Duhuliye.com yazarı Bülent Bilirgen'in bugün kaleme aldığı köşe yazısı..
Yönetim, insanların tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri amaçlara ulaşabilmek için, başkalarına iş gördürme, başkaları aracılığı ile iş başarma ve amaçlara ulaşmadır. Yönetici, işleri bizzat yapan değil, yapılması gereken işleri planlayan, örgütleyen, koordine eden ve denetleyen kişidir. Bunlar benim cümlelerim değil. Google'a yazarsanız tak diye çıkıyor karşınıza. Ne güzel anlatmış adamlar Beşiktaş Jimnastik Kulubünün sorunlarını bir iki cümlede.Yıllardır bir hata yapıyoruz. Çağın nereye geldiğinin farkında değiliz. Hala bu büyük kulüplerde yönetim dendi mi, o sefil kongrelerde ve öncesinde yapılan sığ tartışmaların sonucunda, belli grupların desteğini alarak bir politikacı edası ile seçilen bir grup insanı putlaştırıyoruz.(Gsyi ayrı tutuyorum. Orada kukuletalı abilerin mermer seansında seçime karar verdiklerine eminim ama ispat edemem).. Bu yere göğe sığdıramadığımız abiler sadece 10-12 kişiler. Çoğu babasının parası ile oralara gelmiş. Camiadan belli bir güce sahip oldukları için oy istemiş ve almışlar.Tekrar bakın yazının ilk iki cümlesine. Kaç senedir Beşiktaş'ın bu tanıma uygun yönetildiğini yada yönetilemediğini düşünün. Eskiden bu tip zengin abi, zengin arkadaş yada onların çocukları işi yürüyordu bir şekilde. Artık o işler kalmadı. Bakın Bayern'e, Ajax'a falan kimler yönetiyor o kulüpleri. İşi bilen profesyoneller, sahadan gelen insanlar söz sahibi. Şimdi bizim zengin çocuklarının iş bilmemezliği olduğu kadar, eleman seçememezliği de çok net gözüküyor (bu arada çok oldu hemen açıklayayım servete düşmanlık olarak kullanılmıyor yanlış anlaşılmasın ama aşşağılamak kadar olmasa da beğenmemezlik iş bilmezlik, acemilik, süt çocukluğu, anlamında zengin kelimesini kullanıyorum).Fb örneği beni ilgilendirmiyor ama Beşiktaş açısından durum çok vahim boyutlara doğru hızla yol almakta. Futbol,basketbol,hentbol gibi ana spor branşlarının a takım ve altyapılarının başarısızlığı gözlerimizin önünde iken kulubün içerisindeki prosfesyonel yapıların ne durumda olduğunu bilmemiz çok ama çok zor. Tabi ki su yüzüne çıkacaktır zaman geçtikçe bazı şeyler. Mesela hala o Fb'li arkadaşın yönettiği Spor okullarından gelen pis kokular camianın içinde kalıyor ama şimdilik.. Diğer tarafta kombine biletin taraftara sunumu var ki trajikomik. Piyasaya ilk çıkış zaten skandal, arkasından açıklanan kimya formülünün argoda karşılığı yok. Yahu o kulüpte çalışan arkadaşlar, hiç mi liyakatınız yok. Başkan geldi belki gemileri ile sıkıntısı var belki demir işinde bazı açmazları var belki TFF başkanlığı için beklediği yeşil ışık gelmedi vs vs kafası dolu yani ve size diyor ki böyle bir kombine yenileme kampanyası başlatın. ''Bir dakika başkan bu iş böyle olmaz Beşiktaş taraftarı diğer İstanbul takımları gibi değildir hatta sen daha iyi bilirsin Trabzon gibi hiç değildir yüzde 300 zam mam yemez bir de Avrupa Kupası maçı dahil değil ne demek? Ya elenirsek ilk turda adamlar bize gülmez mi bak biliyorlarmış işte gerçekten dahil değilmiş demezler mi?'' gibi lafları neden etmiyorsunuz. Haa seçilmişlerin hiç bir günahı yok sadece beyaz yakalı personelin işleri ise bunlar derhal temizliğe gidilmeli kulüpte..Bakın şaka maka değil 50 milyon ila 100 milyon Euroluk para döngüsü olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bırakalım renk aşkımızı vesaireyi sadece bu açıdan baksak bile uçurumun kenarında olduğumuzu anlarız.Bu yönetim anlayışı devam ettiği sürece Beşiktaş camiası hiç bir branşta kalıcı bir başarı elde edemeyecektir. Hep geçici zaferler bizi avutacaktır. Patron çocuklarının yöneticilik oynadığı ve sadece taraftarının ruhunun besleyip yaşattığı bu camialar orta vade dolmadan Çinli, Katarlı, Amerikalı, Taylandlı vs vs bir şirketin eline düşecektir. Belki de daha iyi olur kim bilir...Bülent Bilirgen/duhuliye.com
