Milliyet yazarı Attila Gökçe'nin maç yazısı
Tamam kimse onlardan Alanyaspor karşısındaki coşkuyu beklemiyor. Ama beraberlik de olsa Karagümrük maçını tekrarlayabilirlerdi. Orada daha istekli daha heyecanlı, beraberlikten dolayı da daha öfkeliydiler. Sivasspor karşısında hiç de kendine benzemeyen dağınık bir oyun sergiledi Beşiktaş. Zirveye ortak olma şansları düşüktü ama o şansı arayacak, koşulları ve oyunu zorlayacak bir etkinlik gösteremediler.
Acaba nedendi bu tutukluk, savrukluk, dağınıklık?
Beşiktaş'ın her hattında arıza vardı. Birincisi gelen topları tutmak değil yumruklamak gibi tedirgin edici bir Mert vardı. Yine de ikinci yarıda ayaklarıyla önemli bir kurtarış yaptı. Rosier, Welinton, Hadziahmetovic ve Masuaku'nun savunmadaki uyumsuzluğu söz konusuydu.
Hadi, Hadziahmetovic'in ilk maçı diyerek anlayış gösterelim... Ötekiler neden bu kadar tutuk, gecikmeli ve faullü oynar ki!
Acaba Saiss'in orta alanda oynaması, savunma zaafı yaratmış olabilir miydi?
Bu soruyu sorarken, Faslı'nın orta alana da önemli bir katkısının olmadığını gördük. Orada kaptan sorumluluğu ile didinen ve koşan Necip vardı sadece. Sağda Tayfur solda N'Koudou üst üste top kayıplarıyla şaşkınlık yarattılar. Dahası, beklerle de kanat organizasyonları denemediler.
Beşiktaş'ın çift santrforları Cenk ve Aboubakar'ı soracak olursanız... Bir gariptiler. Etkisizdiler. Uykudan uyandırılmış, mahmur gibiydilar. Birbirleriyle oynamadılar. Goutas ve Caner'le baş edemediler. Şut atmadan maçı bitirdiler, desek, yeridir...
Beşiktaş ne zaman oynamaya başladı? Maçın son 15 dakikasında... Kerem ve Muleka'nın oyuna girmesiyle biraz olsun hareketlendiler.
90+da oyuna giren "çok özlenen" Cezayirli Ghezzal bozuk zeminde biraz kendini gösterdi ve kaybolan maçta teselli olmaya çalıştı.
Elbette ev sahibi takımı görmezden gelemeyiz. Yatabare'nin yokluğunda Sivasspor iki yeni futbolcuyla arz-ı endam etti. Caicedo 36'da sakatlanıp çıktı, fazla bir şey anlamadık. Ama İspanyol Saiz hem golü attı, hem de sıkıntılı haftalar yaşayan Sivasspor'u rahatlatan adam oldu. Kaleci Ali, Caner, Saiz, Gradel, Angielski göz dolduran oyunculardı.
Sivasspor, bu ligin yerleşik takımlarından biri olduğunu yeniden gösterdi. Sıkıntılı haftaları geride bırakan bir süreç başlattı.Beşiktaş'a dönersek... Maalesef, üzülerek yazıyorum... Beşiktaş puan cetvelinin "başaltı" takımlarından biri oldu. Şampiyonluk mücadelesi ve zirvenin dışında kaldılar. Türkiye Kupası'nda da yoklar, Avrupa'da da namevcutlar. Belki bir-iki derbi maçlarıyla heyecan tazeleyebilirler. Geçmiş olsun.
Not: Beşiktaş'ın sarı kart ceza sınırında oynayan futbolcuları bir garip. Gedson geçen hata ciddiyetsiz ve saygısız biçimde hakeme dokununca İstanbul'da kaldı. Dün de Sivasspor karşısında Masuaku... Saiz'e yaptığı faulle kart görüp Ankaragücü'ne karşı oynama şansını kaybetti. Biraz dikkatli olsalar, yani!
