Beşiktaşlım
Forum Üyesi
- Katılım
- 20 Kas 2023
- Mesajlar
- 11,255
- Puanları
- 0
Bizdeki futbolcuların çoğu yoksul ya da orta alt sınıflardan geliyor. Başarılı ise yüksek meblağlara büyük takımlara transfer olup Türkiye ortalamasının çok üstünde maaş+primlerle zengin sınıfına giriyor. Ama bu gençler burjuva kültüründen hiç bir şekilde nemalanmamış durumda. Para onlar için tayin edici değer haline geliyor.İlk örnek Real Betis forması giyen İspanyol futbolcu Hector Bellerin’den… Real Betis’in 30 yaşındaki defans oyuncusu Hector Bellerin, bildiğiniz ya da görmeye alışık olduğumuz futbolcu ‘tiplerinden’ değil. Nedir Bellerin’i benzerlerinden ayıran?30 yaşındaki futbolcu Sevilla'daki antrenman tesislerine, ya bisiklet ya da toplu taşıma kullanarak ulaşıyor. BBC Sport adına İspanyol futbolunu izleyen muhabir Elizabeth Conway soruyor, Hector Bellerin de yanıt veriyor; "Taksi de kullanabilirim kolay olurdu. Ayrıcalıklı olduğumu biliyorum ama bu beni haklı çıkarmaz. Daha az otomobile sahip, daha yeşil kentlere gereksinimimiz var." Doğaya duyarlı çevreci 30 yaşındaki Bellerin’i sosyal medyada 3,7 milyon kişi takip ediyor. Kısa geçmişte ‘BBC Yeşil Spor Ödülleri'nde dünya şampiyonu unvanının sahibi oldu. Bellerin, çevre sorunlarıyla teknik direktör Arsene Wenger yönetiminde çalıştığı dönemde ilgilenmeye başlamış…Bellerin anlatmaya devam ediyor; "Çok uzun zamandır ikinci el kıyafet ve ayakkabı tüketiyorum. Mesele, tükettiğiniz şeyle işiniz bittiğinde ona yeni bir hayat vermek. Sürekli olarak sahte bir ihtiyaç duygusu yaratan reklam bombardımanına tutuluyoruz. Bir şeyi satın almadan önce gerçekten ihtiyacım olup olmadığını sorguluyorum. Sürekli düşünüyorum, bunu başkalarıyla paylaşabilirsem, herkes için daha iyi ve daha güvenli bir ortam yaratmaya yardımcı olabilirim…"Hector Bellerinİkinci örnekse şu anda Barcelona’da oynayan 27 yaşındaki İngiliz futbolcu Marcus Rashford’tan… Manchester United’ın ‘dahi’ diyerek takımın başına getirdiği Portekizli teknik direktör Ruben Amorim, İngiliz ekibine tarihinin en kötü dönemini yaşatırken başarısızlığını alt yapıdan yetişen ve çok sevilen Marcus Rashford’u kulüpten göndererek örtbas etmeye çalıştı. Rashford neden örnek?Pandemi döneminde 22 yaşındayken yardıma muhtaç çocukların yaz aylarında aç kalmaması için bir kampanya yürüttü ve İngiltere hükümeti de ücretsiz okul yemeği politikasında değişime gitmek zorunda kaldı. Dedi ki "Duygularınız, düşünceleriniz veya yargılarınız ne olursa olsun, gıda yoksulluğu asla çocuğun suçu değildir." Ve ekledi “Hiçbir çocuk yatağa aç girmemeli…”İçtenlikle anlattı; “Çocukken çok çalıştım. Okulların kapandığını duydum. Bazı çocuklar okula gidemeyince yemek bile yiyemez. Ben okuldayken, okulda verilen bedava yemeği yiyordum ve annem 06.00'ya kadar eve gelemediğinden bir sonraki yemeğim 08.00'i buluyordu. Ben şanslıydım, benden daha kötü durumda çocuklar var, evde yiyecek yemek bulamıyorlar…” Marcus RashfordBirleşik Krallık, Rashford’u evsiz ve yoksul çocuklar