Sayamadım kaç yıl oldu göçeli,
Güneşe merdiven diklemekteyim.
Yıllar oldu şerbet diye içeli,
Zehiri gönülden paklamaktayım.
Kaç asırdır allı turna karalı,
Kurşun yemiş kanatları yaralı,
Gönül bu güzeli sardı saralı,
Kara talihimi aklamaktayım.
Zaman mı, asır mı, çağ mı hatalı?
Bulut mu, yağmur mu, dağ mı hatalı?
Hasta mı, ölü mü, sağ mı hatalı?
İçimde acılar saklamaktayım.
Dünyaya aşk ektim, nefret yetişti,
Ne gül açtı, ne de bülbül ötüştü,
Güneşin gözüne bir figan düştü,
Her yerde kan, barut koklamaktayım.
Koyun kuzusuna meler, meleşir,
Gün bulutu, bulut dağı dolaşır,
Kara gün haberi çabuk ulaşır,
Derde yeni dertler eklemekteyim.
Akrep bıldırcını düşürdü ağa,
Kaleli sırrını gömer toprağa,
Bayrağımı öpen kızı bayrağa,
Nişanladım, düğün beklemekteyim.
Güneşe merdiven diklemekteyim.
Yıllar oldu şerbet diye içeli,
Zehiri gönülden paklamaktayım.
Kaç asırdır allı turna karalı,
Kurşun yemiş kanatları yaralı,
Gönül bu güzeli sardı saralı,
Kara talihimi aklamaktayım.
Zaman mı, asır mı, çağ mı hatalı?
Bulut mu, yağmur mu, dağ mı hatalı?
Hasta mı, ölü mü, sağ mı hatalı?
İçimde acılar saklamaktayım.
Dünyaya aşk ektim, nefret yetişti,
Ne gül açtı, ne de bülbül ötüştü,
Güneşin gözüne bir figan düştü,
Her yerde kan, barut koklamaktayım.
Koyun kuzusuna meler, meleşir,
Gün bulutu, bulut dağı dolaşır,
Kara gün haberi çabuk ulaşır,
Derde yeni dertler eklemekteyim.
Akrep bıldırcını düşürdü ağa,
Kaleli sırrını gömer toprağa,
Bayrağımı öpen kızı bayrağa,
Nişanladım, düğün beklemekteyim.