Beşiktaş, Türkiye gibi!

Gençlerbirliği maçı Beşiktaşlı futbolcuların yeteneklerini ve üretkenliklerini gözlemlemek için ideal bir karşılaşmaydı. Gençlerbirliği ilk yarıda oyunu orta alanda kabul etti ve rakibine de ettirdi. Beşiktaş organize olmayan ataklarla nadiren kaleye yaklaştığındaysa aynı kalabalık oyuncu grubu ceza alanı içine kaydı ve olası pozisyonlara izin vermedi. Ayrıca Beşiktaş’ta Rafa Silva dışında oyunu üstlenen eleman çıkmadı. İlk yarıda görüldü ki, Beşiktaş’ta oyun sistemi hâlâ yerli yerine oturmamış. Bunun en önemli nedeni de çok sayıda oyuncunun partneri ile ilk kez bir arada oynamasıydı, özellikle kanatlarda. İkinci yarıda iki deneyimli isim Rafa Silva-Cengiz Ünder iş birliğinde topa kaleye gönderip Beşiktaş’ı öne geçiren isim Cengiz oldu. O sırada Vaclav Cerny ile Mustafa Hekimoğlu değişiklinin nedenini anlamaya çalışıyordum. Sergen Yalçın’dan iyi bilecek halim yok ya, ‘vardır bir bildiği’ deyip geçiştirdim. Sonrasında Cengiz yerini Milot Rashica’ya, Rıdvan Yılmaz-David Jurasek’e, Tammy Abraham da Jota’ya bıraktı. Ve konuk Gençlerbirliği tam beklendiği gibi kalabalık savunmayı bir yana bırakıp rakip alana geçmeye ve de gol aramaya başladı. Kader bu ya oyuna yeni gider Jurasek, topla ilk buluşmasında göğsüne değen meşin yuvarlığı kendi kalesine eşitlik golü olarak gönderiverdi. Hemen ardından da Franco Daryl Tongya Heubang takımının ikinci golünü attı ve gecenin skorunu belirledi; Beşiktaş 1-Gençlerbirliği 2…Geriye düşen Gençlerbirliği, İstanbul’da öne geçerken Beşiktaş ne yaptı? Orası muamma değil gün gibi ortada. Teknik direktör değilim teknik direktör olmaya da niyetim yok sadece deneyimlerime dayanarak biraz ukalalık yapacağım izninizle…2022’de Glasgow Rangers’a transfer olan Rıdvan Yılmaz, İskoçya’ya gitmeden Beşiktaş’ın üstün yeteneği miydi? Rangers’da ‘harikalar’ yarattı da bizim mi haberimiz olmadı? Beşiktaş bu oyuncuyu neden geri aldı? Hadi aldılar, oynatılmak zorunda mı? Karşılaşma boyunca üretkenlik ve yaratıcılık bir yana ‘sıradan’ futbol dahi sergileyemedi. Ne yazık ki önümüzdeki süreçte de değişen bir şey olmayacak…Gelelim bir başka ‘yetenek’ Mustafa Hekimoğlu’na. Bu genç çocuğun içinden ‘Arda Güler’ çıkmasını beklemek nafile, onun için harcanan zamana yazık! Mustafa bulduğu bol sürelere karşın hangi maçta belleklerde yer edecek futbol sergiledi? Hayaller güzeldir…Orkun Kökçü karşılaşmanın başlarında akılcı paslar dağıttı sonrasındaysa motivasyonunu ve becerisi yitirdi. Daha önemlisi Wilfred Ndidi ile senkron tutturamıyor ve çoğu kez yetersiz kalıyor…Ve tabii sezonun en büyük hayal kırıklığı Tammy Abraham ilk sıradaki portre olmalı. Bu adamı Beşiktaş’a kim transfer etti yerine ‘kim kakaladı’ diyeceğim! Ne oyuna katkısı var ne de takım arkadaşlarına. Hani akraba bağları nedeniyle belediye kadrosuna alınan sessiz bir memur zihniyetinde…Tüm olumsuzlukları art arda sıralayınca Beşiktaş’ın durumu Türkiye ile özdeşleşiyor. Vitrinler, marketler, alışveriş merkezlerinde her şey var. Kaç yurttaş satın alabiliyor?Sevgili Sergen, hiç kusura bakma ama i yenilginin nedeni anlamsız ve tutarsız oyuncu seçimlerin nedeniyle senden başkası değil. Umarım gerekli dersi almışsındır…Asena Özkan/T24HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR