ikinci devreye de çıkardı. Ama Güneş onu kesti. Tribünde biz şaşırdık ve "Herhalde bir sakatlığı var" dedik. Ama Güneş tamamen performansa bağlı oyundan aldığını açıkladı. Uzun süredir süregelen Rosier eyyamcılığına ket vurdu. Evet Rosier hücuma destek konusunda iyi bir bek ancak iyi bir analiz yapıldığında savunmada; yani esas işinde çok pozisyon hatası yaptığı görülecektir. Güneş ile bu zaaflarını düzelteceğini umuyorum.
Şenol Güneş, bir Adriano olmayan Masuaku'ya bir yabancı kontenjanı harcamaktansa, orayı Umut Meraş'a verme meylinde. Ancak Meraş'ın da bu haliyle banko olması zor.
Galatasaray derbisine gelince... Şenol Güneş son iki Beşiktaş sezonunda deplasmandaki Galatasaray derbilerinde yarışı kaybetti. Hele bir var ki, bugün bile bakıldığında affedilmez. Fenerbahçe ile yaşanan olaylı kupa maçı nedeniyle Güneş, Galatasaray derbisine zihnen kopuk çıkmıştı. Maç önce yayıncı kuruluşa verdiği röportajda "Konuşacak bir şey yok" demişti. Ben de o zaman "O vakit maça niye çıkıyorsunuz" diye eleştirmiştim. Şimdi; dinlenmiş, kazanmaya çok ihtiyacı olan azimli bir Şenol Güneş olacak. Elbet bu derbiyi en azından Dünya Kupası arasından sonra oynamak isterdi. Yine de bahane üretme şansı yok.
Fiziksel olarak kısa boylu bir Galatasaray var karşısında ama Güneş de oyunu daha çok merkezden oynamayı sever. Elinde kenar orta seven Quaresma da yok, topu çok iyi adrese teslim kaldıran Ghezzal da...
Beşiktaş özellikle cephede şut opsiyonunu çok az kullanıyor. Gedson, son maçta bile iki mükemmel şut açısı ve boşluğu bulduğu halde denemedi. Salih çok az ve etkisiz kullanıyor. Oysa şutu olan bir isim. Hasılı, derbide Beşiktaş'ın kaleyi daha fazla şutla yoklamasını bekliyorum.
Abdülkerim Bardakçı'nın cezasının indirilmesiyle derbide oynayacak olması, oyuncunun performansı düşünüldüğünde, Beşiktaş için avantaj olarak da görülebilir.
Ama Beşiktaş'ın iştahlı, maça hızlı başlayacak ve agresif olması beklenen Galatasaray'a oyunun başlarında dikkat etmesi gerekecek. Galatasaray'ın yıldızları gol oruçlarını bozmuş olarak derbiye çıkacak.
Beşiktaş savunması, Ismael'in gitmesine neden olan süreçte çok bireysel hata yaptı. Trabzonspor ve Hatayspor maçlarında stoperleri hava topuna çıkmadığı için gol yedi takım. Tayyip Talha Sanuç'un gol atması savunmadaki zaaflarını örtmemeli. Onun ve Saiss'in rakip santrforları futbol tabiriyle kucaklarını alıp etkisiz hale getirmede sorunları var. Bu derbide Saiss-Talha ikilisi Beşiktaş'ın kaderini çizecek.
Ve kaleci... İster Ersin Destanoğlu, ister Mert Günok olsun, hangisi oynarsa oynasın alınacak sonuçta olumlu veya olumsuz belirleyici olacak. Güneş için zor bir seçim olacak...
Beşiktaş'ın derbiyi öncelikle kaybetmemek üzerine bir stratejisi olacaktır.
Duhuliye.com