Attila GÖKÇE / Milliyet
Tamam kimse onlardan Alanyaspor karşısındaki coşkuyu beklemiyor. Ama beraberlik de olsa Karagümrük maçını tekrarlayabilirlerdi. Orada daha istekli daha heyecanlı, beraberlikten dolayı da daha öfkeliydiler. Sivasspor karşısında hiç de kendine benzemeyen dağınık bir oyun sergiledi Beşiktaş. Zirveye ortak olma şansları düşüktü ama o şansı arayacak, koşulları ve oyunu zorlayacak bir etkinlik gösteremediler.
Acaba nedendi bu tutukluk, savrukluk, dağınıklık?
Beşiktaş'ın her hattında arıza vardı. Birincisi gelen topları tutmak değil yumruklamak gibi tedirgin edici bir Mert vardı. Yine de ikinci yarıda ayaklarıyla önemli bir kurtarış yaptı. Rosier, Welinton, Hadziahmetovic ve Masuaku'nun savunmadaki uyumsuzluğu söz konusuydu.
Hadi, Hadziahmetovic'in ilk maçı diyerek anlayış gösterelim... Ötekiler neden bu kadar tutuk, gecikmeli ve faullü oynar ki!
Acaba Saiss'in orta alanda oynaması, savunma zaafı yaratmış olabilir miydi?
Bu soruyu sorarken, Faslı'nın orta alana da önemli bir katkısının olmadığını gördük. Orada kaptan sorumluluğu ile didinen ve koşan Necip vardı sadece. Sağda Tayfur solda N'Koudou üst üste top kayıplarıyla şaşkınlık yarattılar. Dahası, beklerle de kanat organizasyonları denemediler.
Beşiktaş'ın çift santrforları Cenk ve Aboubakar'ı soracak olursanız... Bir gariptiler. Etkisizdiler. Uykudan uyandırılmış, mahmur gibiydilar. Birbirleriyle oynamadılar. Goutas ve Caner'le baş edemediler. Şut atmadan maçı bitirdiler, desek, yeridir...
Beşiktaş ne zaman oynamaya başladı? Maçın son 15 dakikasında... Kerem ve Muleka'nın oyuna girmesiyle biraz olsun hareketlendiler.
90+da oyuna giren "çok özlenen" Cezayirli Ghezzal bozuk zeminde biraz kendini gösterdi ve kaybolan maçta teselli olmaya çalıştı.
Elbette ev sahibi takımı görmezden gelemeyiz. Yatabare'nin yokluğunda Sivasspor iki yeni futbolcuyla arz-ı endam etti. Caicedo 36'da sakatlanıp çıktı, fazla bir şey anlamadık. Ama İspanyol Saiz hem golü attı, hem de sıkıntılı haftalar yaşayan Sivasspor'u rahatlatan adam oldu. Kaleci Ali, Caner, Saiz, Gradel, Angielski göz dolduran oyunculardı.
Sivasspor, bu ligin yerleşik takımlarından biri olduğunu yeniden gösterdi. Sıkıntılı haftaları geride bırakan bir süreç başlattı.Beşiktaş'a dönersek... Maalesef, üzülerek yazıyorum... Beşiktaş puan cetvelinin "başaltı" takımlarından biri oldu. Şampiyonluk mücadelesi ve zirvenin dışında kaldılar. Türkiye Kupası'nda da yoklar, Avrupa'da da namevcutlar. Belki bir-iki derbi maçlarıyla heyecan tazeleyebilirler. Geçmiş olsun.
Not: Beşiktaş'ın sarı kart ceza sınırında oynayan futbolcuları bir garip. Gedson geçen hata ciddiyetsiz ve saygısız biçimde hakeme dokununca İstanbul'da kaldı. Dün de Sivasspor karşısında Masuaku... Saiz'e yaptığı faulle kart görüp Ankaragücü'ne karşı oynama şansını kaybetti. Biraz dikkatli olsalar, yani!
Attila GÖKÇE / Milliyet