konusunda yürüttüğü kampanyalar, toplumsal değişime yön vermek için harcadığı çabayı övüp kendisine 2020'de Britanya İmparatorluk Nişanı verdi…Kiylian Mbappé, Fransız milli takımının sponsorlarından bir fast food firmasının reklam çekimlerine gitmeyi red ettiğinde olay çıkmıştı. Mbappe ‘’Bu yiyecekler sağlıklı değil. Obeziteye bile yol açabiliyor. Ben insanların doğal gıdalarla beslenmesinden yanayım. Milli takımın ya da şahsen benim bu tür gıdalara destek vermememiz lazım’’ mealinde bir açıklaması da olmuştu.Örnekler çoğalır, özellikle de Avrupa’da oynayan Afrikalı futbolcuların doğdukları ülkelere yaptıkları reklamsız insanı yardımlarla. Örnekler niye futbolculardan derseniz yanıt: Dünyada değil ama Türkiye’de futbolcunun ‘kılı dönse’ haber olur. Bir diğer anlatımla şöhret sahibi her futbolcu ‘kamuoyu’ yaratıp arkasına milyonlarını takma olanağına sahip.Yurt dışında bu kadar çok olumlu örnek varken, bizde milyon Eurolar kazanan herhangi bir yerli futbolcunun bir toplumsal sorumluluk/duyarlık kampanyasına katıldığını hiç duydunuz mu? Rıdvan, Emre, Arda gibi bazı futbol adamları Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kampanyalarına katılmışlardı, onu hatırlıyoruz değil mi?Üstelik Türkiye, Batı Avrupa ülkelerine oranla, yardıma desteğe ihtiyaç duyan çok sayıda topluluğa, gruba, kesime sahip. Bağış tabi ki esas çözüm değil, ama bu zengin futbolcuların, vicdanlarının ve gönüllerinin de zengin olduğunu kanıtlaması gerekmez mi?“İlk transfer paramla anneme ev aldım”, “İlk transferimle rüyalarımdaki spor otomobile kavuştum” gibi açıklamalara rastlarız da, “Ben elimden geldiğince kanser hastaları için çalışan vakıfları destekliyorum’’, “Şehit ve gazi aileleri geldi bana, yardım talep ettiler, hemen kabul ettim”, “Doğduğum köye bir ilkokul yaptırdım. Çok mutluyum” cinsinden demeçler okudunuz mu hiç?Bizdeki futbolcuların çoğu yoksul ya da orta alt sınıflardan geliyor. Büyük bir kısmı doğru dürüst eğitim alamadan kendilerini yeşil sahalarda buluyor. Başarılı ise yüksek meblağlara büyük takımlara transfer olup Türkiye ortalamasının çok üstünde maaş+primlerle zengin sınıfına giriyor. Ama bu gençler burjuva kültüründen hiç bir şekilde nemalanmamış durumda. Para onlar için tayin edici değer haline geliyor. Lüks araçlar, lüks mekanlar, lüks tatillerle medyaya fotoğraf malzemesi oluyorlar. Kısa sürede sınıf atlamak kimisini hemen şımartıyor. Avrupa’ya büyük takımlara gidenlerin çoğu, çeşitli nedenlerle, ama en çok da bu görgü ve kültür eksikliğinden ya da farklılığından başarılı olamıyor.Böyle bir ortamda yaşayan gencecik sporcunun evsizler, kanserliler, işsizler, bombardıman altında ölen çocuklar, erkekler tarafından dövülüp öldürülen kadınlar konusunda herhangi bir duyarlılığa sahip olması beklenemez. Çok nadir kuraldışı olumlu örnekler olabilir ki onu da pek kimse hatırlamaz. Durum böyle iken birileri de kalkıp “Almanya bizi kıskanıyor!’’ demez mi?Asena Özkan / T24HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..