Yönetim, insanların tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri amaçlara ulaşabilmek için, başkalarına iş gördürme, başkaları aracılığı ile iş başarma ve amaçlara ulaşmadır. Yönetici, işleri bizzat yapan değil, yapılması gereken işleri planlayan, örgütleyen, koordine eden ve denetleyen kişidir. Bunlar benim cümlelerim değil. Google'a yazarsanız tak diye çıkıyor karşınıza. Ne güzel anlatmış adamlar Beşiktaş Jimnastik Kulubünün sorunlarını bir iki cümlede.Yıllardır bir hata yapıyoruz. Çağın nereye geldiğinin farkında değiliz. Hala bu büyük kulüplerde yönetim dendi mi, o sefil kongrelerde ve öncesinde yapılan sığ tartışmaların sonucunda, belli grupların desteğini alarak bir politikacı edası ile seçilen bir grup insanı putlaştırıyoruz.(Gsyi ayrı tutuyorum. Orada kukuletalı abilerin mermer seansında seçime karar verdiklerine eminim ama ispat edemem).. Bu yere göğe sığdıramadığımız abiler sadece 10-12 kişiler. Çoğu babasının parası ile oralara gelmiş. Camiadan belli bir güce sahip oldukları için oy istemiş ve almışlar.Tekrar bakın yazının ilk iki cümlesine. Kaç senedir Beşiktaş'ın bu tanıma uygun yönetildiğini yada yönetilemediğini düşünün. Eskiden bu tip zengin abi, zengin arkadaş yada onların çocukları işi yürüyordu bir şekilde. Artık o işler kalmadı. Bakın Bayern'e, Ajax'a falan kimler yönetiyor o kulüpleri. İşi bilen profesyoneller, sahadan gelen insanlar söz sahibi. Şimdi bizim zengin çocuklarının iş bilmemezliği olduğu kadar, eleman seçememezliği de çok net gözüküyor (bu arada çok oldu hemen açıklayayım servete düşmanlık olarak kullanılmıyor yanlış anlaşılmasın ama aşşağılamak kadar olmasa da beğenmemezlik iş bilmezlik, acemilik, süt çocukluğu, anlamında zengin kelimesini kullanıyorum).Fb örneği beni ilgilendirmiyor ama Beşiktaş açısından durum çok vahim boyutlara doğru hızla yol almakta. Futbol,basketbol,hentbol gibi ana spor branşlarının a takım ve altyapılarının başarısızlığı gözlerimizin önünde iken kulubün içerisindeki prosfesyonel yapıların ne durumda olduğunu bilmemiz çok ama çok zor. Tabi ki su yüzüne çıkacaktır zaman geçtikçe bazı şeyler. Mesela hala o Fb'li arkadaşın yönettiği Spor okullarından gelen pis kokular camianın içinde kalıyor ama şimdilik.. Diğer tarafta kombine biletin taraftara sunumu var ki trajikomik. Piyasaya ilk çıkış zaten skandal, arkasından açıklanan kimya formülünün argoda karşılığı yok. Yahu o kulüpte çalışan arkadaşlar, hiç mi liyakatınız yok. Başkan geldi belki gemileri ile sıkıntısı var belki demir işinde bazı açmazları var belki TFF başkanlığı için beklediği yeşil ışık gelmedi vs vs kafası dolu yani ve size diyor ki böyle bir kombine yenileme kampanyası başlatın. ''Bir dakika başkan bu iş böyle olmaz Beşiktaş taraftarı diğer İstanbul takımları gibi değildir hatta sen daha iyi bilirsin Trabzon gibi hiç değildir yüzde 300 zam mam yemez bir de Avrupa Kupası maçı dahil değil ne demek? Ya elenirsek ilk turda adamlar bize gülmez mi bak biliyorlarmış işte gerçekten dahil değilmiş demezler mi?'' gibi lafları neden etmiyorsunuz. Haa seçilmişlerin hiç bir günahı yok sadece beyaz yakalı personelin işleri ise bunlar derhal temizliğe gidilmeli kulüpte..Bakın şaka maka değil 50 milyon ila 100 milyon Euroluk para döngüsü olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bırakalım renk aşkımızı vesaireyi sadece bu açıdan baksak bile uçurumun kenarında olduğumuzu anlarız.Bu yönetim anlayışı devam ettiği sürece Beşiktaş camiası hiç bir branşta kalıcı bir başarı elde edemeyecektir. Hep geçici zaferler bizi avutacaktır. Patron çocuklarının yöneticilik oynadığı ve sadece taraftarının ruhunun besleyip yaşattığı bu camialar orta vade dolmadan Çinli, Katarlı, Amerikalı, Taylandlı vs vs bir şirketin eline düşecektir. Belki de daha iyi olur kim bilir...Bülent Bilirgen/duhuliye.com